Burada Kürt sorununa da değinen Salıcı, “Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü içinde, üniter yapısı içinde, demokratik mekanizmaları kullanarak, demokrasiyi ilke edinerek Türkiye’de bizim Kürt sorunun çözmek gerekiyor. Bizim ne senin konuştuğun dille, ne senin inancınla, ne senin değerlerin ile sorunumuz yok. Senin değerlerin bizim değerlerimiz, senin değerlerin Türkiye’nin değerleri. Bunu böyle anlayıp böyle çözmemiz gerekiyor.” dedi.

Partileri tarafından Çukurca Yolu Üzümcü Köyü mevkiinde karşılan heyet daha sonra bir düğün salonunda düzenlenen rozet takma töreninde katılan Salcı, ve berberindekiler buradan partileri ile buluştu.

Nergiz Düğün Salonundaki programa Adana Milletvekili Orhan Sümer ile Parti Meclisi Üyeleri Nevaf Bilek ve Devrim Barış,Çelik CHP İl Başkanı Nazım Demir,Yüksekova İlçe Başkanı Kadri Zeydan,Derecik İlçe Başkanı Rıdvan Erbek, kadın Kolları Başkanı Suzan Duran, Merkez İlçe Başkanı Hurşit Taş ve partiler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda söz alan CHP Hakkari İl Başkanı Nazım Demir,

bugün burada bulunmalarının sebebi partiye yeni katılım yapan üyelere rozetlerini takmak ve onlarla gönül yoldaşlığı yapmak için toplandıklarını söyledi.

Başkan Demir, görevi devraldıklarında bu yana CHP il başkanlığı ilk 16 ayında il, ilçe, belde ve köylerde örgütlenmemizi sağladıklarını ifade etti

Başkan Demir konuşmansın devamında şu ifadelere yer verdi. Üye sayımızda %300 artışımız oldu. giderlerimizden %50 tasarruf sağladık. Bunları yaparken yol yürüyemediğimiz arkadaşlarımız oldu. Bu uzun, zahmetli ve çetin yolda kendimize tek bir hedef belirledik. Türkiye genelinde olduğu gibi kendi ilimizde de mutlak başarıyı sağlamak için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.ülkemizin içinde bulunduğu bu ekonomik ve siyasi buhrandan kurtulmanın sadece cumhuriyet halk partisi iktidarıyla gerçekleşebileceği bilinci ve azmiyle çalışıyoruz. bizim kaybedecek zamanımızın olmadığı gibi kendi iç hesaplaşmalarımızdan da kurtulmak zorundaydık. az olsun benim olsun mantığına asla taviz vermedik. Siz değerli misafirlere teşkilat başkanımız Sayın Salıcı ile geçen bir anımı anlatmak istiyorum. bu kadar teşkilatlanmayı nasıl idare edip yönetebiliyorsunuz? Sorusunu yöneltmiştim kendilerine. Oda bana kendime ilke edineceğim bu cevabı vermişti. başarı azim gerektirir azim ise irade, gerçek başarı, başarısız olma korkusunu yenebilmektir. bende bu sözünü bütün yoldaşlarımla paylaştım. Böylece hep birlikte Allah ‘n izniyle mutlaka başarıya ulaşacağız. demokrasinin yok sayıldığı, ülkenin nefes alamadığı, tek adam yönetiminin ülkenin üzerine kara bulut gibi çöktüğü, farklı görüş sahibi olmanın muhalif söylemlerde bulunmanın suç sayıldığı insanların sosyal medyada beğeni butonuna basmaya çekindiği bu dönemde artık hepimizin üzerine büyük sorumluluklar düşmektedir. Hakkâri özelinden bakacak olursak Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip bir il olmamıza rağmen maalesef ki 21.yy Türkiye’sinde fabrikası olmayan, eğitim faaliyetleri nezdinde sonuncu olan, tek giriş yoluna sahip, stadyumu olmayan, kültür ve sanat merkezi faaliyetlerinden yoksun, sağlıkta sınıfta kalmış, alt yapı problemleri olan, memleketimin %10 sine yakınının elektriğinin borcundan dolayı kesik olduğu iki ülkeye sınır olmasına rağmen ithalat ve ihracatta gerekli düzeye ulaşmamış esnafımızın perişan halkımızın mağdur edildiği, asıl geçim kaynağımız olan tarım ve hayvancılığın bitme noktasında olduğu bir il konumdayız. bu sorunları dile getirirken hiçbir zaman karamsar olmadık, ilimizdeki sorunların çözümüne yönelik raporlarımızı hazırladık. Sayın Genel başkanımız Kemal kılıçdaroğlu’na Hakkârili hemşerilerimizin selamları ile birlikte kendilerine bu raporlarımızı sunacağız. Konuşmama buradan son verirken fatih sultan Mehmed Han’ın şu sözüyle bitirmek istiyorum. kadıyı satın aldığınız gün adalet ölür, adaleti satın aldığınız gün devlette ölür. ''dedi.

