Bu gün ülke eğitimi adeta özenti üzerine kurulmuş bir görünüm vermektedir. Kim ne giymiş, kim ne söylemiş, kim ne düşünmüş, kim nasıl yürümüş, kim de kim…

Farklı bir fikir, düşünce, eylem üretimi yerine başkası üzerinde tükenmekteyiz. Sanki bütün yol yürüyenlerin, yol gösterenlerin versiyonları kilitlenmiş, farklı misyonlara kapatılmış...

Dün, ülke genelinde ve topluma açık şehir stadyumları gibi dev alanlarda; ergenliğe ayak basmış, hayatlarının baharında, kanları kaynayan, orta, lise, üniversite gençlerini inançsızlaştırma, inanç değerlerinden, kültürlerinden uzaklaştırma, medeniyet, çağdaşlık adına uygunsuz elbiselerle gençlik ve spor perdesi altında halkın karşısına çıkar(t)an, tetikleyen, arka sayfada destekleyenler vardı…

Bu gün ise ana okul, ilk, orta, lise ve üniversitenin her kademesinde üretim yerine, tüketim mezuniyetleri yarışmaları düzenlenmektedir. Mezuniyet, şenlik, parti türü farklı isimlerle toplumun ahlaki değerlerine, ülkenin temeline adeta dinamit fitilleri yerleştirilmektedir. Her ne kadar durumun iyiye gitmediğini, vahim sonuçlar doğuracak tezine hâkim eğitimciler ve bu duruma ses çıkartmayan aileler, bilirkişi kesimler olsa da…

760694C1 Fb35 49Cf B6A7 572Bdbdb94Cb

Eğitim, artan kalite sevinciyle, okulun farklı alanlarda ülkeye katacağı, geleceğe ışık tutacak projelerle şenlenmesi, teşvik edilerek motivasyon artırılır. İki masa süsleme, pürüzsüz elbise siparişi, çalgılı sarhoşluklarla eğitim olmaz.

Her kutlamalarda müziğe uyumlu elbise yarışmaları düzenleniyor. Bu yarışmalar düzenletilirken maddi imkânı olmayan ama arkadaşları arasında rencide olmasın, ayrı ve geri durmasın diye veya o ailenin inancı, kültürü, fikri, düşüncesiyle uyuşmayan bu tür etkinliklere istemsizce katılması; hangi eğitimin, hangi alanı, hangi bölümüdür?

Daha çok medyatik sayfalarda anılması hesabıyla, reşit olmayan evlatlarımız bile podyumlara taş çıkartacak seviyede libassız sahnelerde boy göstermelerine yol açan eğitim, hangi inancın, hangi ülkenin eğitimidir?

Sırf birkaç dakikalık mezuniyet veya farklı bir etkinlik için öğrencilere farklı bir noktada yer kiralayıp tüketime, israfa teşviki davranışlar eğitiminde kimin menfaati var?

Eğitimin her kademesinde edeple okula gelen, yazılan, çizilen kurallara uyan talebe, eğitmen; her ne hikmetse mezuniyet gününde, ahlaksız TV sahnelerini geride bırakacak, dev podyumlarda sahne alacak konumda açılıp saçılanları, kuralsız görmek, sonraki neslin daha bir adım ileri gitmesine müsaade etmek, yol açmak...

Dün önüne geçmediğimiz edep, hayâ, ahlak yosunu davranışlar, bugün evlerimizde, sokak ve caddelerimizde, medyada balondan daha çok şişirilen, ünlü yaftası yapıştırılan manken görünümlü göbek açık, pantolon yırtık, eteksiz nesil türemiştir. Bunlar dünün eğitim sistemimizden esip geçenler değil mi?

Ülkenin geleceği, üretim üzerine inşa edilmek istenilen bir nesil mi yoksa dökülen süslemelerle alttan alta yıkıma doğru yol alan, soyundukça ünlü diye alkışlanan ve hevesi kabartılan günübirlik rütbe takılan bir nesil mi?

Eğitimin akademik ve ahlaki başarı çıtasının yükselen yönleriyle konuşulması gerekirken; ne yazık ki, bu sınıfın gösterisi, bu okulun mezuniyeti, bu topluluğun giyimi harikaydı, enfesti gibi gereksizliklerin arkasında zaman ve ileriye yönelik fikir ve düşüncelerin adeta önüne set olmuşuz. Bu tür yersiz ve gereksizlikleri süsleyip, parlatmak, diğer güzelliklerin üstlerini örtmek, o yollara giden tüm alternatifleri kapatmış bir hal ortaya atmışız.

Ana okuldan başlattığımız bu gösteriş ve özenti hallerin önüne bir an evvel geçilmeli, dur denmeli ki eğitim eğitim olsun.

Bu Bakanlık nezdinde başlatılmalı, il nezdinde uygulanmalı, idareci ve eğitimi önemseyen eğitimciler nezdinde de hayata geçirmeleri serfirazîlıktır…

Eğitime, ahlak katan tüm eğitimcilerin yersiz ve gereksiz özentilere karşı pasif değil, dik duruş sergilemeleri dileğiyle…

Selam ve dua ile…