REKLAM BELEDİYESİ HAKKÂRİ

Hakkâri olarak 2023’i aştık, 2053- 2071’e hazırız ve hızla giriyoruz. Hatta doğa düşmanı doğaya insan eli değmezse 3000’li, 4000’li takdiri ilahi kıyamete kadar da hazırız…

Her mevsimi yenileyen değişim dönüşümle güzelleştiren Allah; Cilo Sat dağlarının muhteşemliğini, Kaval şelalesinin intizamını, Berçelan’ın dört mevsimini, Sümbülün eteklerinin berrak sularını…

Doğa olarak tüm illerin hatta çok ülkelerin en ilerisindeyiz. Lakin beşeri hizmetler olarak ülkenin en son sırasındayız…

Sulak toprakların en susuz ülke vatandaşıyız, 48 saatte sadece 2 saat su…

Yangında, hastalıkta acil araçların uğramayacağı, yolsuz evleriz,

Çarpık kentleşme bahanesini kendisine siper edenlerin, yol duvarlarını vatandaşa ücretle yaptıran ama hizmet götürmeyen yöneticileriz.

Mevcut parkların temizliğine, yeşil alanlara düşman bürokrasiyiz,

Orta ve kenar kaldırımlarda susamış, kurumuş fidanız, ağacız, çimleriz…

Doktorun, sağlık personelin iki dakikalığına dahi olsa dinleneceği bir yeşil alanı olmayan çevre kirlerinden kurtulamayan Sağlık Ocaklarıyız.

Çiçeğin kokusunu koklamayan, ağacın gölgesinde serinlenemeyen, doğa aşkını kitaplarda okuyan, hayata yansıtılmayan öğrencileriz, okul bahçeleriyiz...

İki kepçe toprakla mahalleyi üçe bölen merkez Karşıyaka semtiyim.

Şehir içi servislerde kapasiteyi çok aşan vatandaşla tartışan yolcuyum,

İhaleyi de ihale eden, denetlenemeyen kamu malıyım.

Asfaltın sıcaklığı soğumadan tekrar kazılan asfaltım…

Ankara’dan gelen Bakanlara; şehri görmeyen seyir tepe, gola züryan, kayak merkezi ve güzel bir lokanta güzergâhlarıyla anlatılan şehirim.

Hakkâri’nin kalbi konumunda ki Cumhuriyet ilköğretim okulunun numunesinde kaldırım tozlarıyla boğuşarak eğitime varılan öğrenciyim, öğretmenin, veliyim Hakkâri’nin özüyüm…

Amirlerin; kurumlar arası çay, çikolata ziyaretleri, ziyareti iade şekerleri yapılan ama halka inmeyen, dertlerini dinlemeyen, eksikleri yerli yerinde görmeyen derlemeyen, makam araçlarından uzaklaşmayanım...

Doğaba yemeğini, makam ziyaretlerini haber yapan, çöpü, susuzluğu, öldürülen yeşili, tahrip edilen doğayı gizleyen basınız…

Yani güzel Hakkâri’m; Ankara’ya doğa güzelliklerini yansıtarak, reklamı bol yapılan lakin halka sırt verilen, halka hizmetleri durdurulan reklam belediyeciliğinde de bir numarayız...

Yazıktır, haramdır! Bu milletin parasını, zamansız ve kısa vadeli değil, kalıcı ve uzun vadeli hizmetlerle iade edin…

NOT: Sayın Cumhurbaşkanım yazısında buluşmak dileğiyle…

Selam ve dua ile…