MÜFTÜLÜĞE FORMAT ŞART
Müftü(lük); öyle bir makam ki! Toplumun can damarı, düzenin kurucusu, asayişin sağlayışı, ilim, irfan, bilginin zirvesi…
Müftü(lük); kutsal bir kadronun, ekibin, damarın işleyişidir. O işleyişte bir kırıntı, çatlak, çizilme olursa ardı sıra gelmez, yayılır ve önüne geçilmez. Durdurulup gerçekler anlaşılana, çözülenler toplanana kadar veballer dağ, deryalar okyanus olur…
Müftü(lük); sıradan bir kurum, makam, birim değil. Müftülük yükünü yüklemek cesaret ister…
İMAMLIK SADECE NAMAZ MIDIR?
Taziye yemeklerinin ücretini gönülsüz verirken “yemediğim yemeğin ücretini veriyorum hakkımı helal etmiyorum” diyenleri duymak lazım. Bir lokma harama bulaşmamış mevte kul hakkını yüklememek, taziyeleri usulüne, adabına uyup ısrarla rayına oturtmaktır…
Düğün hazırlıklarının başlangıcından sonuna ve sonrasında meydana gelen, gelecek sıkıntıları her zaman her yerde yaşanmış örneklerle anlatılmalı, özentilerden uzak, ağa kızı, ağa oğlunun boyunlarına yükledikleri ateşten zincirlerin alev reklamından uzaklaşıp, sevip de kavuşma imkânı bulamayan garibanın ahından helak olacaklarını... Korkmayın anlatın, söyleyin, gösterin…
Kızımızın, oğlumuzun gece partileri, gezi turları, okul, veda etkinlikleri adına sıkıştırılmış çirkefliklerin haram, sonucunun vahim olacağını haykırın…
Boşanma davaları sonuçları konusunda görselle anlatılan afişler asın…
Husumet meselelerini kaşıyanları ifşa edin, toplumu galeyana getirenleri, toplumun asayişini bozanların yüzlerine ayetler, hadisler yapıştırın...
Yaygınlaşan tefeciliği durdurmanın, önüne geçmenin yor yordamlarına koyulun.
Uyuşturucu, içki (kafa dinleme), zina, fuhuş(flört), kumar, faiz(vade farkı), kurumlarda torpil, adam kayırma(dost aşkı) adına açılan yan isimlerin, kapıların ana kapı olduklarını ve bunların müslüman bir toplumun hayatından olmaması, atılması, silinmesi adına gerekenlerden geri durmayın. Vaazlarda, hutbelerde, topluluklarda; toplumu yıkan, aileyi dağıtan, LGBT gibi hastalıklara özendirenleri; ırak tutmaya gayret edin, uyumayın, ter dökün, kıvranın yataklarda.
Toplumun ana yaralarına neşter vurun. Topluma yapışmış doğru bilinen yanlışlardan Kur-an ve sünnet ışığında sesiniz saladan daha gür çıkmalı…
Dara düşünce, borçlu kalınca, haksızlığa uğrayınca, zulmü görünce herkesin ilk aklına gelebilecek çözüm merkezleri müftülükler, imamlar bunlardan oluşan birim, kurul olmalıdır. Mahkeme salonları değil.
İmamlığın; Peygamber varisliği, âlimler yolu, dervişler izi olduğunun bilinç ve şuuruyla saç beyazlatan, ter döken, yorgun düşen, biraz daha, biraz daha gayret ve çabasına düşenlerin ayaklarından öpeyim, gittikleri yollara paspas olayım. Yeter ki yoldaş, gönüldaş olayım.
Atandığı yeri mekânı daha da güzelleştirmiyorsa, daha da ilgi çektirmiyorsa “böyle gelmiş böyle gitsin nasılsa ve ne yapsam maşım sabittir” düşüncesi maddiyat olanı kimsenin başına imam olarak atamayın. Vebalinde boğulmayın.
Kadroda yer değiştirirken adil olun. Dişinizin geçtiği ile sözünüzün eridiği kişiler tarafından taraf seçen olmayın. Adil davranmıyorsanız vaazlarda, hutbelerde adaletten, kul hakkından bahsetmeyin.
Arkası olmayanı en tutulmayan mezraya, arkası, dayısı olanı ise şehrin ihtiyaç duyulmayan ama kadro tahsis edilen camisine, kursuna…
Müftülük bünyesinde ki kadrolarda kimseyi zorla tutmayın. İmamlıktan kadro alıp gözü imamlık dışı başka kurumlarda olanı hiç vakit geçirmeyin, hemen tavsiye edin hayırlı- uğurlu olsun deyin. Kalması zarar, gitmemesi zarardır. Her nahoş hareketi insanlarımızda suizan, çocuklarımız tarafından normal karşılanıp örnek olarak alınması vebaldir.
Sistemde Yaz Kur-an Kursu açıp, camiye uğramayan, öğrenci görmeyen, şehre yapışık cami ve imam evi halı hazır köylerde; cumadan cumaya, bayramdan bayrama imam gören halkın; İMAM(lar) hakkında neler söylediğini duyun, duymamazlıktan gelmeyin...
Böyle mukaddes bir kurumun silkelenip kendine gelmesi ve oluşmuş ve oluşan suizanlara karşı yeniden Bismillah diyerek kurumu Allah’ın bir müessesi, camilerin baş şubesi olarak görüp o yolda temizlenmesini dileriz.
Toplumun yön verdiği değil, topluma yön verenlerden olmanız dileğiyle...
Selam ve dua ile…