İran’daki İdam Oranı Dünyanın En Yükseği
İran İnsan Hakları Örgütü’nün Temmuz ayı raporuna göre, İran'da bir ay içinde 55 tutsak idam edildi. 2024 yılının ilk yedi ayında ise 15’i kadın olmak üzere toplam 373 kişi idam edildi. İran’daki idam oranı, ülkelerin nüfus büyüklüğüne oranla yapılan kıyaslamalarda dünya genelinde en yüksek olarak kaydedildi. Çin gibi idam cezası uygulayan diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, İran’ın idam oranının nüfusa oranla daha yüksek olduğu belirtiliyor. Fayyad, İran’daki idam oranının modern toplumlarda eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştığını ifade etti.
Kadınların Rejim Tarafından Hedef Alınması
Dr. Mona Fayyad, İran'daki kadın hareketlerini değerlendirirken, Kürt kadınlarının “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla başlattığı direnişin, İran halkına cesaret verdiğini belirtti. Fayyad, “Rejim, sokaklarda aktif olan bu kesimi bastırmak istiyor. Kürt toplumu, örgütlenme ve mücadele konusunda yüksek bir direniş kapasitesine sahip. Ancak, İran rejimi genel olarak tüm toplumsal kesimleri, özellikle kadınları baskı altında tutuyor” dedi.
Fayyad, kadınların, rejimin ideolojik sloganlarına karşı mücadelesinin rejimi hedef aldığını ve kadınların, bu sloganla birlikte rejimin en temel dayanaklarına karşı çıktığını vurguladı. “Başörtün, kanımdır” şeklindeki sloganın, kadınları baskı altında tutma politikalarının bir parçası olduğuna dikkat çekti.
İran’da Kadın Haklarının Durumu
İran'daki yönetimsel değişikliklere rağmen, kadın hakları ve genel olarak kadınlara yönelik yaklaşımın değişmediğini belirten Fayyad, “İster reformist, ister reform karşıtı olsun, ceza ve baskı uygulamaları Hasan Ruhani’den Muhammed Hatemi’ye kadar olan reformist hükümetler döneminde de devam etti. Bu sistemin gerçek bir reformist yönetimi bulunmuyor” şeklinde konuştu. Şu anki başkanın, ülkenin dışarıdaki imajını düzeltme ve içerde sakinleştirme çabasında olduğunu belirten Fayyad, bu kişinin reformist olmadığını ve mevcut sistemin talimatlarını aşmasının mümkün olmadığını ekledi.
Dünya Kadın Hareketleri ve Ortak Mücadele
Fayyad, “Jin, jiyan, azadî” direnişinin dünya genelinde büyük bir yankı uyandırdığını ve kadınların bu direnişe büyük bir dayanışma gösterdiğini ifade etti. Ancak, batı dünyası ve feminist hareketlerin genellikle cinsiyet temelli değil, daha dar ve parçalı konulara odaklandığını belirtti. “Bu hareketler, sistemler karşıtı değil, genellikle erkek karşıtı olarak görülüyor ve demokratik sistemlere karşı olmaktan çok, sistemlerin kendilerine karşı mücadelesizler. Üçüncü dünya ülkelerindeki meseleler çoğunlukla göz ardı ediliyor” şeklinde eleştirilerde bulundu.
Son olarak, Fayyad dünya kadınlarına, zulme karşı ortak bir mücadele yürütmenin önemini vurguladı. Kadınların, uluslararası dayanışmayı güçlendirmeleri ve ortak bir mücadele hattı oluşturup, bu mücadelede daha etkili olmaları gerektiğine dikkat çekti. Dr. Mona Fayyad, kadınların uluslararası düzeyde daha güçlü bir dayanışma sergileyerek, zulme karşı daha etkili bir mücadele verebileceğini ifade etti.