DEM Partisi Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, Artı Tv'de yayınlanan “Kemal Avcı ile Siyaset Ötesi” programında çözüm sürecinin nasıl gerçekleştiğini, perde arkasında neler yaşandığını, Emre Taner ve Hakan Fidan'ın soruna yaklaşımını ve Yeşil'le karşılaşmasında yaşananları anlattı.

'Yeşil' İle Karşılaşma

Sakık, 1990'lı yıllarda Kürt illerinde devlet adına cinayet işleyen şebekelerin varlığını hatırlatarak, Yeşil kod adıyla tanınan Mahmut Yıldırım'ın da bu çetelerin içinde yer aldığını ifade etti. Yeşil'le ilk olarak kardeşinin düğününde karşılaştığını belirten Sakık, ikinci karşılaşmasında yaşadıklarını şöyle anlattı.

İcra Baskınında İç Çamaşırlarına Kadar Haczedildi: Eşyalar Açık Artırma ile Satışa Sunulacak İcra Baskınında İç Çamaşırlarına Kadar Haczedildi: Eşyalar Açık Artırma ile Satışa Sunulacak

"Bölgede 'Tim Ahmo' olarak biliniyordu. 1991 seçimlerinde, seçim gezilerinden dönüyordum. Gecenin devamında yolumuzu kestiler. Sivil giyimli, ellerinde keleşler… İndim arabadan. İndiğimde onu gördüm. Enseme keleşin başlangıcını dayadı. Bana geri döndü 'Sırrı bey, geliyorun mu?' dedi.Enseme silahına dayamışsın, ölümden öteye bir yol yok ki;korksam ne olacak korkmasam ne olacak, dedim."

Çözüm Süreci Öncesi MİT'le Görüşme Öncesi

Sakık, çözüm süreci başlamadan önce MİT'le yaşanan ön görüşmelere ilişkin bilgiler paylaştı.

Dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner'in görüşme talebi üzerine Ahmet Türk, Aysel Tuğluk ve Sabri Ok'la birlikte çeşitli seansların dönemlerinde aktaran Sakık, hem Emre Taner hem de Hakan Fidan'ın Kürt sorununa ilişkin önemli bir bilgi edinildiğini söyledi. Sakık, görüştükleri bürokratların kendilerine, "Kürtlerin arttığı ana yöntemler gibi helal" dediklerini, ancak siyasetçilerin risk almaktan kaçınması nedeniyle belli bir noktadan sonra ilerlemenin sağlanamadığını ifade etti.

"Parlamento Görevinden Kaçıyor"

Sorunun çözüm yerinin parlamento olduğunu söyleyen Sakık, şöyle devam etti:

“Kürt sorunu böylesi iktidarların rant alanına dönüşmüş. Yoksa istendiğiniz bir bu sorun kompleksi. Ne istiyorsun? Hep beraber demokratik cumhuriyeti birlikte inşa etmek. Ne yazık ki buna bile tahammülleri yok. Bunu birlikte sağlayabiliriz. Parlamento bu görevi üstlenebilir. Asıl parlamentonun görevi de budur. Parlamento görevinden kaçıyor.”