Türk: "Kürt Düşmanlığı Sürdüğü Sürece Barış Mümkün Değil" Türk: "Kürt Düşmanlığı Sürdüğü Sürece Barış Mümkün Değil"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Eski ülkü ocakları başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesi ile ilgili, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında başlayan polemiği grup toplantısında devam ettirdi. "yanındaki çocukları teslim edeceksin" sözlerine grup toplantısında "Yüreğin varsa gel, tek bir evladımı al da görelim" cevabını veren Bahçeli'ye Kılıçdaroğlu "Yanında azmettiricileri barındırıyorsun, teslim edeceksin" diye seslendi. Cinayeti aydınlatacaklarını da belirten CHP lideri, "Sinan'ın kızlarına adaleti getireceğiz dedi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın obüslerin teslim töreninde kendisine yönelik eleştirileri alkışlayan TSK komutanlarını da sert sözlerle eleştirdi, "Komuta kademesi haddini bilsin, siyaset askerin işi değildir." dedi.

RELATED VİDEO
Play Video
'DEMOKRASİLERDE PARTİLER KAPATILAMAZ'

Kılıçdaroğlu, konuşmasının başlangıcında HDP'ye yönelik kapatılma davasını ve partinin hesaplarının bloke edilmesini eleştirdi. Demokrasilerde siyasi partilerin kapatılamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Hangi partilerin kapatılması gerektiği kararını 85 milyon verir dedi ve şöyle devam etti:

"Yeni bir yüzyıla güzelce, gülümseyerek, huzur içinde girmeliyiz. Önümüzdeki seçimler bu bağlamda önemli. Siyasi partilerin kapatılması askeri dönemlere ait bir dönemdir. Demokrasilerde siyasi partiler kapatılmaz. O nedenle partileri kapatıp hazine yardımını kesmek gibi demokrasi dışı uygulamaları asla kabul etmiyoruz doğru da bulmuyoruz.

'DOKUNULMAZLIKLARIMIZ KALDIRMAZSANIZ NAMERTSİNİZ'

Kılıçdaroğlu, CHP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili de sert ifadelerde bulundu ve şöyle dedi:

"Öyle bir noktaya geldik ki tehdit ediyorlar. Gücü elinde tutan tehdit etmeye başlıyor. ‘Dokunulmazlığınızı kaldırırız’ diyorlar. Ali Mahir Başarır ve Lütfü Türkkan. Açık ve net söylüyorum bizim, CHP’lilerin, milletvekillerinin ben dahi dokunulmazlıklarını kaldırmazsanız namertsiniz. Biz kul hakkı yemedik ki korkalım. Düşüncelerimizden ötürü mü yargılamak istiyorsanız, yargılayın. Yolsuzluk yapmadık ki korkalım, sizler gibi değiliz. Sizlere de benzemek istemiyoruz. Hesap verilecekse korkmayız. Parlamentonun geleneklerini ayaklar altına alıyorlar. Korkmuyoruz, korkmayacağız. İnandığımız yolda kararlılıkla yürüyeceğiz, yürüyeceğiz, yürüyeceğiz.

'KALEMİNİ SATMAYAN GAZETECİLERİN 10 OCAK GAZETECİLER GÜNÜ KUTLU OLSUN'

Kılıçdaroğlu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü nedeniyle de basın özgürlüğü mesajı verdi., Metin Göktepe, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink'i andı ve şöyle dedi:

"Kalemini satmayan, haber peşinde koşan namuslu bütün gazetecilere hepimizin şükran borcu var. Olayların perde arkasını onlardan öğreniyoruz. Onurlu bir gazeteci asla kalemini kiralamaz, satmaz. Baskıyla karşılaştığında da çekinmez. Ocak ayının gazeteciliğimiz için büyük acılar barındırdığını bilmenizi isterim. Metin Göktepe, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink onlardan biriydi. Bu gazetecilerimiz farklı tarihlerde ama birer ocak ayında katledildiler. Basın özgürlüğünün olmadığını biliyoruz, doğru haberlere yasak getirildiğini biliyoruz. Kalemini, düşüncesini satan sözde gazetecileri de biliyoruz. Bu ülkeye demokrasi geldiğinde onlar bir daha televizyonlara çıkamayacaklar, kalemlerini satamayacaklar. Kalemini satmayan yürekli gazetecilerin 10 Ocak Gazeteciler Günü kutlu olsun diyorum."

'SİYASET YAPAMAK İSTİYORSANIZ KUTSAL ÜNİFORMAYI ÇIKARTIN'

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı, Fırtına Obüslerinin teslim töreninde kendisi ile ilgili sözlerini, törende bulunan komutanların alkışlamasına da Kılıçdaroğlu sert tepki gösterdi:

"Malum beyefendi tank palet fabrikasına gitti. Erdoğan bildiğimiz Erdoğan. O makamın ne kadar önemli olduğunun farkında değil. O makam, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ediyor. Zavallı kendi trolü oldu. Devletin çürüdüğünü dün gösterdi. Yalanını küfrünü alkışlayan kurmay askerler. Askerin beni alkışlamasını asla istemem ama yalan söyleyeni alkışlıyorsa devletin çürüdüğünü ora gördüm. Unutmayın bol apoletli Ortadoğu askerleri cepheden kaçtılar. Komuta kademesi haddini bilsin, siyaset askerin işi değildir. Siyaset mi yapmak istiyorlar, kutsal üniformayı çıkarsınlar, Erdoğan'ın yanına hizalansınlar, Perinçek'e de takılsınlar. Biz değiştik, biz halkın partisiyiz.

'SİNANIN KIZLARINA ADALETİ GETİRECEĞİZ'

Eski ülkü ocakları başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesi ile ilgili de Bahçeli'ye yönelik eleştiri ve suçlamalarını devam ettiren Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Sinan Ateş bizim de evladımız. CHP'de Ülkücü arkadaşlarımız da var. CHP şehidin, kardeşimizin hakkını savunacaktır. Bu benim CHP'li ülkücü kardeşlerime karşı sorumluluğumdur. Bu sorumluluğumu yerine getirmek zorundayım. Madem bu kadar bağırıyor çağırıyor: O zaman açık ve net konuşuyorum: Yanında cinayete azmettiricileri barındırıyorsun teslim edeceksin. Bir şehit var ortada bu kan yerde kalmayacak. Biz Sinan'ın kızlarına mutlaka adaleti getireceğiz."