İranlı yetkililer ülkede bazı genç kadınların Mahsa Amini'nin "ahlak polisince" gözaltına alındığı sırada ölmesinin ardından patlak veren hükümet karşıtı eylemlerde yer aldıkları için intikam amacıyla zehirlendikleri birkaç vakanın soruşturulduğunu doğruladı.

İran Eğitim Bakanı Yardımcısı Younes Panahi, Kum şehrinde birkaç öğrencinin zehirlenmesinin ardından okulların, özellikle kız öğrencilere eğitim veren okulların kapanması çağrılarının arttığını söyledi.

Hak İhlalleri Raporu: DEM Partili 3 Binden Fazla Kişi Gözaltına Alındı, Baskılar Zirveye Ulaştı Hak İhlalleri Raporu: DEM Partili 3 Binden Fazla Kişi Gözaltına Alındı, Baskılar Zirveye Ulaştı

KASIMDAN BU YANA EN AZ 650 ÖĞRENCİ ZEHİRLENDİ

RELATED VİDEO
Panahi, öğrencilerin zehirlendiği kimyasalların 'kimyasal silah' olmadığını söyleyerek öğrencileri zehirleyen kimyasal bileşendeki maddelerin büyük ölçüde tedavi edilebilir olduğunu belirtti.

Kasım ayından bu yana Kum ve Burucerd kentlerinde en az 650 kadın öğrenci kimyasal maddeyle zehirlendi. Hiçbir öğrenci ölmese de, düzinelercesi solunum problemleri, mide bulantısı, baş dönmesi ve yorgunluk şikayetiyle hastaneye başvurdu. İsmini vermek istemeyen bir doktor, "Hükümet karşıtı eylemlerde öne çıkan kadın öğrencilerden intikam almak istiyorlar" diye konuştu.

'ZEHİRLENME VAKALARI KASITLI'

İlk zehirlenme vakaları 30 Kasım 2022'de, Kum'daki Nur Teknik Lisesi’nden 18 öğrencinin hastaneye kaldırılmasıyla görüldü. O günden bu yana kentte kadınların eğitim gördüğü 10'dan fazla kız okulu hedef alındı. Söz konusu vakalarla ilgili Kum valiliği önünde şubat ortasında yaklaşık 100 kişinin katılımıyla bir eylem düzenlenmiş, Parlamento Sağlık Komisyonu üyesi Dr. Humayın Sameyah Najafabadi, zehirlenme vakalarının kasıtlı olarak yapıldığını açıklamıştı.

Luristan eyaletindeki Burucerd kentindeki dört okulda ise geçen hafta toplam 194 kadın öğrencinin zehirlendiği belirtildi.

'SALDIRILAR BİYOLOJİK TERÖR'

New York'ta yaşayan Mesih Alinejad adlı insan hakları aktivisti zehirlenme vakaları ile ilgili yaptığı değerlendirmede, "Bana göre bu kimyasal saldırılar İslam Cumhuriyeti'nin dayattığı başörtüsü takma zorunluluğunu reddeden cesur kadınlardan intikam alma girişimidir" dedi. Söz konusu vakaları 'biyolojik terör' diye niteleyen insan hakları aktivisti, iddiaların mutlaka ve en kısa zamanda Birleşmiş Milletler'in görevlendireceği bağımsız bir heyet tarafından soruşturulması gerektiğini söyledi. (DIŞ HABERLER)