Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem çalışanı gazeteci İbrahim Karakaş'ın hakkında verilen hapis cezasının gerekçeli kararında 'sözde gazete' yazılması dikkat çekerken haberleri ise 'terör örgütü' üyeliğine delil sayıldı.

Evrensel'den Volkan Pekal'ın haberine göre, Gazeteci İbrahim Karakaş, KHK ile kapatılan Özgür Gündem gazetesindeki haberleri ve hakkındaki itirafçı ifadesi gerekçe gösterilerek 9 yıl 9 ay ceza aldı.

Cezanın gerekçeli kararında Özgür Gündem için “Sözde gazete” ifadesi kullanılırken Karakaş’ın Özgür Gündem çalışanı olarak yaptığı faaliyetler terör örgütü üyeliğine delil sayıldı.

Rojin Kabaiş'in Babası: "Yurt İdaresi Kızımın Arkadaşını Susturuyor" Rojin Kabaiş'in Babası: "Yurt İdaresi Kızımın Arkadaşını Susturuyor"

Avukat Tugay Bek, bir gazeteye sözde diyen mahkemenin, çalışanını da ‘terörist’ olarak gördüğünü söyledi.

“MUHALİFSEN SÖZDE GAZETESİN, TELEFONUN YOKSA ÖRGÜT ÜYESİ”

İbrahim Karakaş’a, ‘terör örgütü üyesi olduğu’ iddiasıyla Adana 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 9 yıl 9 ay ceza verildi.

İtirafçı H.D’nin, Karakaş’ı 2016 yılında ‘sınır dışında PKK kampında gördüğü’ iddiası ile açılan davada mahkeme heyetine göre D’nin iddialarını destekleyecek deliller arasında Karakaş’ın gazetecilik faaliyetleri bulunuyor.

Mahkeme ayrıca bir yıl boyunca üzerine kayıtlı telefon hattının kapalı olmasını Karakaş’ın o tarihlerde ‘örgüt kampında’ olması şeklinde değerlendiriyor.

Kararda dikkat çeken bir başka konu ise yıllarca yayın hayatına devam etmiş olan ve hukuksuz şekilde Cumhurbaşkanı kararı ile kapatılan Özgür Gündem gazetesinden kararda “sözde gazete” diye bahsedilmesi oldu.

Gerekçeli kararda “Sanık son olarak terör örgütü iltisakı nedeni ile KHK ile kapatılan Özgür Gündem isimli silahlı terör örgütü PKK/KCK/YPG lehine yayınlar yapan sözde gazetede çalışmakta olduğu” şeklinde ifadeler yer aldı.

‘NEDEN 1O YILDIR AYNI GAZETEDE ÇALIŞIYORSUN?’ CEZASI

Mahkeme heyetinin Özgür Gündem’e “sözde” diyerek gazete olarak dahi görmediğini ifade eden Avukat Tugay Bek, “Türkiye Cumhuriyeti Mahkemesi yıllarca yayın yapan gazeteyi gazete olarak görmüyor, böylece onun çalışanı, muhabirinin halini sormaya bile gerek yok. Bir şey sözde başlığı ile anılıyorsa ona karşı her suça cevaz veriliyor demektir. Bu bakış açısı ile bu gazete bombalanabilir, çalışanı öldürülebilir ya da hakkında dava açılabilir. Karakaş’ın da gazeteci olarak yaptığı faaliyetler bu varsayımla suç sayılıyor. Ceza verilirken de Karakaş’ın 10 yıl gibi uzun bir süre kapatılan Özgür Gündem gazetesinde çalışmış olması cezanın üst sınırdan verilmesine gerekçe yapılıyor” dedi.

“KARAR BASIN HÜRRİYETİNİN GELDİĞİ NOKTAYI GÖSTERİYOR”

Cep telefonu sinyal vermediği için örgüt üyeliğinden mahkumiyet kararı verilmesinin ilk olduğunu dile getiren Bek, cep telefonu dinlemesi, “tape”lerin çözümü, HTS kayıtları gibi deliller ile açılan davalara şahit olduk ancak ilk defa ‘Neden telefon kullanmadın?’ diyerek bir ceza verildiğine şahit oluyoruz. Yandaş olan, yandaş olmayan basın ayrımının ötesine de geçilerek gazete ve sözde gazete ayrımı söz konusu. Türkiye’de basın hürriyetinin geldiği son noktayı gösteren bir mahkeme kararı” dedi.