Başkan Demir arından kürsüye çıkan Salıcı ,Türkiye'nin sorunların ağır olduğunu söyledi.

Salıcı konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi.

CHP Parti Örgütü Örgüt Yönetimleri ve Yurtdışı Örgütlenme’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Doğu Masası’nın bir süredir yürüttüğü çalışmalar sonucu partiye katılanlara rozet takmak için geldiği Hakkari’de bulunduklarını söyledi. Salıcı'', Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “CHP ülkenin ve bölgenin gerçeklerinden habersiz. Doğu Masası neymiş, bir işlerin peşindelermiş” sözlerine yanıt vererek, “Erdoğan bizi bölgenin gerçeklerinden habersizmişiz diye eleştiriyor. Erdoğan olduğu yerden, yani Saray’dan Türkiye’nin gerçeklerini göremiyor. Sayın Erdoğan, gel Doğu Masası seni bir gezdirsin bölgede. Sen de Türkiye’nin gerçekleri ile yüzleş” diye yanıt verdi.

Partiye yeni katılan üyelere rozetlerini takan Salıcı, burada yaptığı konuşmasının devamından şunları söyledi.

‘’Türkiye’nin yaşadığı sorunlar, hepimizin yaşadığı sorunlar gerçekten ağır. Ortada 19 yıldan beri Türkiye’yi yöneten, son 3-4 yıldan beri de başkanlık sistemi üzerinden Türkiye’yi yöneten ve başkanlık sistemine, tek adam rejimine geçildiğinden beri hiçbir şeyin iyi gitmediği bir ülkemiz var. 19 yıldan beri ülkeyi yönetiyorlar, geldikleri gibi değiller. Geldiklerinde ne diyorlardı, “Yamalı ayakkabılarla geldik, biz milletin arasından geldik” diyorlardı. Kendisi için “Kasımpaşa delikanlısı” diyorlardı değil mi? Şimdi Saray’ın delikanlısı oldu. Saraylarla yaşıyor ve size tepeden bakıyor.

Türkiye önemli bir dönemeç noktasında. Bir tarafta Saray’da yaşayan hanedan var. Onlarla beraber olanlar, onlardan iş alanlar, aldığı işe bire beş katarak ihaleyi sonuçlandıranlar. Bir tarafta onlar var. Onların bir eli yağda bir eli balda. Ama öbür tarafta bizler varız. Bu ülkenin 83 milyon vatandaşıyız. İşsizlik var mı, yoksulluk var mı, hak etmediği halde hapise atılanlar, neden atıldığı belli olmayan insanlar var mı, var. Saray’dan bakınca bunlar görünmüyor. Saray’da başka bir hayat var. Türkiye onların gördüğü gibi bir ülke değil. Türkiye ağır sorunlar altında yaşayan, gençlerin artık gelecekten ümidini kesme noktasına geldiği bir ülke.

