Kürtler Rojava için kesintisiz seferberlik başlattı Kürtler Rojava için kesintisiz seferberlik başlattı

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç, dün akşam Medya Haber TV’de konuk olduğu “Amed’ten Bakış” programında AKP ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın yüzde 10 olan seçin barajının yüzde 7’ye indirilmesi konusunda atmaya hazırlandığı adımı değerlendirdi.

AKP iktidarının son yıllarda yapılan kamuoyu araştırmalarında Cumhur İttifakı’nın ciddi anlamda oy kaybettiğini ve mevcut seçim sistemi ile Cumhurbaşkanlığının kazanılamayacağını gördüğünü söyleyen Genç, bu nedenle yüzde 7 seçim barajı ile bir bütünen seçim matematiğini ve seçimi kazanma stratejisini değiştirmeye koyulduğunu belirtti.

'YÜZDE 7 KÜRTLERLE İLGİLİ'

Genç, yine “geçmişte yüzde 10 barajı nasıl ki Kürtler için getirildiyse, aslında barajın yüzde 7’e indirilmesinin de yine Kürtlerle ilgili olduğunu” ifade etti.

Bu konuda AKP’lilerin baraj altında kalmasın diye başka parti seçmenlerinin HDP’ye ‘emanet oy’ verdiği iddialarını hatırlatan Genç, “Bu emanet oyların ne de olsa barajı geçer denilerek HDP’den uzaklaşması hesabı içerisinde olduklarını ilan ettiler. Bunu bir yere koyalım. Birçokları buna itiraz etti ama çok itiraz edilmemesi gerektiğini düşündüğüm bir cümle bu. Çünkü Kürt siyasetinin son yıllardaki en büyük başarısı, Türkiye’deki farklı sınıfsal, kültürel ve de inançsal hatta düşünsel toplulukları ile bir araya gelip, bir Türkiye çatısı kurmak ile ilgili kat ettiği yol. AKP-MHP iktidarının da uzun yıllardır en büyük rahatsızlık duyduğu ve aslında rejimi sistemsel olarak değiştirebilecek güç de tam olarak bu ittifak. HDP’nin şimdiye kadar ittifaklar yoluyla ya da değişik bağlamlarda HDP çatısının misyonu ve vizyonu içerisinde kurduğu o Türkiye birliği meselesini parçalayabilmek açısından yüzde 7 barajının kullanılabileceğini, çünkü insanların esas motivasyonlarından birinin de yüzde 10 barajı üzerinden kurulmuş haksızlık duygusu olduğuna inanıyorlar. Yani yüzde 7 barajı, Kürt siyasetinin Türkiyeli devrimci, demokrat, sol, demokrat Müslüman ve farklı çevrelerle, hak ve özgürlük inancı olan çevrelerle kurmuş olduğu ittifakın kendisini de hedefliyor. Dolayısıyla iktidarın ‘HDP’ye gelen şişme oylar eriyecektir, herkesin kendi oyları açığa çıkacaktır’ söylemi, salt bir propaganda olmaktan öte tam da kurulan bu ittifakı, yeni Türkiyelilik çatısının kendisini hedefliyor” dedi.

Genç, bunun ardından gelmesi beklenen ikinci adımın ise, seçime giderken ittifaklar meselesinin kendisiyle ilgili açığa çıkacak olan oynamalar ve bunu parçalamak olduğunu vurguladı.

SEÇİM BARAJI İLK ADIM

Genç, bu konuda “Çünkü AKP-MHP blokunun esas tedirginlik duyduğu yanlardan biri İYİ Parti’nin CHP ile kurduğu Millet İttifakına Kürtlerin HDP üzerinden getirebileceği oy yekûnu. Tam olarak kilit noktadaki Kürt seçmenin o ittifaka güç vermemesi için böyle bir serbest alana kendilerince Kürtler nezdinde de bir olanak olarak sunmak istiyor. Dolayısıyla ittifaklar üzerinde de bir yasal düzenleme, temayül bir uygulama düzenlemesini beklemek mümkün. Yine tüm bunlarla beraber kamuoyu yoklamalarını izleyecekler ama yüzde 51’i, Cumhurbaşkanlığını kazanmakla ilgili oranda da oynama yapma olasılığının mümkün olduğunu, mutlaka bu defaki seçimi halk içerisinden gelebilecek oylar üzerinden değil de, gelmiş oyların seçim matematiğini değiştirerek, karıştırarak kazanmayı hedeflediklerini bilmek gerekiyor. Yüzde 7 meselesi bunun yolunu açtı artık” değerlendirmelerinde bulundu.

'AKP, MHP'DEN KURTULMAK İSTİYOR'

Genç, AKP'nin seçim barajını düşürerek muhalefetin bir araya gelmesi engellenmek istendiği kadar, anketlere göre oyları yüzde 7-8 bandına düşen ittifak ortağı MHP’yi kurtarmaya çalıştığı yönündeki görüşlere ise katılmadığını ifade etti.

AKP'nin MHP'yi kurtarmaktan öte, kurtulma stratesi izlediğini söyleyen Genç, nedenini ise şöyle açıkladı: “AKP pragmatist politikalarını uygularken iç pragmatizm konusunda çok güçlü bir duvar oluşturdu MHP ile. Özellikle liberal söylemler ve Kürt politikası açısından dönüşleri oldukça güç bir bagaj kurdu. Bunları yapamayınca bir gelecek olamayacağının farkında. Fakat MHP ile kurmuş oldukları ittifakı kırabilmesi, aşabilmesi de çok mümkün değil. Burada yapmaya çalıştığı şeyin bir kısmının bu olduğunu düşünüyorum. MHP’yi kendi başına meclise girebileceğine ikna edecek süreçleri maddi olarak da kurarak bir şekilde MHP’den bağımsızlaşmaya çalışma süreci gibi de okumak lazım. O yüzden kurtarmak değil de, kopmak daha mümkün. İşin bir yanın da bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü çok uzun bir süredir AKP iktidar MHP dışındaki sağ milliyetçi kanatları da içerebilecek şekilde başka ittifak arayışları içerisine de giriyordu. Ama MHP ile kurduğu ittifak ve MHP’nin kendisi, bu konuda çok güçlü bir set. Bu seti aşmak çok kolay değil. Aradaki pazarlığın güçlü kozu ne? Onu henüz çok iyi bilmesek de çok güç. Üstelik MHP’yi, kendi seçmeni üzerinden meclise taşıdığı bir parti olmasına rağmen aşamıyordu. Fakat MHP’yi kendi olanakları ile yüzde 7 barajı ile meclise girebilecek hale getirmesiyle birlikte MHP’den kurtulma stratejisinin bir parçasını da uyguluyor olabilir.”