Coğrafik koşullardan kaynaklı habere ulaşmakta yaşadıkları zorlukları anlatan gazeteciler Sıddık Güler ve Sertaç Kayar, aracın gitmediği kimi kırsal yerleşkelere bazen yürüyerek bazen de binek hayvanları kullanarak gittiklerini anlattı.

Gazeteciliğin en zor mesleklerden ve yıpranma payının yüksek olduğu tartışma götürmez. Çünkü sürekli sahada olmanın ve haber kovalamanın çok ciddi riskleri var. Özellikle toplumsal gösterilerde bu risk, iki katına çıkıyor.

Tabi mesleğin tek zor yanı bu değil. Coğrafi koşullardan kaynaklı habere erişimde sorun yaşamak veya haberi olması gereken zamandan daha geç dolaşıma sokmak da bir başka zorluk. Engebeli ve kırsal coğrafyalarda habercilik evvelden beri koşullar bakımından çok çekici gelen bir alan olmadı. Ama bunu çekici kılıp hikayesiyle, serüveniyle ve kültürleriyle olumlu bir habercilik çıktısına dönüştüren gazeteciler de oldu. Çalıştıkları bölgelerde hem habercilik hem de sonrasında oradaki yaşamların daha kapsamlı ele alındığı başkaca eserlere kavuşturanlar da oldu.

Peki hala kırsal bölgelerde gazetecilik yapmanın koşulları bundan 30-40 yıl önceki gibi mi? Hala habere erişmekte zorluk çekenler var mı? Yoksa teknoloji ve dijitalleşmenin bu kadar yaygınlaştığı çağımızda artık eskisi gibi zorluklar söz konusu değil mi?

Sanatçı Hozan Aydın kalp krizi geçirdi Sanatçı Hozan Aydın kalp krizi geçirdi

Yıllardır Diyarbakır ve Van'da gazetecilik yapan Sıddık Güler ile Sertaç Kayar, bölgedeki kırsal kesimlerde edindikleri deneyimleri anlattılar. Kayar ve Güler, sadece bulundukları kentlerde değil, çevre kentlerde de gazetecilik yaptılar. Dolayısıyla aslında bölgenin birçok kentinde yürüttükleri mesleklerinin deneyimlerini aktardılar.

Sıddık Güler, Van ve çevresindeki il ve ilçelerde gazetecilik yapıyor. Coğrafik koşullarından dolayı zaman zaman haberi yetiştirmekte sorun yaşıyor. Vasıtanın olmadığı kırsal alanlarda binek hayvanlarla habere ulaşmaya çalışan Güler, yaşadığı zorlukları ve anları şu sözlerle anlattı:

"Bölgede gazetecilik yapmanın zaten başlı başına zorlukları var. Doğa koşullarının da ayrı bir handikap olduğunu belirtmek gerekir. Bölgenin doğa yapısı ve kış aylarında yaşanan kar yağışlarıyla birlikte kapanan yollar, zorlu ve riskli olan haberciliğin daha da ağır koşullarda yürütülmesine zemin hazırlıyor. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte söz konusu bu zorlukların nispeten esneyebildiğini ancak temel anlamda koşulların halen ciddi bir sorun olarak karşımızda durduğunu söylemek mümkün."

Genelde acil haberlerde köy muhtarından ve benzeri bilgi verebilecek kişilerle telefon iletişimi yoluyla bilgi alıp haber yaptıklarını belirten Güler, şunları kaydetti: "Eğer internet ulaşımı var ise akıllı telefonlarla fotoğraf ve görüntüye ulaşma imkanı da buluyorum. Bunun akabinde yüzde 99 oranında kesin haber bilgisi için özel araç kullanarak olay yerine ulaşıyor, elde ettiğim bilgi ve materyali aktif internet ağının bulunduğu ilk noktadan haber merkezine ulaştırıyorum. Bu iletişimi kendi dizüstü bilgisayarımdan yararlanarak yapıyorum. İnternet ulaşımının olmaması durumunda özel araçlarla, özel araçların işlemediği durumlarda ise yaya olarak ya da binek hayvanı kullanarak habere ulaşmaya çalışıyorum."

