İkinci Coronavirus dalgası Türkiye'nin kemer sıkma ve yüksek faiz politikasını teste tabi tutuyor, kısıtlamalar ekonomik zorlukları artırıyor. Reuters'a konuşan bazı analistler, yetkililerin sıkı para politikasına sadık kalacağını düşünürken bazıları ise şüpheyle yaklaşıyor.
Covid-19 vaka sayılarındaki artış ve ekonomide yaşanacak yeni bir gerileme daha yüksek faiz oranlarını isteksizce kabul eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu tutumunu sürdürüp sürdürmeyeceğini ve daha fazla kemer sıkma ihtiyacını teste tabi tutabilir.
Türkiye’de Covid-19 vaka sayılarının ve hayatını kaybedenlerin sayısının rekor seviyelere yükselmesi, yeni sokağa çıkma yasaklarının getirilmesine ve çalışma saatlerinin kısaltılmasına neden olarak Türkiye’nin turizm ve konaklama sektörünü olumsuz etkiledi. Diğer sektörlerin çoğu da çift haneli enflasyon nedeniyle zorluk yaşıyor ve kışla beraber bir resesyona girileceği endişesi artıyor.
TL YILBAŞINDAN BU YANA YÜZDE 24 DEĞER KAYBETTİ
Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlık ve Rusya’dan S-400 alınması üzerine Avrupa Birliği (AB) ve ABD’nin Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar getirmeyi değerlendirmesiyle Erdoğan aynı zamanda ciddi bir jeopolitik baskı altında kalıyor.
Capital Intelligence Ratings şirketinde üst düzey analist olan Yesenn El-Radhi, “Büyüme önemli ölçüde yavaşlayacak olursa hükümetin gerçekten ekonomideki sıkılaşma politikasını sürdürüp sürdürmeyeceği göreceğiz” dedi.
Erdoğan’ın kasım ayında Murat Uysal'ın yerine atadığı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yeni başkanı Naci Ağbal'ın politika faizini geçen ay 475 puan artırarak yüzde 15’e çıkarması yabancı yatırımcıyı sevindirmişti.
Faiz artırımının ardından TL değer kazansa da TL’nin dolar karşısında yıl başından bu yana hala yüzde 24 değer kaybetmiş olması nedeniyle daha fazla sıkılaştırma önlemi bekleniyor.
RESESYONA GİRİLMESİNE NEDEN OLABİLİR
Yeni atanan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan daü geçen ay makroekonomiyi ve fiyat istikrarını destekleyecek bir mali politika sözü vermişti.
Hükümet yazın yüzde 50 olan kredi büyümesini sert bir şekilde kontrol altına alarak yüzde 10’un altına düşürdü.
Devlet destekli ucuz krediler üçüncü çeyrekte sert bir toparlanmayı tetikledi ancak Erdoğan’ın gerekirse, “acı ilaçları” içerek yeni bir ekonomik döneme girilmesi çağrısında bulunması 2021’in ilk çeyreğinden itibaren ardışık teknik bir resesyona girilmesine neden olabilir.
PLANA SADIK KALINIR MI?
Bazı analistler, Erdoğan’ın ve ekonomi ekibinin dünyanın geri kalanındaki hükümetler gibi nisan ayından itibaren ekonomik toparlanmayı sağlayacak Covid-19 aşısının gelecek haftalarda hızla piyasaya sürülmesini umduğunu ve planlarına sadık kalacağını düşünüyor.
Deutsche Bank bu ay ve gelecek yılın başında faiz artırımı yapılarak oranların yüzde 17,5’e kadar yükseleceğini düşünüyor.
Diğer analistler ise 2018’in tekrar edilmesinden korkuyor. Erdoğan 2018’de ekonomik tutuculuğun enflasyonun yükselmesine neden olduğunu söyleyerek daha sıkı para politikası benimsenmesine uzun bir süre karşı çıkmıştı. Erdoğan sonrasında faiz oranlarının yüzde 24’e çıkarılmasını desteklemiş ancak kur krizinin hafiflemeye başlamasıyla faiz oranlarında artışı tekrar eleştirmişti.
ESNAF YARDIM BEKLİYOR
Teneo Danışmanlık şirketinde çalışan Wolfango Piccoli, Erdoğan’ın eski tutumuna atıfta bulunarak, “Birbiriyle bağlantılı olan kamu sağlığı ve ekonomik krizi, hükümetin yönetebileceğine dair güveni önemli ölçüde zayıflattı” dedi.
Kasım ayında yıllık enflasyon yüzde 14 seviyesindeydi. 2018 ortalarından beri değerinin yarısını kaybeden Türk Lirası ise gelişmekte olan piyasalarda en kötü performansa sahip para birimleri arasında yer alıyor.
Planlarda değişikliğe gidilmesi için çağrıların artması muhtemel görünüyor. Ücret desteği ve işten çıkarma yasağı devam etse de, esnaf daha fazla vergi ve kira yardımı bekliyor.
Türkiye’deki bireyler için borçlanma maliyeti yazdan bu yana neredeyse iki katına çıkarak yüzde 20 olurken bankalar da çok daha az krediyi uzatıyor.
DURUM ÇOK KÖTÜ
Bahardaki ilk tecrit önlemlerinde İstanbul'daki restoranını açık tutabilmek için çektiği krediyi yeni ödemeye başlayan ve salgın nedeniyle yeni getirilen kısıtlamalar kapsamında restoranı sadece paket servis verebilen 43 yaşındaki Nurten Karagöz, "Durum çok kötü" dedi. Karagöz, "Ödeyemeyeceğimiz borçlarımız var ve giderek artıyor. Restoranı kapatsam bile hala kira ödemek zorundayız" ifadelerini kullandı.
Hükümet yetkilileri Reuters’a verdikleri bilgide imalat ve ticaret sektörleri dahil olmak üzere ekonominin çoğunun açık kalmaya devam etmesiyle sadece hafif bir ekonomik durgunluk beklediklerini ifade etti.
Bir hükümet yetkilisi yeni kısıtlamalar “ağırlıklı olarak alışveriş merkezleri ve hizmet sektöründe görülecek” dedi.
Türkiye’de dün Coronavirusnedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 203 ile rekor kırarken, toplam sayı 15 bine ulaştı. Türkiye, Çin’in Sinavoc Biotech şirketinden 50 milyon doz Covid-19 aşısı almak için anlaşma imzaladı ve aşılamaya bu ay başlamayı hedefliyor.