ARTI TV'de İbrahim Ekinci'nin sunduğu Ekonomi Politik programına eski TÜİK Başkanı ve DEVA Partisi Sektörel Politikalar Başkanı Birol Aydemir konuk oldu. Aydemir, ekonomi paketi üzerinden iktidarı eleştirirken, TÜİK'in bağımsızlığı olmadığına vurgu yaparak, "TÜİK'e ayrı bir yönetim şekli vermedikten sonra Türkiye'de hiçbir şekilde artık bu verilere kimse güvenmez" dedi.

"Kurumların düzenli yaptıkları işleri reform diye sunuyorlar" diyen Aydemir, "Hazinenin yaptığı borçlanma stratejilerini şuanda reform diye sunuyorlar. Bu zaten borç yönetimi raporuna baktığınızda dövize karşı boçların düşürüleceği, risk azaltmak için sabit getirilerin artırılacağı... Bu yıllardan beri var. Birinci olarak, kurumların rutin olarak yaptıkları işleri bunlar program, reform diye sunuyorlar. ikinci olarak, geçmişte yapılmış olan, fakat daha sonra kısmen kendilerinin bazı kaldırdıkları sistemleri geri getirmeye reform diyorlar. Finansal İktisat Komitesi, Ekonomik Koordinasyon Kurulu bunları kendileri kaldırdı şimdi geri getirip reform dediler. Üçüncüsü ise hala sistemde var olan şeyleri reform diye söylüyorlar" ifadelerini kullandı.

'DEVLETİN ÇÖKÜŞÜNÜ İZLİYORUZ'

Ahmet Türk TBMM'de: Bahçeli ile görüşme planım yok Ahmet Türk TBMM'de: Bahçeli ile görüşme planım yok

Kurumların çöküşü ile devletin çöküşünü izliyoruz diyen Aydemir, "Kurumların bütün kültür ve geleneklerini yok ettiler. Kurumların politika oluşturma ve uygulamadaki kapasitelerini zayıflatan çeşitli uygulamalar getirdi. Kurumları kaldırdılar, kurumları bir birine bağladılar... Kurumlar bir kaç yılda kurulup, birleştirilip, kaldırılamaz. Kurum kültürü 30-40 yılda oluşur. Kurumları ayakta tutan kültürleri ve gelenekleridir. Bunların hepsi bilerek ortadan kaldırıldı, tesadüf değil. Bir devlette kurumlar zayıflarsa o devlet işlemez" dedi.

'5 YILDA 5 BAŞKAN DEĞİŞTİ'

TÜİK'teki görevinden Şubat 2016'da emekli olur olmaz ayrıldığını söyleyen Aydemir, "Aradan beş yıl geçti ve bu beş yılda beş tane başkan değişti. Hepsi de vekaletli. Kuruma 5 yıl boyunca asaleten atama yapılmadı. TÜİK gibi bir kurumun, bağımsız olması gereken bir kurumu beş yıl boyunca vekaletle yönetemezsiniz" şeklinde konuştu.

'VEKALETLE YÜRÜTMEYİ BAKANLAR KENDİLERİ İSTİYORLAR'

Vekalet ile yürütmeyi bakanların kendilerinin bilinçli bir şekilde istediğini söyleyen Aydemir, "Bu durum da kurumları zayıflatıyor. Bakanların isteme nedeni de vekalet ile gelen kişi ister istemez kendisini vekalet ile atayan kişiye büyük bir bağlılık hissediyor, sadakat öne çıkıyor. Bir konuya itiraz edemiyor, karşı çıkamıyor. Bir konunun yanlış olduğunu bilse bile itiraz edemiyor çünkü ettiği günün ertesinde gider. Ve bizim insanlarımızda makamdan gitmemek için kabul edemeyecekleri şartları kabul edip, çalışmaya devam ediyorlar" dedi.
Sorunun sadece TÜİK içerisinde olmadığını söyleyen Aydemir, "Sorun Türkiye'deki kamu yönetiminin sorunu, idarenin sorunu, iktidarın kurumlara bakış, zihniyet sorunu" dedi.

'TÜİK'İN BAĞIMSIZLIĞI DİĞER KURUMLARIN BAĞIMSIZLIĞINDAN ÇOK DAHA ÖNEMLİDİR'

Aydemir son olarak ise şunları söyledi: "TÜİK'in bağımsızlığı Merkez Bankası bağımsızlığından da BDDK'nın bağımsızlığından da çok çok daha önemlidir. TÜİK'e ayrı bir yönetim şekli vermedikten sonra Türkiye'de hiç bir şekilde artık bu verilere kimse güvenmez."