Cumartesi Anneleri eyleminin 831’incisini de Covid-19 nedeniyle online gerçekleştirdi. Sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirilen eylemde, bu hafta 20 Şubat 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi Cüneyt Aydınlar’ın akıbeti soruldu.

‘GÖZLERİM HALA YOLLARDA’

İlk olarak konuşan Cüneyt Aydınlar’ın annesi Menekşe Aydınlar, 27 yıldır adalet beklediğini söyleyerek, “Her zaman gelecek diye bekliyorum ama gelmiyor. İçim yanıyor, gözlerim yollarda. Ciğeri yanan anneler ağlamasın istiyorum” dedi. Oğluna ne yapıldığını soran ve bunun açıklanmasını isteyen anne Aydınlar, “Bu dünyada da diğer dünyada da ellerim yakalarındadır. Ben doymadım çocuğuma… İçimizi yaktılar. Bunu yapanlarında da içi yansın” dedi.

‘BİZE UNUTTURAMAZLAR’

Meteoroloji’den Kar Yağışı ve Soğuk Hava Uyarısı: 7 İl İçin Sarı Kodlu Uyarı Meteoroloji’den Kar Yağışı ve Soğuk Hava Uyarısı: 7 İl İçin Sarı Kodlu Uyarı

Amca Recep Aydınlar da Cumartesi Anneleri'nin kutsal bir mücadele verdiğini belirterek, “3-4 kuşaktır süren eylemin hala aydınlatılmaması ülkenin ayıbıdır. Bu ayıp devlet güçleri tarafından işlenmiştir” dedi. Gözaltında kaybedilmelerde zaman aşımının olamayacağını söyleyen amca Aydınlar, “Yaralar kalplere işlenmiştir. Hiç kimse bize unutturamaz. Yıllarca bu acıyla anneleri yaşatılmak zorunda bırakılması büyük bir suçtur” diye konuştu.

TOZLU RAFLARA KALDIRILDI

İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı avukat Eren Keskin de dava dosyası hakkında bilgi vererek, yaptıkları tüm girişimlere rağmen iç hukukta hiçbir gelişmenin yaşanmadığını söyledi. Keskin, Aydınlar dosyasının da savcılığın tozlu raflarına kaldırıldığını aktardı.

7 GÜN SONRA GÖZALTINDA ÇIKTI

Bu haftaki açıklamayı Cumartesi İnsanları'ndan Nuran Öztürk okudu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi Cüneyt Aydınlar’ın, 20 Şubat 1994 tarihinde Bakırköy İncirli’de polis tarafından gözaltına alındığını belirten Öztürk, “Aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan 14 kişi gibi Cüneyt de Gayrettepe’deki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Ancak onu soran ailesine ve avukatlarına yedi gün boyunca gözaltında olmadığı söylendi. Yapılan ısrarlı başvurular sonucu 27 Şubat 1994 tarihinde gözaltında olduğu kayda geçirildi” diye ifade etti.