Bu düzeni değiştireceğiz. Sizin, bugün içinde katıldığınız mücadele, mazlum ile zalim arasında mücadele. Siz mazlumun yanında, bu zalimlere haddini bildirmek için bu siyasi partiye girdiniz. Bu mücadeleyi tamamına erdirmek durumundayız. Türkiye’yi yaşamış olduğu bu ağır koşullardan çıkartıp, düzlüğe, normalleşmeye götürmek zorunayız.

Bir farklı siyasi partilerin bir araya geldiği Millet İttifakı’nı kurduk. İçinde Saadet Partisi var, İYİ Parti var, Demokrat Parti var Cumhuriyet Halk Partisi var. Normal koşullar altında bir araya gelmeyecek siyasi partiler bir araya geldik. Çünkü Türkiye’de normal olmayan şeyler yaşanıyordu. Türkiye’yi normalleştirmek için bizim birbirimizle kucaklaşmamız, birbirimize sevgi ile davranmamız gerek. Bizim bir arada Hakkari’si ile Edirne’si ile bu ülkenin bütün vatandaşları ile yeni bir düzeni kurmamız gerek. Bu ülkeyi içine girdiği cendereden hep birlikte, el birliği ile doğusu ile batısı ile, kuzeyi ile güneyi ile çıkarmak zorumdayız. Bu ülkenin özgürlüklere, demokrasiye, dayanışmaya ihtiyacı var. En önemlisi Türkiye’nin barışa, huzura, insanının Türk- Kürt diye, Alevi- Sünni diye ayırılmadığı yeni bir döneme ihtiyacımız var. “Sen bu ülkenin vatandaşısın, benim kardeşimsin, yoldaşımsın. Nereli olduğun, hangi dili konuştuğun, neye inandığın önemli değil” dediği bir anlayışa ihtiyacımız var. Bizim bütün bunların üzerinde siyasi ayrışmaların olabileceği ama siyasi ayrışmaların düşmanlığa dönüşmediği bir Türkiye’ye ihtiyacımız var.

Şu anda Türkiye’yi Cumhur İttifakı yönetiyor. Bir parçası Adalet ve Kalkınma Partisi öbür parçası Milliyetçi Hareket Partisi. Aslında Cumhur İttifakı’nı, yani iktidarı, yani Adalet ve Kalkınma Partisi’ni bildiğiniz MHP yönlendiriyor. Adalet ve Kalkınma Partisi kendi iddialarını bir yana bırakmış küçük ortağını üzmeden, kırmadan Türkiye’yi seçimlere kadar götürme derdinde. Aslında şu anda Türkiye’de MHP’nin sözü bir adım önde. İçin içinde bir de çeteler var, mafya var, her gün ortaya yayılan iddialar var. Bu iddialar için bir şey yapmaktan çekinen, Türkiye’de adaleti, huzuru ve geleceği doğru noktada tesis etmekten uzaklaşmış iktidar var.

Bu ülkede Kürt sorunu var mı? Evet var. Lafı döndürüp dolaştırmadan söyleyebiliriz; bu ülkede terör de var, terör sorunu var ve bu ülkede Kürt sorunu var. Yapılacak olan şey şu: Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü içinde, üniter yapısı içinde, demokratik mekanizmaları kullanarak, demokrasiyi ilke edinerek Türkiye’de bizim Kürt sorunun çözmek gerekiyor. Kürt sorununu çözdüğümüz gün ki -bu yıllardır süren, katmerleşmiş, başka sorunları da beraberinde getiren bir sorun- Kürt sorunun çözdüğümüz zaman sadece Türkiye’nin toplumsal huzuru değil, komşuları ile olan ilişkilerinde de önemli bir mesafeyi almış olacağız. Bizim ne senin konuştuğun dille, ne senin inancınla, ne senin değerlerin ile sorunumuz yok. Senin değerlerin bizim değerlerimiz, senin değerlerin Türkiye’nin değerleri. Bunu böyle anlayıp böyle çözmemiz gerekiyor. Devletin baskıcı olmadığı, vatandaşına tepeden bakmadığı, vatandaşına emir verip zorlamadığı ama vatandaşına hizmet ettiği bir devlete ihtiyaç var.

