İnci Kefali'nin göçü, bölgesel ekonomiye de önemli katkılarda bulunur. Balığın göç yolculuğu, yerli ve yabancı birçok turisti Van'a çeker ve bölgedeki turizm faaliyetlerini canlandırır. Göç sırasında, balıkların tatlı sulara zıplayarak yükselmesi, izleyenler için unutulmaz manzaralar sunar.
Yerel yönetimler ve çevre koruma birimleri, İnci Kefalinin korunması için geniş çapta tedbirler almaktadır. Özellikle Van ve çevresinde jandarma, polis ve zabıta birimleri, kaçak avcılığa karşı etkin denetimler yapmaktadır. Geçmiş yıllarda yapılan denetimlerde, kaçak avlananlara uygulanan ağır para cezaları ve el konulan canlı balıkların tekrar doğaya bırakılması, bu çabaların bir parçasıdır.
İnci Kefalinin korunması, sadece yasal düzenlemelerle sınırlı değildir. Balığın biyolojik önemi ve kültürel mirası, bölge halkının da bu çabaya destek vermesini sağlar. Balıkçılar, av yasağı dönemlerinde başka gelir kaynaklarına yönelerek bu sürece katkıda bulunurken, turizm sektörü de bu özel dönemi tanıtım ve bilinçlendirme faaliyetleriyle destekler.
İnci Kefali'nin her yılki göçü, Van Gölü'nün doğal dengesinin bir göstergesi olarak, hem ekolojik hem de ekonomik sürdürülebilirliğin korunmasında kritik bir role sahiptir. Bu nedenle, tüm ilgili tarafların iş birliği içinde hareket etmesi, bu endemik türün gelecek nesiller için korunmasını sağlamak adına büyük önem taşır.
İnci Kefali'ni Koruma Altına Alma Çabalarında Büyük Başarı: Mustafa Akkuş Anlatıyor
Van Gölü'nün eşsiz canlılarından İnci Kefali üzerine yapılan çalışmalar, bölge halkının ve çevre savunucularının yoğun çabalarıyla meyvesini vermeye başladı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi ve aynı zamanda Doğa Gözcüleri Derneği'nin Başkan Yardımcısı olan Mustafa Akkuş ile derneklerinin bu değerli tür üzerine yaptıkları çalışmaları ve elde ettikleri sonuçları konuştuk.
Mustafa Akkuş, derneğin kuruluş amacının İnci Kefali'nin neslini korumak olduğunu vurgulayarak başladığı konuşmasında, "Dernek olarak 2000 yılında Prof. Dr. Mustafa Sarı'nın öncülüğünde kurulduk. O günden bu yana, Van Gölü havzasını ve burada yaşayan İnci Kefali'ni koruma altına almak için uluslararası çapta pek çok projeye imza attık," dedi.
İnci Kefali'nin özel bir tür olduğunu ve gölün tuzlu su koşullarında yaşamını sürdürdüğünü belirten Akkuş, "İnci Kefali, Van Gölü'nün sadece tuzluluğuna değil, aynı zamanda sodalı yapısına rağmen hayatta kalmayı başaran bir mucize. Nisan ve Mayıs aylarında göl çevresinde bir festival havası eser. Bu dönemde göl dökülen dere suları, adeta balıklarla dolup taşar," ifadelerini kullandı.
Kaçak avcılıkla mücadelenin önemine de değinen Akkuş, "Yaptığımız denetimler ve bilinçlendirme çalışmaları sayesinde kaçak avlanma oranları büyük ölçüde azaldı. Artık bin kilogramın altına düştü. Bu, halkımızın ve yerel yönetimlerin desteğiyle mümkün oldu," şeklinde konuştu.
Mustafa Akkuş, ayrıca derneğin bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları hakkında da bilgi verdi: "Her yıl Ocak ayından itibaren başlayarak, Van Gölü çevresindeki jandarma ve polis karakolları ile iş birliği içinde eğitimler düzenliyoruz. Üreme döneminde sahadayız ve kaçak avlanma faaliyetlerine anında müdahale ediyoruz."
Akkuş, son olarak İnci Kefali'nin korunmasının sadece bir yasal zorunluluk değil, aynı zamanda ekolojik bir gereklilik olduğunu vurgulayarak, "İnci Kefali bizim doğal mirasımız. Onu korumak, gelecek nesillere aktaracağımız en değerli miraslardan biridir," diyerek sözlerini tamamladı.
Özel HABER/SEVDA TAYGAR
