Çocuk İstismarı ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Kasım Karataş, Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen çocuk işçiliğiyle ilgili özel açıklamalarda bulundu. Çocuk işçiliğinin bir dönem azaldığını ancak şimdi yeniden arttığını ifade eden Karataş, artma sebeplerini de sıraladı.

Türkiye’de çocuk ihmalini ve istismarını uzun yıllardır konuştuğumuzu dile getiren Prof. Dr. Karataş, “İhmal ve istismar deyince akla sadece dayak yiyen ya da cinsel istismara uğrayan çocuklar geliyor. Bunlar çok önemli problemler ama aslında bu problemlerin bir arka planı var. Biz genel olarak refahın yaygınlaştırıldığı ve adil dağıldığı bir ülke olamadığımız için çocuklarla ilgili problemler de katlanarak devam ediyor. Bizim derneğimiz 1989’da kuruldu. Yani biz bu meseleyi, 35 yıl önce bir dernek kurarak gündemine almış olan bir ülkeyiz. Bugün hâlâ çok fazla yol kat edemediğimizi görüyor olmak hepimizi üzüyor tabii“ şeklinde konuştu.

“ÇOCUK REFAHINI HEDEFLEYEN ÇALIŞMALARA AĞIRLIK VERİLMELİ”

‘Çocukları ihmal ve istismardan koruma’ konusunun çok daha geniş kapsamlı düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Kasım Karataş, “Çocukların fiziksel, duygusal ve sözel şiddete maruz kalması, cinsel istismara uğraması, ihmal edilmesi, okula gönderilmemesi, hastalandığında sağlık kuruluşlarına gönderilmemesi, yeterli beslenmemesi gibi meseleyi geniş kapsamlı bir biçimde ele almalıyız. Yani, çocukların yalnızca cinsel istismar veya fiziksel şiddet görmesiyle sınırlı olmadığını anlıyoruz. Çocuklarımız cinsel istismara, fiziksel, duygusal ve sözel şiddete uğramasın, çocuk işçiliği, çocuk emeği sömürüsüne maruz kalmasın, iyi beslensin, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişebilsin istiyorsak çocuk refahını hedefleyen çalışmalara ağırlık vermemiz lazım” diye konuştu.  

Kids Labour 3571864 1280 860X505

“ÜLKEYİ YÖNETENLER, BÜTÜNCÜL POLİTİKALARDAN KAÇINIYOR”

Çocuk işçiliği konusuna değinen Karataş, “Geliri adil dağıtmadığınızda ve aileleri yoksulluğuyla baş başa bıraktığınızda, onlardan aynı zamanda çocuklarını çalıştırmamasını bekliyorsunuz. Bu nasıl olacak?  ‘Mevsimlik tarım işçiliği’ diye bir düzen var. Aileleri, aile olarak istihdam ediyor. Çocuklarıyla beraber istihdam ediyor. Bunu herkes biliyor. Çocukların zorla çalıştırılmamasını bekliyoruz ama istihdamın da kendisi bu şekilde zaten. Ailenin işi belli bir süre içinde bitirmesi gerek. O zaman da aile, çocuğuyla birlikte çalışıyor. Çocuk işçiliği bir dönem azalır gibi oldu ama şimdi tekrar arttı. Ülkeyi yönetenler, çocukların korunması adına yapılması gereken bütüncül politikalardan kaçınıyor” ifadelerini kullandı.

“BU ÇOCUKLAR OKULDA DEĞİLSE NEREDE?”

Çocuk işçiliğinin Türkiye’deki eğitim sisteminden kaynaklı artış gösterdiğini belirten Prof. Dr. Kasım Karataş, şunları kaydetti:

“4+4+4 eğitim sistemi, 12 yılık zorunlu eğitim anlamına geliyor ancak biz ilkokulda, ortaokulda ve lisede çocuklarımızın bir bölümüne hiç ulaşamıyoruz. Yani, eğitim kurumlarının kapısından hiç girmeyen çocuklardan bahsediyorum. Bu sayının 1 milyonu geçtiğini biliyorum. Bu çocuklar okulda değilse nerede? Çalışacak ya da çalıştırılacaklar değil mi? Özellikle, ortaokul ve lise çağında öğrencilere ‘Uzaktan da okuyabilirsiniz’ diyerek bir de özel bir kolaylık sağlanıyor. Bu nasıl zorunlu bir eğitimse uzaktan da okunabiliyor. İşte o zaman çocuklar, daha erken yaşta da evlenir, daha erken yaşta iş yaşamına da dâhil olur.”