Türkiye zengin bir ülke. Kaynağı nereye aktaracağına doğru karar verirsen Türkiye zengin bir ülke. 3-5 müteahhite harcarsan o beşli çetenin sözcüsü olursun. Eğer 83 milyonu geçindirmek, kalkındırmak için kaynağı harcarsan o zaman halkın sözcüsü olursun. Biz o parayı 83 milyon vatandaşımız için harcayacağız. Bu ülkenin bütçesi de kaynakları da var. Bu ülke zengin bir ülke. Gelin bu zenginliği hep beraber bölüşelim. Gelin demokrasiyi kuralım o demokrasiyi beraber geliştirelim. O demokrasi hepimizin hayatını daha iyi bir noktaya getirecek bir demokrasi olsun. Türkiye’yi beraber yönetelim, beraber zenginleştirelim. Türkiye’yi hakça bir şekilde bölüşülen bir ülke haline getirelim. Sadece Türkiye’yi içinde değil dışında da gururla savunabileceğimiz bir ülke haline getirelim.

Bugün Erdoğan Diyarbakır’da bize laf atmış. Biz buraya Doğu Masası kapsamında geldik. Cumhuriyet Halk Partisi bir Doğu Masası oluşturdu. Doğu Masası’nda Maraş’tan Ardahan’a kadar 24 il var. İçinde Parti Meclisi üyelerimiz, milletvekillerimiz, partinin farklı kademelerinde arkadaşlarımız var. Erdoğan dedi ki, “Cumhuriyet Halk Partisi ülkenin ve bölgenin gerçeklerinden habersiz. Doğu Masası neymiş, bir işlerin peşindelermiş”… Buraya geliyoruz, sizin açlığınızı, yoksulluğunuzu, esnafın, hayvancılıkla uğraşanların sıkıntısını, sınır ticaretinde yaşanan sıkıntıları biz görüyoruz. Elektrik sıkıntısını biz görüyoruz. Ortak sorunlar ya da bu bölgeye has sorunlar var. Biz bu sorunları görüyoruz. Biz bu sorunları görmüyorsak, Türkiye’nin sınır noktasındayız. Sivas’ın ötesine geçemez Cumhuriyet Halk Partisi diyenler, biz sınır noktasındayız. Daha arkası yok. Daha arkasına geçmek için pasaport lazım. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’ne Hakkari’de katılım oluyor mu? Daha nereye gidelim. Dün Cizre’de katılım oldu. Buradan Van ve Muş’a geçeceğiz. Muş’ta da katılım olacak. Bölge insanı Cumhuriyet Halk Partisi ile geleceğin iktidarını beraber kuruyor. Bu iktidar hepimizin iktidarı olacak. Geleceğin iktidarı olacak. Erdoğan bizi bölgenin gerçeklerinden habersizmişiz diye eleştiriyor. Erdoğan olduğu yerden yani Saray’dan Türkiye’nin gerçeklerini göremiyor. Sayın Erdoğan, gel Doğu Masası seni bir gezdirsin bölgede. Sen de Türkiye’nin gerçekleri ile yüzleş.

Bizim ağır sorunlarımız var. Türkiye kötü yönetiliyor. Ama umutsuzluğa yer yok. CHP önümüzdeki sorunları çözecek kadroları var. Cumhuriyet Halk Partisi’nde önümüzdeki süreci kuracak liderlik var. Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu liderliğinde Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’yi düze çıkartacak bir siyaseti izliyor. Bunu 31 Mart seçimlerinden biliyoruz. Ankara, İstanbul, Adana, Mersin gibi birçok büyükşehirde Cumhuriyet Halk Partisi li belediye başkanları var. 11 büyükşehir, 10 il belediyesi, toplamda 250 civarı belediye var.

