Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Devrim Demir beraberindeki belediye yöneticileri ile kayyım döneminden kalan borçlar ve tahribatlara ilişkin açıklama yaptı. Bir otelde düzenlenen toplantıyı, çok sayıda gazeteci takip etti.

Ahmet Türk Mardin Valiliği’nin belediyenin elektrik borcunun olmadığını iddia ettiğini dile getirerek, DEDAŞ borcunun 600 milyon lira civarında olduğunu kaydetti. Türk, “Ama kayyım pişkin bir şekilde borcun olmadığını söylüyor. Eğer biz yalan açıklamalarda bulunuyorsak bizim hakkımızda suç duyurusunda bulunsun. 8 Mayıs’ta elektriklerin kesileceği söyleniyor ve 10 gün sonra elektrikler kesiliyor üstelik ödeme yaptığımız halde. Onlar bu borcun biz belediyeyi devraldıktan sonra oluştuğunu ifade ediyor. 40 günlük bir belediyede 600 milyon borç olabilir mi? Biz 40 günde nasıl 600 milyon borç yapmış olabiliriz” diye sordu.

Av. Ergül: Türkiye 'disiplin cezaları' sorularını yanıtlamadı Av. Ergül: Türkiye 'disiplin cezaları' sorularını yanıtlamadı

Türk, MARSU ve belediyenin toplam borcunun ise 4 milyar 875 milyon 802 bin 802,94 TL olduğunu belirtti. Kayyımın kasada 150 milyon para bıraktığını ancak bu paranın ilgili ayın maaşlarına yatırıldığını kaydeden Türk, kasada bırakılan paranın 35 milyon civarında olduğunu söyledi.

'KAYYIM OCAK BELEDİYESİ’NE 15 MİLYON AKTARDI'

Bazı AKP’li belediyelere Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin kasasından para aktarıldığını kaydeden Türk, belediye kasasından belediyelere para aktarılmasının kanunsuz olduğunu söyledi. Kayyım Tuncay Akkoyun’un kendi memleketi olan Elazığ'ın Arıcak ilçesine bağlı 3 Ocak Belde Belediyesi’ne 15 milyon para aktardığını da kaydeden Türk, “Borçlar belgeleriyle tek tek ortada” dedi.

'BİZİM İÇİN HALKIN İRADESİ ÖNEMLİ'

Gazetecilerin Kobanê Davası’nda verilen kararlara dair sorusuna Türk, halkların özgürlüğü için mücadele ettiklerini belirterek, “Bizim için önemli olan halkın iradesinin ortaya çıkması. 31 Mart seçimlerinde halkın iradesi güçlü bir şekilde ortaya çıktı. 3 dönemdir belediye seçimlerine katılıyoruz. Herkesin kafasında ‘Kobanê Davası’nda verilen karardan sonra acaba kayyım atanır mı?’ sorusu var. Burası Türkiye, hukukun olmadığı, adaletin olmadığı, yargının tarafsız ve bağımsız olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Bunun için neyin nasıl olacağını bilemeyiz. Ama bizim için halkın iradesi önemlidir. Halkın iradesine ipotek konulduğu zaman biz tepkimizi koyarız. Çünkü o iradeyi tanımamak bu halkı tanımamaktır. Bir bütün olarak halkın özgürlüklerini askıya almaktır. Yoksa bireysel olarak kayyım atanmış, atanmamış bizim için çok önemli değil. İradenin ipotek altına alınmasında tepkimizi gösteriyoruz” dedi.

Kobanê Davası’nda verilen kararın kayyım atanmasına gerekçe yapılabilecek bir karar olmadığını kaydeden Türk, “Böyle bir durum olsa bile Meclis’in kendi içinde bir belediye başkanvekili seçme gibi bir durumu var” ifadelerini kullandı. (MA)