Kasım Karataş 860X505

Çocuk işçiliğinin artma sebeplerinden bir diğerinin de göç olduğunu söyleyen Karataş, “İçerdeki göç süreci önemli ölçüde tamamlandı ama dışardan çok büyük bir göç alıyoruz. Oto tamirciliği, kaportacılık, boyacılık gibi işlerde çocukların neredeyse tamamı göçmen. Bazı işletmeler, çocuklar daha itaatkâr, ses çıkarmıyor ve daha düşük ücretlerle çalışmaya razı oluyor diye çocuk emeği kullanımını tercih ediyor. Bununla birlikte yoksulluk, eğitime erişimin yetersiz olması, göçmenlerin uyum süreçlerinin yeterli olmaması gibi birçok neden de çocuk işçiliğini artırıyor” diye görüş belirtti. 

Van Esnafı: "Geleceğimiz Belirsiz" Van Esnafı: "Geleceğimiz Belirsiz"

“ÇOCUK ADALET SİSTEMİ, ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUN OLMALI”

Çocukların korunması için yapılması gerekenleri de sıralayan Kasım Karataş, “Belediyeler yeterli sayıda park, bahçe yapacak ve çocuklar için oyun alanları oluşturacak. Bütün çocuklar eğitime ve sağlık hizmetlerine erişebilecek.  Çocuklar, iyi nitelikli eğitim ve sağlık hizmeti alabilecek. Çocuk adalet sistemi, uluslararası standartlara uygun olacak. Biliyoruz ki, bütün çocuklar aynı ölçüde ihmal ve istismar riski altında değil. Bazı çocuklar daha fazla risk altında. Risk altındaki çocukları ve ailelerini tespit edip onlara yönelik bazı çalışmalar yürütmemiz lazım. Daha somut ve doğrudan çalışmalar yürütmeliyiz” şeklinde konuştu.

“Çocukların tıbbi, psikososyal ve hukuki korunması çok önemli” diyen Karataş, “Çocukların tıbbi korumalarının tedavilerinin ve rehabilitasyonlarının yapıldığı ve takip edildiği bir birime ihtiyaç var. Bütüncül ve multidisipliner bir birim olmalı bu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, hastane, cezaevi, sosyal hizmet merkezleri, sosyal yardımlaşma vakıfları gibi yerlerde sosyal hizmet eğitimi almış sosyal hizmet uzmanlarına da ihtiyacımız var. Onlar olmadan bu sistemleri kuramayız ve işletemeyiz” açıklamasında bulundu.  

Child Labor 934893 1280 860X505

"AİLE, İHMAL VE İSTİSMARIN BİR PARÇASI OLMAYACAK”

Çocuğun korunmasında en önemli aktörlerden birinin aile olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karataş,  “Bir tarafta devletse diğer tarafta aile, toplum ve toplumsal duyarlılık olmalı” diyerek şunları kaydetti:

“Eğitim dışında bıraktığımız her çocuk gelecekte bir aile kuracak.  Eğitimin içinde gibi görünüyor ama aslında hakkıyla eğitilmemiş olan her çocuk da gelecekte bir aile kuracak. İyi eğitilmemiş aileler olmaya devam edecekler. Bu konuda özellikle ailelerin güçlendirilmeleri, bilinçlendirilmeleri ve eğitilmeleri lazım. Aile, bu ihmal ve istismarın bir parçası olmayacak. Yani çocuklara şiddet uygulamayacaklar. Onları okula gönderecekler. Çocuklarının gelişimine ve yetiştirilmesine özen gösterecekler. Kendilerinin kontrolü dışında bir olumsuzlukla karşılaştıklarında, nerelere başvurabilecekleri konusunda bilinçli ve eğitilmiş olacaklar.”

NERELERE BAŞVURMALI?

Çocuklara karşı ihmal ve istismar söz konusu olduğunda nerelere başvurulması gerektiği hakkında da bilgi veren Karataş, “Hukuki koruma açısından güvenlik birimleri ve savcılıklar, psikososyal koruma açısından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ya da en yakın sosyal hizmet merkezleri, tıbbi koruma açısından da hastanelere başvurmak gerekir” diyerek sözlerini noktaladı. 

ÖZEL HABER - Didem ÇAM