Her 2 vatandaşımızdan biri Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden hizmet alıyor. Soruyoruz, memnun musunuz? Evet memnunuz diyorlar. İktidar bizim belediyelerimizin hizmet vermemesi için her şeyi yapıyor. Aş evi için bağışları topladılar. Askıda fatura uygulaması ile bir vatandaş bir başka vatandaşın faturasını ödüyor. Doğalgaz faturası ödüyor. Dayanışmadır bu. Kim kimin faturasını ödüyor bilmiyor. Birçok Cumhuriyet Halk Partisi li belediye sosyal yardım yapıyor. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler gelirse size sosyal yardım yapmazlar keserler, o nedenle bizim partimize oy verin diyorlardı. Ne oldu? 2 yılda Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları şov yapmadan, kimseye gösterişte bulunmadan, bütçeleri azalmasına rağmen sosyal yardım yaptı. Söylediklerinin yalan olduğu ortaya çıktı mı, çıktı.

“Cumhuriyet Halk Partililer, sizin haklarınıza da müdahale eder” diyorlardı. 2019 seçimlerinin sloganıydı, beka meselesi. “Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verirseniz Türkiye uçuruma gider” diyorlardı. 2 yıldan beri Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları yönetiyor. Türkiye’nin başına bir kötülük mü geldi! Ama Saray iktidarında iyiye giden hiçbir şey yok. Ne dış politika ne eğitim ne de sağlık, ekonomi iyi gidiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi demek, senin seçtiğin belediye başkanlarını tanımamak, benim atadığım belediye başkanları yönetecek demek. Adalet ve Kalkınma Partisi kayyımları bu ülkenin başına bela etmek demek. Adalet ve Kalkınma Partisi siz bir seçim yaptınız ama, İstanbul seçimlerinde de oldu, 14 bin oyla olmaz demek. Bir daha seçime gitmek demek. Oyunun kurallarını değiştirip mızıkçılık yapmak demek. Ne oldu, gittik seçime, 800 bin fark oldu. Ben size teşekkür ediyorum. İstanbul seçimlerinde verdiğiniz destek için ben size teşekkür ediyorum.

Bu kadar yolu kat edip Hakkari’den İstanbul’a gidenler oldu. İstanbul’da olmayan orada tanıdığını, akrabasını aradı. Onu da yapmayan hayır duasında bulundu. Hepsinden Allah razı olsun. Sizlerle beraber, bu katılımlarla beraber Cumhuriyet Halk Partisi büyüyecek. Sandıkların başında daha çok Cumhuriyet Halk Partili olacak. O sandık geldiği gün, o erken seçim yapıldığı gün bizler Hakkari’den Ankara’ya sizin sayenizde bir mesaj göndereceğiz. Diyeceğiz ki “senin dediğin gibi değil Hakkari, Şırnak, Muş, Diyarbakır. Burada bir dip dalga var. Onlar sana karneni gösterecek. Ben size teşekkür ediyorum. CHP’ye katılım gösteriyorsunuz. Türkiye’nin sorunlarının farkındasınız. Bundan sonra bu iktidarın bu sorunları çözme kapasitesinin olmadığını da görüyorsunuz. Bu iktidarın hikayesi bitti. Şimdi Türkiye’nin geleceği yani yeni iktidarını kuracak. İlk seçimlerde bu tescil edilecektir. O nedenle geldiğiniz bu mücadeleye destek verdiğiniz için teşekkür ediyorum.’’ Diye konuştu.

CHP Heyeti ardından esnafları ziyaret etti.

Hakkari'de Polis Şiddeti: Baro, Darp Edilen 4 Kişi İçin Hukuki Mücadele Başlatıyor Hakkari'de Polis Şiddeti: Baro, Darp Edilen 4 Kişi İçin Hukuki Mücadele Başlatıyor