Ülkemiz siyaseti öyle bir hale geldi ki, artık hizmet yaptık, yapıyoruz değil de; Siz bize oy vermezseniz size doğalgaz getirmeyip soğuktan donacağız noktasına geldi.
Vatandaş zaten son 5 yıldır AKP iktidarının yanlış politikalarından ötürü açlık, yoksulluk ve partizanca bir tutumla sınanıyor.
AKP’ye oy vermezseniz;
Doğalgaz yok,
AKP’ye oy vermezseniz;
Depremde eviniz başınıza yıkılmış size ev yok;
AKP’ye oy vermezseniz;
Size Belediye hizmetleri için merkezi hükümetten destek yok;
AKP’ye oy vermezseniz;
Size elektrik su hizmetleri yok;
AKP’ye oy vermezseniz;
fakir fukaraya yardım yok,
AKP’ye oy vermezseniz;
Kısaca, biz AKP olarak iktidar olacağımız 2028 yılına kadar bizden olan belediyelere her türlü yardım var, bizden olmayan belediyelere merkezi hükümetin ekstra bir yardımı olmayacak ve orada yaşayan vatandaşlarda soğuktan donarlarsa, evleri başlarına yıkılmışsa (deprem veya diğer afetlerden) yeni bir ev yok, temiz su yok, elektrik yok, velhasıl o vatandaşlar adeta başka bir ülkede yaşıyormuşçasına onlara hiçbir hizmet getirmeyecek AKP iktidarı,
Parti lideri ve sözcüleri aynen böyle söylüyorlar.
Üstelik her kentte ve ilçesinde AKP Belediye Başkan adayları kentin belediyesine ait olan vatandaşların su ve diğer borçlarını (hangi kaynaktan ödüyorlar, kim ödemiş bu borçları ve şehir içi ulaşımı ücretsiz yapıyorlarsa bunların ödemesi nasıl yapılmış ödeme makbuzları nerede ? ) ödeyerek vatandaşların oylarını daha doğrusu vicdanlarını parayla alma cihetine giderek toplumda Ahlaki çöküntü yarattıklarının acaba farkında mı ?
Siyasiler
Ben 1984 yılından beri yapılan yerel ve genel seçimlerinde iktidar partisinin bu kadar tehdit içeren politikalar yaptığına şahit olmadım. Ne rahmetli Turgut ÖZAL , ne Rahmetli Süleyman DEMİREL, ne rahmetli Bülent ECEVİT, ne rahmetli Mesut YILMAZ ne de rahmetli Necmettin ERBAKAN iktidarları döneminde vatandaşlardan ne tehditle oy istemişler ne de bu kadar ayırımcılık yapmışlar.
783 bin km’lik Türkiye Cumhuriyeti ülkemizde yaşayan Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Alevisi ve diğer etnik ile diğer dinlere mensup insanlar bu ülkede hür ve özgürce oy kullanabilmeli.
Yani tehditle, şantajla, para ile vatandaşın Oy’una ipotek koyma çok yakışıksız, çok abes ve vicdansız bir tutumdur.
Er meydanında şikeye yer yok.
AKP hükümeti bu ülkeye hizmet yapmışsa karşılığını alacak mutlaka, AKP hükümeti bu ülkede yanlış ekonomi politikaları uygulamış ve kamu kaynaklarını, ülke topraklarını yerli ve yabancı firmalara peşkeş çekerek bunun sonucunda vatandaşı mağdur etmişse yine karşılığını mutlaka alacak.
Bu ülkede 22 yıldır AKP iktidarı sürüyor.
Fakat gelinen noktada ülkenin bütün limanları, elektrik dağıtım santralleri, fabrikaları (kamuya ait hemen hemen tüm üretim yapan şeker, tekstil, makine hatta askeri tank yapan fabrika dahil) vd. tüm fabrikalar özelleştirilerek özel firmalara satılmış ülkede 300 bine yakın maden sahasına ruhsat verilerek ülkenin kaynakları talan edilmiş ve devlet bunlardan önemli bir gelir elde etmediği gibi özellikle iktidara yakın firmaların işlettiği maden ve diğer işletmelerin vergileri af edilerek ülke halkının hizmetine sunulacak kaynaklar özel firmalara peşkeş çekilmiştir.
Özellikle yap-işlet-devret modeli ile özel firmalarca yapılan yol, havaalanı ve hastaneler yönünden devlet bütçesinden büyük karadelikler oluşmuş, ötesinde hükümet kamu kaynaklarını hovardaca kullanmış, hiçbir tasarruf yapmamış o yüzden gelinen noktada % 100’ ü aşan enflasyon oranıyla halk perişan olmuştur.
Piyasalarda fiyatlar 3 kat olurken devletin resmi veri kurumu TÜİK yanlı, hatalı ve yanlış bilgi üreterek enflasyonu düşük göstererek memur ve emekliye hükümetçe verilecek zam konusunda daha düşük oran belirleyerek adeta hükümetçe haksız ve insafsız bir düşük ücret ve maaş artışıyla enflasyon karşısında ezdirilmesine yol açmıştır.
Vatandaş bu ülkede kendisini yönetecek tüm yöneticilerin liyakatli, ehliyetli, vatandaşı tehdit etmeyen, vatandaşa karşı şefkatli ve adil olmasını ister.
Bu suretle halk sandığa giderken gerek arkasından vicdani sorumluluğunu iktidara ve muhalefete karşı hiçbir etki ve tesir altında olmadan göstereceğini umuyorum.
Mahalli seçimlerin adil tarafsız birbirlerini kırıp dökmeden yapılmasını arzu ediyorum.
Ez cümle biz bu ülkede rahat, huzurlu, sağlıklı güven içinde yaşamak istiyoruz.
Siyasiler lütfen halkı germesin.
Maksat hizmetse herkes elinden geleni en iyi şekilde yerine getireceğine inanıyoum.
