Anne topraktır, öğretmen sudur, âlim güneştir. Anneyi küçümseyeceksin, muallimi takmayacaksın, âlimi öldüreceksin ve oturup seyredeceksin bir toplumun çöküşünü…

Bu üç terim temsilcilerinin dışlanması, önemsenmemesi ailenin çöküşü, toplumun dağılışı ve âlemin bitişidir. Çorak toprak her moloza müsaittir.

            Anne iş yapmıyor, bir yerde çalışmıyor, ataması gelmemiş, sadece ev hanımı… Gibi küçümseyici ithamlar altında bırakılan, mesleklerin en değerlisinde, görevlerin en kıymetli alanında emek veren, canla başla ter döken annelerimizin, hanımlarımızın; ayaklarına cennetin sermeyi müjdelediği kıymetli ve değerlilerimizin bu tür pasif söylemlerle değersizleştirmek, kıymetsiz bırakmak…

Manyak, aptal, cahil, yobaz, eski kafa, sen ne bilirsin, zaman değişti, çağ gelişti, her şey dönüştü kabarmasıyla, başa kakmak gibi söylemlerle, bizden üreyen gelecek nesillere ne denli yol göstericiler olduğumuzun bire bir kanıtıdır.

            Anneyi- anneliği dışlamak, hor görmek, küçük göstermek üçayaklı hayattan birini kopartmaktır, topal bırakmaktır.

            Muallimi; bilgisizlikle, görgüsüzlükle, ahlaksızlıklarla anlatmaya, göstermeye, hedef tahtasına koymaya başladığımızdan beri, duyan, gören, bizimle bu çirkefliği yaşayan evladımız, neslimiz geleceğimizden muallimlere karşı saygı, hürmet beklemek ne denli olur hepimizin hazine haznesinde mevcuttur.

            Âlimlerimizi; öldürmediğimiz, yerden yere süründürmediğimiz, haşa kâfir kelimesini yapıştırmadığımız kalmış. Peygamber varisleri, kıymetli din âşıkların en ufak bir kusurlarında yâda nefsimize zor gelen bir hakikat söylemlerinde, bilmeden, okumadan, araştırmadan, niçin ve neden temeline inmeden kulaktan duyma yâda yanlış anlamadan kaynaklanan hatamızla yaygara koparıp yaymamız…

Kendimize dost, çevre, ekip, taraf toplamak adına âlimleri, velileri, imamları, takva sahibi, ehli iman bildiğimiz zatları halkın, çevrenin gözünde düşürmek adına attığımız nice taklalarla; aslında kendimizi değerden, kıymetten milim milim gram gram uzaklaştırdığımızı, kaybettiğimizi unutmayalım. Allah’ın düşürmediğini düşürmeye çaba, gayret sarf etmek kendimizin yıkımına, yok oluşuna zemin hazırladığımızın farkında olmalıyız…

            Bir aileyi, toplumu, ülkeyi temelden silmek, gelecekle mazi arasında uçurumlar oluşturmak, ahlaki ve edebi noksan ve yoksun bir nesil yetiştirme arzusunda olanların en basit yolu bu üç kıymetin kıymetini ortadan kaldırmaktır.

Anne edep, muallim ahlak, âlim hayâdır. İnsanda bu üçünden biri giderse topal, hepsi giderse iskeletsiz yıkım olur.

Rabbim, Beraat kandili hürmetine, bizleri nefsimizden beraat etsin. Bu üç değerlilerle değerimizi daha da artırsın…

 Selam ve dua ile…