JİTEM ana davası ile birleştirilen Musa Anter davasının 28’inci duruşması Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava, 24 Kasım'a ertelenirken Anter ailesinin avukatı Mehmet Selim Okçuoğlu, "Dava tarihe gömülmek isteniyor" dedi.
Duruşmaya Anter’in oğlu Dicle Anter, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ile Hafıza Merkezi’nden Faili Belli İzlem Gözlemcisi avukat Esra Kılıç katıldı. Duruşmanın görüldüğü salonun önünde bir süre bekleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekilli Sezgin Tanrıkulu ise duruşma geç başladığı ve uçağa yetişmesi gerektiğinden adliyeden ayrıldı.
İki saat geç başlayan duruşmada, Anter ailesinin avukatı Mehmet Selim Okçuoğlu ve Orhan Miroğlu’nun avukatı Ayşe Eryılmaz ve sanık avukatı katıldı. Duruşmada Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla dinlenmesi beklenen dönemin Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya’nın hazır edilmediği görüldü.
Dosyaya gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada mahkeme başkanı, “Tanık Zeki Çatalkaya’nın duruşmaya hazır edilmesi için yazılan yazı üzerine mahkememizin aranılmadığı dolayısıyla tanığın SEGBİS bağlantısıyla hazır edilmediği, sanık Mahmut Yıldırım hakkında yakalama emri yazılarına cevap verilmediği görüldü” dedi.
ZAMANAŞIMINA 1 YIL KALDI
Anter ailesinin avukatı Mehmet Selim Okçuoğlu, Anter’in katledildiği tarih dikkate alındığında 30 yıllık azami dava süresinin dolmasına 1 yıl kaldığını hatırlattı. İsviçre’de yaşadığı bilinen sanık Abdulkadir Aygan’ın gelinen aşamada ifadesinin alınmamasını eleştiren Okçuoğlu, “Bir sanığın ifadesinin tespiti bu kadar zor mu? Gelinen aşama itibariyle dosyada bizim açımızdan işlerin zorlaştırıldığının farkındayız. Biz bu mahkemeden sonra nereye gideceğiz bunu mu düşüneceğiz, Anayasa Mahkemesi’ne mi başvuracağız? Biz bu dosyanın bir şekilde sonuçlandırılması için taleplerde bulunduk. Bilindiği üzere bu dosya esası altında 3 ayrı dosya yürümektedir. En azından Musa Anter dosyasının ayrılmasını talep ettik. Ancak bu talebimiz de mahkeme tarafından reddedildi. Gelinen aşamada sesimizi duyurmak adına davanın sonuçlanması için eksik hususların tamamlanmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘DAVA TARİHE GÖMÜLMEK İSTENİYOR’
“Adaleti, hak, hukuku nerede arayacağız?” diyen Okçuoğlu, “Devletin bu yükü sadece mahkemeye yıkıp bir kenara ayrılmasının bir anlamı yok. Bu davaya ilişkin en fazla 4 celse daha yapabileceğiz. Deyim yerindeyse başımızın çaresine bakacağız. Buradaki yargılamayı mum ışığına benzetiyorum. Mum ışığının gücünün giderek yavaşladığını ve tükenmeye doğru gittiğin görüyoruz. Burada devlet eliyle yargı erkinin etkin bir soruşturma yapmasının önünü tıkıyor. Bu davanın, yargı eliyle zaman aşımına uğratılarak deyim yerindeyse mahkeme koridorlarında tarihe gömülmesi isteniyor” şeklinde konuştu. Okçuoğlu, sanık Hamit Yıldırım hakkında istenen adli kontrol taleplerinin kaldırılması yönündeki talebin reddedilmesini talep etti.
Söz alan Orhan Miroğlu’nun avukatı Ayşe Eryılmaz da eksik hususların giderilmesini talep etti.
Sanık Savaş Gevrekçi’nin avukatı ise sanık Gevrekçi’nin sağlık sorunları nedeniyle duruşmadan vareste sayılmasını istedi.
İddia makamı, dosyanın geldiği aşama ve sanık Hamit Yıldırım hakkında uygulanan koruma tedbirleri de göz önüne alınarak yurt dışına çıkış yasağı dışındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını istedi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Adalet Bakanlığı’na yazılan yazıların tekrar gönderilip öncelik talebinde bulunulmasına, sanık “Yeşil” kod isimli Mahmut Yıldırım hakkında kırmızı bültenle arama kararının devamına. Dönemin Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya’nın tekrar dinlenmesini için yazı yazılmasına, sanık Savaş Gevrekçi’nin duruşmadan vareste tutulmasına, sanık Hamit Yıldırım’a ilişkin adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması yönündeki talebin reddine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 24 Kasım’a ertelendi. (MA)