Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2020 Kadın Cinayetleri raporunu açıkladı. Raporda 2020 yılında öldürülen 300 kadının 97’sinin evli olduğu erkek, 54’ü birlikte olduğu erkek, 38’i tanıdıkları, 21’inin eskiden evli olduğu erkek, 18’nin oğlu, 17’si babası, 16’sınin akraba, 8’inin eskiden birlikte olduğu erkek, 5’inin kardeşi, 3’ünün ise tanımadığı kişiler tarafından erkekler tarafından öldürüldüğü belirtildi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2020 yıllık raporu, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan kadın cinayetlerinin artarak devam ettiğini gözler önüne serdi.
Raporda, “Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik bilgilerinin değiştirilmesine kadar birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Kadınları korumak ve şiddeti önlemek için getirilen 6284 sayılı kanun yasalaşması İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından mümkün olabilmiştir” denildi.
Raporda, "2020 yılında öldürülen 300 kadının 97’si evli olduğu erkek, 54’ü birlikte olduğu erkek, 38’i tanıdık birisi, 21’i eskiden evli olduğu erkek, 18’i oğlu, 17’si babası, 16’sı akraba, 8’i eskiden birlikte olduğu erkek, 5’i kardeşi, 3’ü tanımadığı birisi tarafından öldürülmüştür. 23 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumu tespit edilememiştir" ifadeleri kullanıldı.
Bu yıl öldürülen kadınların yüzde 60'ı evlerinde katledilirken, 48’i sokak ortasında, 15’i işyerinde, 14’ü de arazide, 11’i arabada, 5’i otelde, 4’ü ıssız bir yerde, 1’i odun deposunda, 1’i kuaförde öldürüldü. 20’sinin öldürüldüğü yer dahi tespit edilemezken evin katledilen 181 kadın bulunuyor.
EN ÇOK ATEŞLİ SİLAH İLE ÖLDÜRÜLDÜ
170’i ateşli silahlarla, 83’ü kesici aletle, 26’sı boğularak, 10’u darp edilerek, 2’si yakılarak, 1’i kimyasal madde ile 1’i de yüksekten düşülerek öldürüldüğünü aktaran raporda şu şekilde devam etti:
Kadınların çalışma durumlarını tespit etmek ise çok zor. Önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ay TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ‘ev işleriyle meşgul’ kadınların sayısı bir önceki yıla göre 1 milyon 348 bin azaldı. Böylece TÜİK’e göre işgücü dahi sayılmayan kadınların sayısı Eylül 2020'de 10 milyon 056 bin oldu. TÜİK’in verileri bu şekilde açıklaması, kadın işsizliğinin gerçek boyutunun üzerini örtmeye çalışmaktır. Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Ulaşılabilen veriye göre kadınların 45’i bir işyerinde çalışıyor ve 247 kadının çalışma durumu bilinememektedir.
6284 VE SONUÇLARI
Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik bilgilerinin değiştirilmesine kadar birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Kadınları korumak ve şiddeti önlemek için getirilen 6284 sayılı kanun yasalaşması İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından mümkün olabilmiştir.
2020 yılında öldürülen kadınların 263’ünün koruma kararının olup olmadığı bilinmezken; yalnızca 23 kadının uzaklaştırma veya koruma kararı olduğu, 45 kadının polis şikayeti, boşanma aşamasında olduğu biliniyor.
Bu ay Tuğba Erçakar ayrılmak istediği erkek tarafından darp edildiği ve ölümle tehdit edildiği, darp raporu olmasına rağmen failin serbest bırakıldığı öğrenildi. Fail, şikayetlerin ardından üçüncü kez ifadeye çağrıldıktan sonra gözaltına alındı.
Burdur’da yaşayan Sema Kozak, çalıştığı esnada kendisine saldıran erkeğe paspas sapıyla karşılık verdi. Sema’nın şiddet sonucu dişleri kırılmasına rağmen paspas sapı silah sayıldı ve Sema 1680 lira para cezası aldı.
Zonguldak'ta ayrıldığı erkek tarafından bıçaklanan Çağla Çiçekçi, kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesi veriyor.
Mardin'de yaşayan Ceyhan Eneş, hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı erkek tarafından uzaklaştırma süresi bitince tekrardan şiddete maruz bırakıldı.
Adana'da yaşayan Kevser El-İsa Hasan, aynı evde yaşadığı erkek tarafından kıskançlık bahanesi ile darp edilerek kesici alet ile yaralandı. Kevser, komşularının polise haber vermesiyle kurtuldu.
Mersin’de yaşayan D.U., boşanmak istediği erkek tarafından sokak ortasında ateşli silahla vuruldu. Kaçan fail yakalanamadı.
İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6824’ün tam ve etkin uygulanmasının kadınlar için ne kadar hayati olduğunu tüm bu örnekler göstermektedir. Kadınların etkin korunması için tedbir kararlarının uygulanmalı, süreç takip edilmeli, devletin tüm birimlerinin kadınların haklarını korumalı ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlilerinin cezasız kalmamalıdır.
ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ AYDINLATILMALI
Bir süredir raporlarımızda da açıkladığımız gibi intihar veya doğal ölüm gibi sunulan şüpheli kadın ölümleri ve şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadın sayısında pandemi süreciyle birlikte çok ciddi bir artış yaşanmaktadır. Şüpheli kadın ölümleri, maalesef kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir. Kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği (kadın cinayeti olup olmadığı), intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir.
Samsun’da yaşayan ve 2 Aralık gününden beri kayıp olan Ayşegül K. Altınkaya Barajı’nda şüpheli bir şekilde ölü bulundu.
Ankara'da yaşayan 35 yaşındaki Vera Chikareva, boşanma aşamasındaki Salih G. tarafından şiddet gördüğü için hakkında uzaklaştırma kararı aldırmıştı. Vera, şüpheli bir şekilde evinde ölü bulundu.
Sivas’ta yaşayan 12 yaşındaki T. A. evinde şüpheli bir şekilde asılı halde bulundu.
Manisa’da yaşayan M.K. evinde şüpheli bir şekilde asılı halde bulundu.
Antalya’da yaşayan ve güvenlik görevlisi olarak çalışan 26 yaşındaki Cansu Karcı, evde şüpheli bir şekilde asılı halde bulundu.
2020 yılında öğrendiğimiz 171 kadının şüpheli ölümleri bir an önce açığa çıkarılmalıdır. Yapılacak şey bellidir; 6284 sayılı koruma kanunu ve İstanbul Sözleşmesi tüm kurum ve kuruluşlarla beraber etkin ve bütünlüklü uygulanmalıdır. Şüpheli kadın ölümlerinin soruşturmaları dikkatli bir şekilde incelenmeli ve hızlıca sonuçlandırılmalıdır.