HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Maraş depremlerinde ağır hasar alan Hatay'ın Samandağ ilçesindeki halk buluşmasında yaptığı konuşmada, "Büyük deprem yaşadık ama bu depremi felakete dönüştüren iktidardır. Bu iktidar depremin sonuçlarından sorumludur" dedi. Sancar, "Kurdukları rant ekonomisi ile sömürü düzeni ile şehirlerimizi birer enkaz yığınına çevirdiler. Depremden sonra ulaşmayan yardımlar, kurtarma müdahale ekipleri, can kayıplarımız kat ve kat artırdı. Bu bir tabi afet değildir. Bu deprem bir siyaset felakettir, sorumlusu bu iktidardır" ifadelerini kullandı.
RELATED VİDEO
Play Video
Seçimlerde Yeşil Sol Parti'nin değişimin adresin olduğunu söyleyen Sancar, "Hem iktidarı göndermeye hem bu düzeni değiştirmeye geliyoruz" dedi.
SUSURLUK GÖNDERMESİ
Sancar, "Bu düzen sadece savaş ve sömürü değildir, aynı zamanda çete ve mafya düzenidir. Susurluk'ta suç imparatorluğu çıktık demiştik ama şimdiki tablo kaç suç imparatorluğu eder. Yeniden suç imparatorluklarına dönmemek için bu düzeni değiştirmeye geliyoruz. Bunu başarabilmek için Yeşil Sol Parti hem siyasette hem de toplumsal mücadelede, hem de parlamentoda anahtar güç olmalıdır. Bunu sağlamalıyız" ifadelerini kullandı.
Sancar, Ramazan Bayramı'nın ilk gününde, Maraş merkezli depremlerde en çok yıkımın yaşandığı Hatay'ı, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce ve Yeşil Sol Parti Adana milletvekili adayı Tülay Hatimoğulları'nın yanı sıra Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin milletvekili adayları ile ziyaret etti.
'ULAŞMAYAN YARDIM, KAYBI ARTIRDI'
Sancar, Samandağ'ın Meydan Mahallesi'ndeki halk buluşmasında yaptığı konuşmaya "Sevgili Meydan halkı, sevgili Samandağlılar, Bugün bayram. Bayramlaşmak için gelmek isterdik ama bayramlar neşe, sevinç günleriyken bizler burada kederi ve acıyı yaşıyoruz. Acımız taze, kederimiz derin" diye başlayarak şöyle devam etti:
"Büyük deprem yaşadık ama bu depremi felakete dönüştüren iktidardır. Bu iktidar depremin sonuçlarından sorumludur. Kurdukları rant ekonomisi ile sömürü düzeni ile şehirlerimizi birer enkaz yığınına çevirdiler. Depremden sonra ulaşmayan yardımlar, kurtarma müdahale ekipleri, can kayıplarımız kat ve kat artırdı. Bu bir tabi afet değildir. Bu deprem bir siyaset felakettir, sorumlusu bu iktidardır. Depremde hayatını kaybeden bütün canlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Hepsinin devri daim olsun. Bütün yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Butün haklarımıza geçmiş olsun dileklerimiz iletiyorum."
'ACI VE KEDER UMUDA DÖNMÜŞ, BU HALKIN ÖZELLİĞİ BUDUR'
"Burada acı ve keder var ama bu acı aynı zamanda umuda dönüşmüş. İşte Samandağ halkının ve Antakya halkının özelliği de budur" diyen Sancar, "Yasımız var, yasımızı tutacağız ama aynı zamanda yasımızı umuda dönüştüreceğiz, umudun kaynağı yapacağız acılarımızı. Acılarımızdan umut yaratalım ki bir daha bu acılar asla yaşanmasın. İşte sizde gördüğüm budur" ifadelerini kullandı.
'HESAP SORMAK İÇİN TARİHİ BİR FIRSAT VAR'
Sancar, şunları söyledi: "Kaybettiğimiz canların hesabını sormak, yıkılan kentlerimizin hesabını sormak için, hala bir mezar taşı bile olmayan kayıplarımızın hesabını sormak için hep birlikte geliyoruz. Bu iktidarı göndermek en başta bu depremi felakete çeviren bu iktidardan hesap sormak içindir. Bizler diyoruz ki bu iktidardan hesap sormak için önümüzde tarihi bir fırsat var. Bu hesap sormak ölülerimize karşı görevimiz, burada acı çeken milyonlara karşı sorumluluğumuzdur. Onun için bu iktidarı mutlaka, hep birlikte göndereceğiz, gönderdikten sonra da mutlaka bütün bu yolsuzluk düzenini, rant ekonomisini, savaş politikalarının, yıkım zihniyetinin hesap vermesini sağlayacağız. Bundan hesap sormak bizim hepinize, ölülerimize, hayatta kalanlarımıza karşı sorumluluğumuzdur."
