CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı, Konya'da buluştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun başkanlığındaki buluşma öncesinde ise bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda, CHP İl Başkanı Barış Bektaş, Seyit Torun ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, birer konuşma yaptı.

AKP iktidarının yıllardır kötü bir yönetim sergilediğini belirten Torun "Bu iktidarın terazisi artık adaleti değil, menfaati tartıyor. Belediyelerimize karşı organize bir kötülük, politik bir terör uyguluyor" dedi. İmamoğlu'na verilen hapis ve siyasi yasak cezasına değinen Torun, yapılanın 'sivil darbe' olduğunu söyledi. "Aciz kumpaslara karşı Ekrem Başkan’ın yanındayız" diyen Torun hep beraber direneceklerini ifade etti.

İMAMOĞLU: 22 AY SONRA DAVA AÇTILAR

İBB Başkanı İmamoğlu ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisine yönelik söylemine aynı ifadeyle karşılık verdiği konuşmasından 22 ay sonra dava açıldığını belirterek, iktidarın belediyelere kayyım atama gayreti içinde olduğunu söyledi.

İmamoğlu'nun konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

Katalonya Eski Başkanı Pere Aragonès’ten Suriye’nin Geleceği İçin Kritik Çağrı Katalonya Eski Başkanı Pere Aragonès’ten Suriye’nin Geleceği İçin Kritik Çağrı

DEMOKRASİ PARAMPARÇA EDİLİYOR: Gerçekten altı çizilecek, memleketimizin her köşesinde anlatılacak, trajikomik ama aynı zamanda ürkütücü aynı zamanda endişe verici ve demokrasiyi ne yazık ki paramparça eden bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Bugün hepimizin yaşadığı aslında zorluğun altında yatan bir gerçeği daha ifade etmek gerekir ki bana göre Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en başarılı birlikteliği, en başarılı yerel yönetim anlayışını ve milletini kucaklayan, milletine hizmet üretme dışında hiçbir emeli olmayan 11 büyükşehir belediye başkanının bulunduğu bu masa… Onun için bu hukuksuz süreci yaşamakta ve ne yazık ki yaşayacak diye de gözüküyor.

HÜKÜMET 2019'da DÜĞMEYE BASTI: Bugün yaşadığımız saldırılar, bize yapılan müdahaleler, işlerimizin engellenmesi ve bize hükümet tarafından gösterilen tavır, kesinlikle ve kesinlikle yeni başlamamıştır. 2019’da milletimizin bizlere göstermiş olduğu teveccüh itibarıyla aslında hükümet düğmeye basmıştır. Bana getirilen son süreçteki siyasi yasak ve hapis cezasına, belediyelerimize açılan terör ve bir takım sair soruşturmalara dönük sürecin temeli bugün değil.

PEKİ DURACAKLAR MI, DURMAYACAKLAR: Adım adım el yükselterek devletin tüm enstrümanlarıyla üstümüze geldikleri bir gerçek. Bana yapılan hakarete verdiğim cevap üzerinden ve ilk savcısının hiç de önemsemediği bir hazırlığın başladığı bir ortamda, olayın geçtiği günden tam 22 ay sonra dava açıldı. Peki şimdi duracaklar mı? Durmayacaklar. Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde hem de pek çok CHP belediyesine, Millet İttifakı belediyesine kayyum atama senaryosunu ortaya koyma gayreti içerisindeler. Ülkede, muhalefet tarafından yönetilen hiçbir alanı bırakmak niyetinde değiller. Bu kadar gözleri dönmüş bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Yani mesele sadece benden ibaret değil aslında. Ülkeyi götürmek istedikleri ve götürmeye çalıştıkları karanlık bir dönem, despotik bir yönetim uygulama süreci. Bugün bunun karşısında tüm muhalefetin birlik içerisinde, kararlı, cesur bir duruş sergileme zamanı olduğunu biliyoruz.


O UMUT IŞIĞINI ASLA SÖNDÜRMEYECEĞİZ: Şunu biliyoruz: Memleketin gerçek gündemleri var. Ekonomik krizi, adalet krizi, demokrasi krizi ve bunun gibi memleketimizin her köşesinde insanlarımızın yaşadığı sorunlar… Her konuda, her birimiz çok çalışıyoruz. Siyasi partiler olarak çok çalışılıyor. Ama sürece dair bu hukuksuz müdahaleleri de gözden kaçırmamamız gerekir. Bizler Hz. Mevlana’nın işaret ettiği gibi mum olmanın kolay olmadığını, ışık saçmak için yanmak gerektiğini gayet iyi bilen insanlarız. Gerekiyorsa yanacağız ama o umut ışığını asla söndürmeyeceğiz. Her koşulda sonsuz güç vereceğiz birbirimize ve bu konudaki dayanışmamızla tarih yazmaya devam edeceğiz. Hepimiz için hep birlikte mücadele etmekten, kararlı bir şekilde dimdik ayakta durmaktan vazgeçmeyeceğiz.