Yapılan açıklamaya göre, Hakkari’nin en büyük ilçesi olan Yüksekova’da dahi hayati öneme sahip bazı sağlık hizmetleri sunulamıyor. Yüksekova Devlet Hastanesi’nde anjiyo ünitesi bulunmaması kalp hastaları için büyük risk yaratırken, hastanede otopsi işlemlerinin yapılamaması da adli süreçleri sekteye uğratıyor.
Hakkari genelinde, başta hemşire, ebe, tıbbi sekreter ve teknikerler olmak üzere sağlık personeli eksikliği yaşandığı belirtilirken, bu durumun hem sağlık hizmetinde aksamaya hem de çalışanlar arasında tükenmişlik sendromuna yol açtığı vurgulandı.
Kurumlar Sahipsiz, Yöneticilere Tahsisli
SES, Hakkari Merkez Toplum Sağlığı Merkezi’nin koruyucu sağlık hizmeti sunmak yerine yöneticilere tahsis edilmiş bir bina haline geldiğini ifade etti. Kurumda personelin masa, bilgisayar gibi temel donanımlardan yoksun çalıştığı; buna karşın binanın üst katlarının İl Sağlık Müdürü ve Halk Sağlığı Başkanına tahsis edildiği öne sürüldü. “Böyle bir sağlık yönetimiyle nitelikli hizmet mümkün değildir” denildi.
Anayasal Haklar Engelleniyor İddiası
Sendikanın açıklamasında bir diğer dikkat çekici iddia ise evrak süreçlerine dair oldu. Anayasa’da güvence altına alınan bilgi edinme ve dilekçe hakkının İl Sağlık Müdürlüğü tarafından keyfi bir şekilde sınırlandığı belirtildi. Evrak kayıt biriminde belgelerin resmi işleme alınmadan önce bir yönetici imzası istenmesi, “anayasa ihlali ve mobbing” olarak tanımlandı.
Kadın ve Çocuk Sağlığı Göz Ardı Ediliyor
Kadın doğurganlık oranının yüksek olduğu Hakkari’de kadın doğum ve çocuk hastanesi bulunmaması büyük bir eksiklik olarak dile getirildi. Ayrıca, Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) gibi travma sonrası hizmet sunan merkezlerin de Hakkari’de mevcut olmaması, çocuk hakları açısından ciddi bir boşluk yaratıyor.
Ruh Sağlığı ve Bağımlılıkla Mücadelede Yetersizlik
İntihar ve madde bağımlılığı oranlarının yüksek olduğu Hakkari’de Amatem, Çematem, Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinin sadece Yüksekova’da bulunması, merkez ve diğer ilçelerde yaşayan yurttaşları sağlık hizmetinden mahrum bırakıyor. SES, “Bu alanda hiçbir çalışma yapılmaması kabul edilemez” açıklamasında bulundu.
Radyoloji Uzmanı Eksikliği Hayati Tehlike Yaratıyor
Hakkari Devlet Hastanesi’nde radyoloji uzmanı bulunmadığı, bu nedenle çekilen MR ve tomografi gibi tetkiklerin Ankara merkezli bir şirket tarafından uzaktan yorumlandığı ve sıklıkla yanlış sonuçlar verildiği ifade edildi. Bu durumun özellikle kanser vakalarında erken tanıyı zorlaştırdığı ve halk sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Hijyen, Beslenme, Kantin Sorunları Büyüyor
Kentteki tüm hastanelerde yemeklerin hijyenik olmaması, yemek şirketlerinin iktidar partisiyle bağlantılı gruplar tarafından yönlendirildiği iddiasıyla “mafya tipi uygulamalar” eleştirisine neden oldu. Kantin fiyatlarının yüksekliği ve şartnamelere uyulmaması da hem sağlık emekçilerini hem de vatandaşları mağdur ediyor.
Liyakatsizlik ve Baskı Yönetimi
SES, Hakkari’de liyakat esasına göre yönetici ataması yapılmadığını, aksine sağlıkta “çeteleşme” olarak tanımlanabilecek bir yapının geliştiğini ileri sürdü. 2016 yılından bu yana aynı İl Sağlık Müdürünün görevde olması ve yönetici kadrolarına bilgisiz, deneyimsiz kişilerin getirilmesinin sağlık emekçileri üzerinde mobbing ve keyfi uygulamalarla sonuçlandığı belirtildi. Sağlık çalışanlarının nöbet, fazla mesai ve kötü yönetim koşulları altında tükenme noktasına geldiği ifade edildi.