'BU DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ'
Sancar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Meydanlarda pişkin pişkin geziyorlar, sorumluların hepsi sanki hiçbir olmamış, kendi suçları yokmuş gibi meydanlarda vaatlerde bulunuyorlar, çürük temeller atıyorlar. İşte bu iktidarın belki de en göze çarpan özellikleri, yüzsüzlük, pişkinlik. Bütün bunları bu ülkenin halkları hak etmiyor. Bu iktidarı hep birlikte göndereceğiz, Türkiye’deki bütün demokrasi güçleri birleşerek göndereceğiz ama bu iktidarı göndermekle iş bitmiyor. Bizim belirlediğimiz bir hedefimiz daha var. Bu düzeni de değiştirmeliyiz. Biz hem iktidarı göndermeye hem bu düzeni değiştirmeye geliyoruz. Bu sömürü düzenini, rant, savaş düzenini değiştirmeye geliyoruz. Yeşil Sol Parti tam da değişimin adresi ve aktörüdür. Biraz önce diğer yoldaşlarım da söyledi. On yılların birikimi ile oluşturduğumuz mücadele mirası ve değişim gücünü Yeşil Sol Parti çatısı altında buluşturduk. HDP olarak, bizden önceki tüm devrimci ve demokrat mücadelenin geleneği buradadır. Devrimci ve demokrat mücadelesinin en özel şehirlerinden biri Samandağ ve Antakya Yeşil Sol Parti sana emanettir. Kerem kardeşim size emanettir. Bizler Meclis’e en güçlü şekilde girmeliyiz. Bunu en baştan en önemli hedefimiz olarak koyduk. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu iktidara kaybettirmeye kararlıyız ama düzeni değiştirme gücü ve iradesi sadece biz de var. Bizler, yüz yıllık kısır döngünün sömürü inkar ve savaş, düşmanlaştırma ve nefret politikalarının bitmesi için bu düzeni değiştireceğiz. Artık o kısır döngülere geri gitmek olmasın diye değiştireceğiz.
'YARALARI BİRLİKTE SARACAĞIZ'
Bazen nefes olduğumuz, küçücük demokrasi reformları, umutlar yeşeriyor ama bir süre sonra düzen kendini yeniden üretiyor hem de en pervasız şekilde. Bu düzen sadece savaş ve sömürü değildir, aynı zamanda çete ve mafya düzenidir. Susurluk'ta suç imparatorluğu çıktık demiştik ama şimdiki tablo kaç suç imparatorluğu eder. Yeniden suç imparatorluklarına dönmemek için bu düzeni değiştirmeye geliyoruz. Bunu başarabilmek için Yeşil Sol Parti hem siyasette hem de toplumsal mücadelede, hem de parlamentoda anahtar güç olmalıdır. Bunu sağlamalıyız. Bu ülkeye kalıcı barışı güçlü demokrasi ile birlikte getireceğiz. Savaşı, bitireceğiz. Güçlü demokrasi kuracağız. Yerel demokrasi ile birlikte katılımcılığı halkın iradesinin esas alınmasını sağlayacağız. Hep birlikte büyük barışı kalıcı hale getireceğiz. Bu bayramı, bu umut ve coşkunuzu ortaya koyarak, acı ve kederden uzaklaştırdığımız için sizlerin önünde boynumu eğiyorum, helal olsun size. Buraya elbette acıyı paylaşmaya, yaraları sarmaya, dayanışmayı daha da büyütmeye gelmiştik ama görüyorum ki zaten Samandağ ve Antakya halkı bunu çoktan başarmış. Dayanışma büyüyecek, acıları birlikte saracağız, yaraları birlikte iyileştireceğiz, özgür demokratik, barış içinde bir geleceği hep birlikte kuracağız. Bundan hiç birinizin endişesi olmasın. İnanıyoruz buna. Hepimiz inanıyoruz, bütün Türkiye’yi de inandıracağız.
'DEĞİŞİMİN ADRESİ YEŞİL SOL'
Oylarımız Yeşil Sol’a, değişimin adresine, demokratik dönüşümün güvencesine, barışın kurucu aktörüne gelsin. Yeşil Sol hem barışın kurucusu hem demokratik dönüşümün güvencesi olacaktır. Hep birlikte yeni yaşamı inşa edeceğiz. Kentlerimizi kültürümüzle birlikte yeniden kuracağız ama asıl hedefimiz yeni yaşamı inşa etmek. Bu çöküşleri bu yıkımı bu kan talan ve yalan düzenini bir daha yaşamamak için hep birlikte Yeşil Sol’un ağacı altında birleşiyoruz. Ağacımızın kökleri her yerdedir, bu ülkenin her köşesindedir, en büyük can kaynaklarından biri de bu ağacı besleyen kaynaklardan biri de Antakya’dır, Samandağ’dır." (MA)