Sağlıklı internet ya da telefon iletişiminin bulunması durumunda sürecin en azından ilk bilgilere ulaşma konusunda hızlı ilerlediğini dile getiren Güler, "Ancak telefon ya da internet iletişiminin bulunmaması durumunda -ki özelikle dağ köylerinde bu iletişim çok sağlıklı değil- süreç gerçekten ağır işliyor. Çoğu zaman olay mahalline en yakın telefon iletişiminin bulunduğu köy üzerinden üçüncü kişiler aracılığıyla ilk iletişimi sağlamaya çalışıyorum. Sonuçta sağlıklı haber yapabilmek için de olay mahalline ulaşmak zaman ve ekonomik harcama gerektiriyor" diye konuştu.

Sertaç Kayar ise Diyarbakır ve çevresindeki kentlerle gazetecilik yapıyor. O da Sıddık gibi yıllardır bu mesleği icra ediyor. Kayar, genellikle kırsal bölgelere ulaşımın zor ve zahmetli olduğunu söylüyor. Hem ulaşım hem insan ilişkileri konusunda belirli zorlukların yaşandığını vurgulayan Kayar şöyle diyor: "Bu nedenle iki olguyu göz önünde bulundurarak bir çözüm bulmaya çalışıyorum. Birincisi, söz konusu köy, mezra, yayla vesaire ile ilgili bölgeyi iyi bilen birine danışıp olabildiğince en kısa ve en güvenli şekilde gitmeye çalışıyorum. İkincisi ise gideceğim yerde insanların gerek sosyal gerek kültürel yapısını da göz önünde bulundurarak onlarla iletişime geçip güven duygusunu yakalamaya çalışıyorum. Bu iki noktaya dikkat edince hem hızlı ve güvenli hem de haber konusunda daha çok detay yakalayabiliyorum. Bu noktalar aynı zamanda ileri süreçler için de bir haber ağı yaratmış oluyor."

Kırsal alanlarda gazetecilik yapmanın şehirlerden daha zor olduğunun altını çizen Kayar, konuşmasına şu sözlerle devam ediyor: "Bunun için en uygun aracı belirleyip öyle hareket ediyorum. Çoğu zaman araç bile yetersiz kalıyor. Bazen saatlerce yürümek zorunda kaldığım oluyor. Dolayısıyla o koşullar için gerekli tedbirleri aldıktan sonra yola koyuluyorum. Bazen elektrik, bazen internet, bazen de ulaşım konusunda sıkıntılar baş gösterdiği için ben de bu koşullara göre kendimi hazırlıyorum. Teknik olarak yedek batarya, yedek hafıza kartı ve benzeri ihtiyaçları karşılıyorum. Çünkü oralara gidip dönmek ve tekrar gitmek çok zor oluyor. Yine yiyecek, içecek vesaire gibi ihtiyaçları da her zaman için çantamda bulunduruyorum. Bazen giyilen elbise bile bu zor koşullarda önemlidir."

Dağ köylerinde olan bir olayı şehirlerdeki okurun öğrenme hızı ile ilgili de konuşan Kayar şöyle devam ediyor: "Eskiye oranla daha hızlı öğrenebiliyorlar. Teknolojinin bu denli geliştiği günümüzde neredeyse birçok yerde internet var ve sosyal medya yaygın şekilde kullanılıyor. Tabi istisnai durumlar da var. İnternetin olmadığı köylerde bu sorun birkaç saat içinde yer değiştirerek çözülebiliyor. Bu nedenle bir köyde yaşanan haber konusu, bir gelişme çoğu zaman oradaki vatandaşların paylaşımı ile sosyal medyaya düşüyor, ardından gazeteciler olarak iletişim kurup tüm boyutlarıyla detaylandırarak haberleştiriyoruz. Bazen de köydeki vatandaş kaygılarından dolayı paylaşamadığı için direkt bizimle iletişime geçip paylaşıyor ve bu şekilde sesini duyurabiliyoruz. Daha sonra zor da olsa o köye ulaşıp haberin devamı için fotoğraf ve video ile detaylandırıyorum. O yüzden ulaşımı güç bu tür bölgelerde olabildiğince haber ağını geniş tutup habere ulaşmaya çalışıyorum. Böylesi köylerde fotoğraf ve video eksiği olduğunda da yola koyulup oraya ulaşmaya çalışıyorum."(DUVAR)