- Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamede kritik bir gelişme yaşandı. Verdiği ifadeyle iddianamenin iskeletini oluşturan eski Özel Kuvvetler Komutanlığı mensubu Nuri Gökhan Bozkır'ın, suikastın firari şüphelisi emekli albay Mustafa Levent Göktaş'ın ismini vermediğini söyleyerek ifadesini değiştirmek için başvuruda bulunduğu ortaya çıktı.

'GÖKTAŞ’IN İSMİNİN ZORLA EKLENDİĞİNİ İDDİA ETTİ'

Gazeteci Müyesser Yıldız, şahsi internet sitesinde yayımladığı "Hablemitoğlu Cinayetinde Dikkat Çekici İddia" başlıklı yazısında "Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de evinin önünde öldürülmesi olayının kilit isimlerinden olduğu söylenen eski Özel Kuvvetler Komutanlığı mensubu Nuri Gökhan Bozkır’ın, ifadesinde kesinlikle Levent Göktaş’ın ismini vermediğini, Göktaş’ın isminin ifadesine zorla eklendiğini öne sürdüğü öğrenildi" dedi.

'DİLEKÇE VERDİ'

Bozkır'ın ifadesi sonrasında cinayette Levent Göktaş’ın adının ilk kez yer aldığını, tetikçinin ise yine eski bir Özel Kuvvetçi Tarkan Mumcuoğlu olduğunun belirtildiğini hatırlatan Yıldız, bu gelişmenin ardından Göktaş'ın Bulgaristan’a firar ettiğine dikkat çekti. Yıldız, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca geçen ay tamamlanan iddianameyle Fetullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı, Levent Göktaş, Nuri Gökhan Bozkır ve Tarkan Mumcuoğlu’nun da aralarında bulunduğu beşi eski ÖKK’cı 10 kişi hakkında “tasarlayarak kasten öldürme”, “cinayete azmettirme” ve “suç örgütü kurma” gibi suçlardan dava açıldığını da hatırlattı.


Yıldız, yazısına şöyle devam etti:

"Evvela, geçtiğimiz Şubat’ta Nuri Gökhan Bozkır’ın verdiği ilk ifade çok konuşuldu. Şimdi de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 364 sayfalık iddianamenin detayları ele alınıyor.

Biz ise halen cezaevinde olan Bozkır’ın gerek Şubat’ta ifadeleri yayımlanmaya başladıktan gerekse de iddianameden sonraki tepkisine ilişkin öğrendiklerimizi aktarmak istiyoruz.

İddialara göre; Bozkır, daha Şubat’ta Cumhuriyet Savcılığı’na ek ifade vermek için müracaat etmeyi düşündü, ancak sonra vazgeçti.

İddianamenin çıkmasından sonra ise hafta başında Cezaevi aracılığıyla Savcılığa ek ifade vermek için dilekçe gönderdi.

Dilekçesi ulaştığı takdirde Savcılıkta, aksi halde yargılama süreci başladığında Mahkemede Bozkır’ın, kendisine ait olduğu bildirilen ifadelerin önemli bir bölümünün baskı altında alındığını, özellikle Levent Göktaş adını kesinlikle vermediğini, Göktaş ve Tarkan Mumcuoğlu isimlerinin ifadesine zorla eklendiğini söyleyeceği öğrenildi."

'ORAYA BAKACAKSANIZ, ÖZEL KUVVETLER KOMUTANLIĞI’NA DA BAKIN' DEMİŞ...


Yıldız, firar ettiği Ukrayna’dan Türkiye’ye getirildikten sonra ifadesi alınan Bozkır’ın yakınlarına anlattığı iddia edilen konuları da şöyle aktardı:

"2014’te FETÖ ile mücadele başladığında, Gazeteci Zihni Çakır ile temasa geçip ÖKK’daki FETÖ yapılanması hakkında bilgi verdim. Çakır bunları yazıp kendisine vermemi istedi. Yazdıklarımı beğenmedi; biraz renklendirelim diyerek, kendisi birtakım isimler ekleyerek yeniden yazdı. Sonrasında Eylül 2014’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’la görüştüm. Hablemitoğlu cinayetinden ilk o zaman İrfan Fidan söz edip, ‘Ankara’da yürütülen FETÖ çatı iddianamesi soruşturmasına sokalım, şikâyette bulun.’ dedi. Ben de, ‘Oraya bakacaksanız, Özel Kuvvetler Komutanlığı’na da bakın.’ dedim. Herhangi bir isim vermedim.”

'SORUŞTURMANIN DAHA DA KARMAŞIK BİR HÂLE BÜRÜNECEĞİ ANLAŞILIYOR'

10 Ekim’de katledilenler anıldı 10 Ekim’de katledilenler anıldı

Müyesser Yıldız yazısının sonunda, "Ez cümle, menfur Hablemitoğlu cinayeti çözülmek mi isteniyor yoksa iktidar içi savaşların yeni bir cephesi mi açılıyor – bilinmez; ama Nuri Gökhan Bozkır’ın Ukrayna’dan getirildikten sonra alınan ifadesini kabul etmediği/etmeyeceği iddiası doğru ise soruşturmanın daha da karmaşık bir hâle bürüneceği anlaşılıyor" dedi. (Kaynak)