Mezopotamya Ajansı (MA), bu zorlu çalışma şartlarını gözler önüne serdi ve tarım işçisi kadınların yaşadığı sıkıntıları kayıt altına aldı.
Sabah saat 04.00'te başlayan mesai, kadınların günün ilk ışıklarıyla işe koyulmalarını gerektiriyor. İş kıyafetlerini sabahın erken saatlerinde giyen kadınlar, ellerinde eldiven, erzak poşetleri ve kovalarıyla ortak buluşma noktasına ilerliyorlar. Havanın hala karanlık olduğu bu saatlerde, cep telefonlarının ışıklarıyla yol alıyorlar. Bir kamyonetin kasasında, engebeli ve taşlı yolları kat ederek tarlaya varana kadar, bu uzun ve sarsıntılı yolculuk, kadınlar için bir başka zorluk unsuru oluşturuyor.
Tarlaya vardıklarında, şallarını bağlayan ve son hazırlıklarını tamamlayan kadınlar, pamuk ve patlıcan tarlalarında işbaşı yapıyorlar. Çalışmalarına başlamadan önce, yanlarında getirdikleri yiyeceklerle kahvaltı yapıyorlar. Ancak, gün ilerledikçe hava iyice ısınıyor ve çalışma koşulları daha da zorlaşıyor.
Kadınlar, günde 12 ila 15 saat çalışarak, 500 ila 600 TL arasında bir yevmiye alıyorlar. Ancak, aldıkları yevmiyenin yaşam standartlarını karşılamadığını belirtiyorlar.
Emeklerinin Karşılığını Alamayan Kadınlar:
Evli ve 6 çocuk annesi olan Besna Çakı, “650 TL yevmiye alıyoruz, ama bu yevmiye temel ihtiyaçlarımızı karşılamıyor. Bir kilo çayın 400, 5 kilo pirincin 400, bir torba unun 800 ve bir torba şekerin 750 TL olduğu bir ortamda aldığımız yevmiye yetmiyor. Çocuklarım için ve kimseye muhtaç olmamak için çalışıyorum. Mevcut ekonomik sistemde zengin daha zenginleşirken, fakir ise daha da fakirleşti. Emek vermek gerekiyor; ancak verdiğimiz emeğin karşılığını alamıyoruz. Ev işlerini de yaparak, küçük çocuklarım ve hayvanlarımla ilgilenerek dinlenmeye fırsatım olmuyor” dedi.
Tarla sahibi ve aynı zamanda işçilerle patlıcan toplayan Şükran Datumani, tarımda yaşadıkları zorlukları şu şekilde özetledi: “İlaçtan gübreye ve mazota kadar her şey çok pahalı. Verdiğimiz emeğin ve masrafın karşılığını alamıyoruz. Ürünleri ucuza satıyoruz ve bu durumun sebebi savaş politikalarıdır.”
Yüksek Yevmiye ve Sağlık Güvencesizliği:
Aysel Gültekin (28), 8 yaşından beri tarlada çalıştığını ve evde temizlik yaptığını belirtti. Yüksek elektrik faturaları ve ev masraflarının yanı sıra sağlık güvencelerinin de olmadığını ifade ederek, “Yevmiyemiz geçimimizi sağlamıyor. Sigortasız çalıştırılıyoruz ve bu şartlarda nasıl geçinebiliriz?” diye sordu.
Şildan Tunç (20), 14 yaşından itibaren tarım işçiliği yaptığını ve günde 12-14 saat süren çalışma şartlarının zorlayıcı olduğunu söyledi. “Aldığımız 500 lira yevmiye, ihtiyaçlarımızı karşılamıyor. 8 kişilik bir ailede 4 kişi çalışıyoruz. Çalışma saatlerimize oranla aldığımız maaş, emeğimizin karşılığını vermiyor” ifadelerini kullandı.
Kadınlara Güvenceli İş Alanları Açılmalı:
Songül Gültekin (23), 10 yaşından beri tarım işçiliği yaptığını ve kadınların tarım sektöründe de sömürüldüğünü belirtti. “Xana Axpar’da kadınların yapabileceği tek alternatif iş tarımdır. Ancak tarımda da sadece 3 ay iş var. 3 ay aldığımız parayla 12 ay geçinmeye çalışıyoruz. Devlet bize bu koşulları dayatıyor. Kadınlara güvenceli iş alanları açılmalıdır” dedi.
Xana Axpar’daki tarım işçisi kadınlar, ekonomik kriz ve zorlu çalışma koşullarıyla başa çıkmak için çabalarken, aldıkları düşük yevmiyeler ve sağlık güvencesizliği gibi sorunlar, yaşamlarını daha da zorlaştırıyor. Bu koşulların iyileştirilmesi ve kadınlara daha güvenceli iş imkanlarının sağlanması, toplumun bu kesiminin yaşadığı zorlukları hafifletecektir.