Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve 28. dönem milletvekilliği genel seçimi için geri sayım başladı.
Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın yanı sıra HDP’nin başını çektiği Emek ve Özgürlük İttifakı ile Zafer Partisi’nin başını çektiği ATA İttifakı ile birlikte şimdiden 4 ittifak seçime katılmaya hazırlanıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzde 50 artı 1 koşulu nedeniyle, çok düşük oy oranına sahip siyasi partilerin desteği bile önem kazanıyor. Bu nedenle tüm partiler hem parlamentoda çoğunluğu sağlamak hem de cumhurbaşkanı adayını seçtirmek için ittifak ve seçim işbirliğini genişletme arayışında.
Önümüzdeki seçimlerde ittifaklardan hepsinin yüzde 50 artı 1’i bulması için Kürtlerin oyuna ihtiyaç duyduğu tüm kesimler tarafından da kabul ediliyor.
Rûdaw TV’de Hêvîdar Zana’nın sunduğu 15:00 bültenine konuk olan Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Avukat Sedat Yurtdaş, Türkiye’de 14 Mayıs 2023’te yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Kürtlerin durumu çok karışık”
Yurdtaş, seçimlerde Kürt partilerin durumuna ilişkin, “Gerçekten Kürtlerin durumu çok karışık. Cumhur İttifakı’nın bugüne kadar izlediği politika gerçekten de Kürtlere bir çok zorluk çıkardı, haksızlıklar yaptı. Ama öte yandan Millet İttifakı da Kürtlere açık bir şey vaat etmiyor. Söyledikleri de Türkiye açısından genel söylemler. Demokrasi, hukuk ve adalet söylemlerinin ne kadar gerçekleşeceği de şimdiden belli değil. Kürtler hala açık bir karar beyan etmiş değil. Kürtlerden en çok oy alan HDP’ye baktığımızda haklı olarak ‘bizimle açık bir görüşme olmaz ve prensipler üzerinden anlaşamaz isek tavrımızı ona göre alacağız’ diyor. Kılıçdaroğlu programına göre HDP’yi ziyaret edeceğini açıkladı. Sanırım bundan sonra HDP’nin tavrı netleşecek” dedi.
HDP’nin daha önce demokrasi deklarasyonunu açıkladığını ve orada taleplerini sıraladığını hatırlatan Yurtdaş, “Ancak Millet İttifakı’nın açıkladığı 2500 madde içerisinde de bir çok konu var. Son 20 yılda, özellikle de 12 yılda hukuk, özgürlükler ve haklar konusunda büyük sıkıntılar yaşandı. Bu nedenle HDP ve Millet İttifakı’nın bahsettiği konular birbirine yakın. AKP ve Erdoğan bugüne kadar da HDP’ye ağır suçlamalarda bulunuyor ve sadece çıkarları çakıştığında ziyaret gerçekleştiriyor. Ama yine de HDP henüz kesin tavrını açıklamış değil” diye konuştu.
“Büyük ihtimalle Kürtler Millet İttifakı’nı destekleyecek”
Sedat Yurtdaş, “Cumhur İttifakı 20 yıldır iktidarda. Özellikle çözüm sürecini bitirdikten sonra Kürtlere karşı hem Türkiye sınırları içerisinde hem de Ortadoğu’da, Rojava’da, Kürdistan Bölgesi’nde ve dünyada çok sert politikalar izledi. Erdoğan iktidarının ilk yıllarında Kürt seçmenin oyunu almak için ılımlı mesajlar verdi. MHP ile ittifakları derinleşince de Kürtlerden uzaklaştı. Bugün seçilen Kürt vekil ve belediyeler yok. Kürtlere ve seçilmişlerine yönelik çok sert bir politika izlendi. Bu nedenle Millet İttifakı mesajları ve duruşu ile Kürtlerin taleplerine daha fazla hitap ediyor ve doğrusu bu daha çok Kürtlerin ilgisini çekiyor. Erdoğan’ın ve AKP’nin yaklaşımında çok radikal bir değişim olmaz ise büyük bir ihtimalle Kürtler Millet İttifakı’nı destekleyecek. Öyle görünüyor ve Kürtlerin oyu da iktidarı değiştirecek” sözlerini sarf etti.
Kürt meselesinin çözümü konusunda Cumhur ve Millet İttifakı arasındaki farka ilişkin soruya Yurtdaş, “Kürtler için bu iki ittifak konusunda çok büyük bir fark yok. Fakat Kürtleri ilgilendiren bazı temel konular var. Demokrasi, özgürlükler, hak ve hukuk gibi konularda sadece Kürtler değil tüm Türkiye büyük bir baskı altında. Bu baskı Türkiye ve Kürtlerin üzerinden ve tek kişilik idare sisteminin üzerinden kalktığında Kürtler de şüphesiz bundan fayda görecektir. Kürtleri ve Türkiye’deki diğer kesimleri bağlayan ortak noktalar çoktur” yanıtını verdi.
Sedat Yurtdaş kimdir?
Hukukçu, siyasetçi ve yazar Sedat Yurtdaş 1961 yılında Diyarbakır'ın Çüngüş ilçesinde doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirerek stajını tamamladıktan sonra serbest avukat olarak çalıştı.
Yurttaş, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kurucuları arasında yer aldı. TBMM XIX. Dönem (20 Ekim 1991 - 24 Aralık 1995) Genel Seçimlerinde Halkın Emek Partisi'nin (HEP) Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) listelerinden Diyarbakır milletvekilliğine seçildi.
1993 yılında HEP’in kapanması üzerine, HEP’li milletvekilleri ile birlikte DEP’e geçti. DEP’in kapatılmasının ardından 1. Temmuz 1994’te tutuklandı. 3 Mart 1994’te DEP’li milletvekilleri ile birlikte dokunulmazlığı kaldırıldı ve 17 Mart 1994’te tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Uzun süredir sivil toplum örgütlerinde görev alan Yurtdaş, Kürt Pen, Mezopotamya Vakfı ve DİTAM’ın kuruculuğu ve yöneticiliğini yaptı.
