HAKKÂRİ’MİZDEN KESİTLER
AĞIZ DİŞTE DİLENCİLİK
Ağız diş hastanemizde uzun zamandır malzeme dilenciliği başlanmış olup, malzeme sıkıntısı yaşayan personel klinik klinik dilencilik yapmaktadır. Biraz oradan biraz buradan diş ölçüm malzemesi (hamuru) aranmaktadır.
Utana, sıkıla dolap dolap arama yapan, bir diğer klinikte ki diş doktorundan malzeme istemesi insanın onuruna dokunuyor. Ayıp değil mi canla başla emek verenleri ve bu güzelim hastaneyi hastalardan soğutmak, başka kapıları aratmalarına zorlamak? Hastanenin tüm ihtiyaçlarını israf etmeden temin etmek, stoklamak; gereksiz ve fuzuli yapılan ihalelerden çok mu önemsiz?
SADECE BİZE ÖZEL TOKİLER
Geçen yılda teslim edilen, çoğu teslim esnasında çoğu da sonradan malzeme ve işçilik kalitesizliğinden başlayan dökülmeler ilimize has ayrıcalık mıdır? Ülkemizin her yerinde yapıtları sağlam ve dayanıklılığı tescillenmiş TOKİ konutları iskele haricinde; neden iç malzeme ve işçilikte dökülüyor? Yerinde ve zamanında denetlenmekten uzak duran, uzak kalan yetkili muhatapların duyarsızlıkları nereye kadar?
GUPSİ OTLUCA YOL UÇURUMU
7/24 büyük felakete açık yolun acilen barikatlarla güvenliğin oluşturulması; can, mal gitmeden, ağır hasarlı ağıtlar yakmadan önlem alınması insanlığın yararına olmaz mı? Yoksa önce musibet sonra mı nasihat?
MEZARLIKLARIMIZ
Tüm ülke belediyelerin mezarlıklar birimi varken, bizim ki nerede? Var mı yok mu belirsizliği, her hangi bir çalışması, programı olmamakla beraber; mevtlerimiz kadar mevtleşen diri insanlarımızın sessizliği nereye kadar?
Mezarlarının çevre düzenlemesine ağır bordur taşlarını, çimento torbalarını, su damacanalarını daha ne kadar sırtlarında taşıyacaklar?
Mezarlık ziyaretlerinde dikenli tellere tutuna tutuna çıkan ve inen yaşlıların eziyetlerini; bordur taşlardan basamak yapılması neden görülmüyor?
HİZMET DENETİMİ
Herhangi bir asfaltı kazma, yama yapma veya bir direk yerini açmanın ardında kenarlara serpilen çakıl taşlarını, toprak atıklarını süpürüp araçlarla yerleşim ve ulaşım alanlarından uzaklaştırmak çok mu zor?
ESNAFIMIZDA AĞAÇ SEVGİSİ
İş yerlerimizin önünde kuruttuğumuz çamlar çiçek değil ki saksı da büyüsün. Dev çam ağaçların yeri saksı değil. Dağlardır, ormanlardır, meralardır, bağdır, bahçedir… Günahtır hem paramızı veriyoruz hem kurutuyoruz. Oysa toprakla buluşturup sadaka i cariyeye çevirebilir(dik)iz.
Ticarethanelerimizin önünde, hizasında bulunan kaldırım yâda orta refüjlere dikilen fidanların bakımını, sulamasını üstlenmek yararımıza değil midir? Memleketimizin yeşile bürünme hareketine elimizi versek çok mudur?
ÇÖPLERİMİZ DE ÇÖPLÜK
Evimizin su giderine dökmeye kıyamadığımız sulu atıkları poşetin içine boşaltıp konteynerin içine yâda çöp noktalarına bırakıyoruz. Poşetin patlaması sonucu tüm çevre kokmaya, kirlenmeye, temizlik personelin üzerine sıçramaya, araç içinden yollarda haritalar çize çize çevreyi kirletiyoruz. Evimizde çöpün suyu süzdükten sonra sağlam ve kapalı poşet halinde çöp noktalarına bırakmak daha insani değil midir?
Soba küllerini torbalara konulmadan açık şekilde cadde, sokak, yol üzerine gelişi güzel dökerek; kışın yağışlarla beraber caddeler çamur, yazın da toz olup sağlığımıza zarar veren duyarsız davranışlarımız insani midir?
İHALE EDİLİP SIRT VERMEK
Kamu malından ihale edilip halk yararına hizmet adı altında geçmişte ki yolsuzluklara, kayırmalara, torpillere, rüşvetlere vaktinde ve yerinde set olmayışımızdan, ses yükseltmeyişimizden dolayı bu gün ne yazık ki toplum olarak dünün acılarıyla boğuşmaktayız. İleride daha da birikip yaşanmaması için bugünden; yarının her türlü hizmetinde helal dairesinde helal lokmalarla, helal bir hayat yaşamak umuduyla…
Selam ve dua aile…