Kürt kadın Jina Emini’nin ölümünün ardından başlayıp tüm Rojhılat ve İran'a yayılan protesto gösterileri, 6 Kasım’da İran Parlamentosunda düzenlenen oturumda ele alındı.

Milletvekilleri, gösterilerde “Diktatöre ölüm!” sloganı atanlara terör örgütü üyesi gibi muamele edilmesini ve onlara “iyi bir ders verilmesini” talep etti.

Oturum esnasında Milletvekili Ahmed Emirabadi Farahani 290 milletvekilinden 227’sinin imzasını taşıyan metni okudu. Metinde İran güvenlik güçlerine teşekkür edilirken göstericilerden “İslam düzenine karşı savaşanlar” olarak söz edildi.

İmzacı 227 vekilin ismi açıklanmadı.

Dünkü parlamento oturumunda konuşan İran İslami Şura Meclisi Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, gösterilerin İsrail ve ABD gibi dış güçler tarafından yönetildiğini savundu.

İran Press News’in aktardığına göre, İslami Hükümet Yargı Başkanı Mohseni Ajei, kendi komutasındaki yargıçlardan tutuklanan göstericilerin bir an önce idam edilmesini istedi.

Milletvekillerinin açıklamasında, “Milletin temsilcileri olarak bizler, yargı organları dahil bütün devlet yetkililerinden o muhariplere ve IŞİD gibi halkın hayatına ve malına kastedenlere en kısa zamanda gerekli dersi vermesini istiyoruz” denildi.

İdam açıklamalarına, Tahran’daki Emir Kebir Üniversitesi akademisyenleri tepki gösterdi. Akademisyenler, şiddetin gösterileri daha da güçlendireceğini ifade etti.

Kadir İnanır'dan Sevenlerine Müjde: "İyiye Gidiyor" Kadir İnanır'dan Sevenlerine Müjde: "İyiye Gidiyor"

Gösteriler, tehdit ve şiddete rağmen sürüyor

İran Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, 26 Ekim’de protestoculara "Bugün gösterilerin son günü artık sokağa çıkmayın" tehdidinde bulunmuştu. Selami'nin tehditlerine rağmen Rojhılat kentleri ve İran’daki protestolar artarak devam ediyor.

Tahran’da, Meriwanlı Nesrin Kadiri’nin öldürülmesi protestoları daha da yaydı.

Dün akşam da Rojhılat ve İran’ın birçok kentinde protesto gösterisi düzenlenmiş, özellikle Meriwan’daki protestolar çok ses getirmişti.

Protestoları farklı kesimler de destekliyor

İran ile BAE arasındaki plaj futbolu maçında, yayın sırasında İranlı oyuncular milli marşı söylemedi. Bunun üzerine canlı yayın durduruldu. İranlı futbolcular kupa töreninde de sevinç gösterisinde bulunmadı.

Dün Berlin ve Roma’da protestolara destek amacıyla gösteriler düzenlenmişti.

Bugün de İngiltere’nin Nottingham kentinde gerçekleştirilen gösterilerde “Korkun, korkun. Hepimiz bir aradayız”; Paris’te de “Humeyni’ye ölüm” sloganları atıldı. Göstericiler İran’a daha ciddi tepkiler verilmesini talep etti.

Ölümler şiddetin boyutlarını gözler önüne seriyor

Öte yandan İran İnsan Hakları Örgütü (IHR ) yayımladığı raporda, gösterilerde şimdiye kadar en az 41’i çocuk, 304'ten fazla kişinin öldürüldüğünü aktardı.

Raporda hangi kent ve eyaletlerde kaç kişinin öldürüldüğüne de yer verildi:

Sistan ve Belucistan: 118 kişi; Mazendaran: 33 kişi; Tahran: 30 kişi; Kürdistan: 26 kişi; Gilan: 22 kişi; Batı Azerbaycan: 21 kişi; Kirmaşan: 13 kişi; Elburz: 9 kişi; Horasan-Razavi: 4 kişi; İsfahan: 4 kişi; Zencan: 4 kişi; Loristan: 2 kişi; Merkezi: 2 kişi; Kazvin: 2 kişi; Kohgiluye ve Buyer Ahmed: 2 kişi; Doğu Azerbaycan: 2kişi; Erdebil: 2 kişi; İlam: 2 kişi; Huzistan: 2 kişi; Hemedan: 2 kişi; Buşehr: 1 kişi; Semnan: 1 kişi.

Ölümlerin Sistan-Belucistan, Tahran ve Rojhılat kentlerinde daha fazla olduğu göze çarpıyor.

Bir Sistan-Belucistan milletvekili, “Mazlum Belucistan mağdur, halk yaralı, sorumlular, özellikle de suça karışmış olanlar şimdiye kadar özür dilemedi. Bu kişilerin mevkisi ne olursa olsun bunlar mutlaka cezalandırılmalı. Soru şu; Neden bu vilayette halka farklı bir karşılık veriliyor? Diğer bölgelerde plastik mermiler kullanılırken Belucistan’da gerçek mermiler kullanılıyor. Öldürülenlerin üçte biri Belucistan’da” şeklinde konuştu.

Beluci milletvekilinin konuşmasını bitirmesine izin verilmemiş ve sesi kesilmişti.