ÇIPLAK TV

Günümüzün en çirkef ahlaksızlığını, edepsizliğini, hayâsızlığını ballandırıp toplumumuza enjekte eden, aynı olayları farklı renklerle boyayıp farklı projelerle resmedip, canlandıran, özendiren bir medya bataklığındayız.

İnançlı bir nesli özünden, kültüründen arındıran; çıplaklığa, soymaya, çaktırmadan ahlaksızlaştırmaya asimile eden bir iletişim aracının araçlarıyız...

Ekranlarda çıplaklık çirkefliğinin en daniskasını, fuhuşa, zinaya, flörte, tacize vb. yollara teşvik eden, hatta incelikleriyle bilinçaltımıza dayatan belge ödüllü bir medyanın hayranlarıyız.

EKRANDAYIZ

Senaryosunu, yönetmenliğini medya patronlarının yaptığı; sahnede, podyumda oyunculuğunu annemizin kızlarımızın, kardeşlerimizin, bacılarımızın yürüttüğü ve izleyici olarak da bizler, çoluk çocuk ailece seyrettiğimiz…

Allah’ın bizlere birer emaneti kadınlarımızı mankenleştiren ekranlar,

Hz. Âdem, Hz. Havva ve Kur-an’la alay eden Yahudi kuruculu yerli ve milli kanallar,

Milyarlar kazanan ama bir uzun eteğe muhtaçlar filmler,

Anadan doğma ödüllü programlar,

Nikâhsız flört saklambacın da oynayan gençler,

Aile içi yataklık meseleleri pazarda pazarlayan ünsüzler,

Akşam evlendirip sabaha boşandırma yollarını teşvik eden evet-hayırlar,

Özel hayatları reklâm yapıp, kirli çamaşır misali kullanıp çöpe atanlar,

Ekranlarda kendilerini rencide eden, kültürleriyle savaştıran, aç kapa musluk misali yaşamın her alanında yataklık giyimlere özendirenler,

İma(m)nla alay eden sahnelere gülerek raks eden Müslümanlar,

Büyüklerin nasihat dolu sözlerini bitirmeden şap hazır cevabı yapıştırmaya teşvik eden magazin dolu haberler…

Hayâsız yayınlarıyla, milleti ahlaksızlaştırma hevesindekilerin üzerimizde ki oyunlarını sırtımızda ki şeytani desiselerini görmek lazım!

ÇİFTLEŞME OYUNLARIMIZ

Ekranlara özenerek, flörtün cazibesine imrenen, meydanlarda çiftleşen, nikâhsız birlikteliklerle sabahlayan, haram bir hayat süren, zırt pırt evlenip boşanan, boşanıp evlenen sözde ünsüzlerin hangisinin evi huzurlu, hangi ev güllük gülistan, hangi ev çatırdamamış?…

Kısacası; Bilinçli ve şuurlu birer mümin olmadıkça; maddi manevi kaybetmeye, ahlaktan yoksun yaşamaya, edepten uzaklaşmaya, değerlerimizden, kültürümüzden kaybetmeye mahkûmuz.

Huzuru arayacak ne mecalimiz ne takatimiz, ne irademiz var. Huzur varsa bizi arasın ve çekip kurtarsın bu pis medeni çöplüklerden.

Allah’ım! Bizleri şeytan ve şeytani desiselerden uzak tut.

Selam ve dua ile...