Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin Kürtçe eğitim talebine ilişkin “Pedagojik açıdan uygun değil” sözlerine tepkiler sürüyor.
Konuya ilişkin açıklama yapan Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, ‘Kürtçe eğitim, pedagojiye uygun değil’ sözlerini sarf eden İnce’nin yaşadığı coğrafyanın gerçeklerinden bihaber olduğunu söyledi.
BOZAN: HER DİL VE IRK, ALLAH'IN BİRER AYETİDİR
Anadilin insanın doğuştan gelen en temel haklarından biri olduğunu hatırlatan Bozan, her insanın anadiliyle konuşması, eğitim ve öğretimini yapması ve hayatın her alanında kullanmasının temel insan haklarından olduğunu vurguladı.
Anadilin kutsallığını ayetlerle anlatan Bozan, “Rum suresi 22. Ayeti kerimede ‘Göklerin ve yerin yaratılışı, dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için ibretler vardır.’ Hiçbir ırk veya dil diğer bir ırk veya dilden daha üstün veya daha aşağı değildir. Bunun aksini savunanlar inanç değerlerini, demokrasi anlayışlarını, insan haklarını, adalet ve eşitlik anlayışlarını tekrar gözden geçirmelidirler” dedi.
'TEMEL SORUN ETNİK MİLLİYETÇİ ANLAYIŞ'
Bu konuda yaşanan sorunun Lozan Antlaşmanın imzalandığı döneme dayandığını ifade eden Bozan, anlaşmanın imzalanmasının ardından kurucu kadronun ideolojik bir dönüşüm geçirerek “birleştirici ümmet ve yurtseverlik” anlayışı yerine “etnik milliyetçi” bir anlayışa dönüştüğünü söyledi.
Resmi devlet politikası halini alan bu “etnik milliyetçi” anlayışının Türkiye'deki Kürt meselesinin de en temel sebebi olduğunu ifade eden Bozan, “Diğer ırkları inkar eden, bu “etnik milliyetçi” zihniyetindeki hükümet, 1924’te, resmi bir kararla Kürt okulları, örgüt ve yayınlarını yasakladı. Tek parti rejimi kökleştikçe, Kürtçeye yönelik yasaklamaların kapsamı genişledi ve tonu şiddetlendi. Büyük-küçük yerleşim yerlerinin Kürtçe olan isimleri keyfi bir biçimde değiştirildi. Kürtlerin, kendi çocuklarına, kendi anadillerindeki istedikleri bir ismi vermeleri yasaklandı. Çarşı pazarda anadillerini konuşmaları cezai yaptırımlar uygulandı. 1930’ların hükümet başkanı İsmet İnönü, “Bu ülkede sadece Türk ulusu etnik ve ırksal haklar talep etme hakkına sahiptir. Başka hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur” diyerek, faşizan, ırkçı, milliyetçi, inkar ve asimilasyonu savunmuştur” dedi.