Aile kurumu ilk insanlardan başlayan, iki insanın birlikteliği ile oluşan ve üreyen bireylerin topluluk ve toplumun omurgası. Aile kavram ve oluşumunu anlatmaktan ziyade kapitalizm ve hedoizm etkisinde olan dönem dahilinde simgesel olarak yastığın yeri ve anlamına değinmek istiyorum.
iki insanın hayatlarını birleştirmeleri sonucunda mutlu, mesut, bahtiyar olun.''Bir yastıkta
kocayın.''... gibi iyi dileklerle karşılaşırız. Değinilecek yer yastık kavramı. Ne anlama gelir ya da ne anlam taşır? Dönemimizde tek yastıkta yaşanıyor mu, hedoizm ve kapitalizmin yastığa etkisi ne?
Yastık iki insanın birbirlerinin kahrını, acısını hastalığını, neşesini yaşamlarındaki bütün olumsuz ve olumlu sonuçların kabulünün bir simgesidir. Bütün bu sayılanları aynı o yastık gibi paylaşabilmektir. Günümüzde ise bu kavram kapitalizme yenik düştü. Çift kişilik baza yataklarının yastıkları gibi evliliklerde ayrı anlamlara büründü. İnsanlar birbirlerinin acılarına, kahırlarına , sıkıntılarına ve farklılıklarına olan tahammülsüzlüklerin ayrımı gibi ayırmakta evlilikleri. Aile içi şiddet, huzursuzluk ve boşanmaları hızlandırdı.
Yastık bir semboldür, bir simgedir. Ailenin o uzun ve tek yastık gibi bütünlüğünü ifade eder. İyisiyle, kötüsüyle birbirlerine olan fedakarlığın devamlılığını, farklılıklarına olan sagının bütünlüğünü ifade eder. Elmanın bütünlüğünün , ailenin yek vücut almış halidir yastık.
Dönemimizde modern yatak ve yastıkların boyu ve tek kişilik oluşu gibi kapitalizm ve hedoizmin aile içindeki varlığı ve ailenin aynı o yastıklar gibi ayrımı, modernite/post-modernitenin çekirdek ve parçalanmış aile, aile bütünlüğü ve münferit aile yaşantısının insanda ve ailedeki yerini açıklar. Bu kısa yastık örneğinde olduğu gibi küreselleşme ve sekülerleşme insan hayatında bulunan metaların değeri yok olduğu gibi insanların değerleri ve insani değerler de törpüleniyor ve zamanla Yok olmaya mahkum oluyor.