Elektronik aletlere bağlanan maskenin gönderdiği sinyaller gerçek zamanlı olarak işleme alınabiliyor ve virüs tespit edildiği anda hemen uyarı veriyor.

Çin'in Şangay kentindeki Tongii Üniversitesi'nde yürütülen çalışmanın yazarlarından malzeme bilimci Yin Fang, "Önceki çalışmalar yüz maskesi takmanın bulaşma ve hastalığa yakalanma riskini düşürdüğünü göstermişti. Biz de havadaki virüsleri tespit edebilen ve kullanıcıyı uyarabilen bir maske geliştirmek istedik" sözleriyle çalışmaya nasıl başladıklarını açıkladı.

Fang, maskenin özellikle havalandırmanın az olduğu asansör ya da kapalı oda gibi mekanlarda çok iyi sonuç verdiğinin altını çizdi. Kapalı mekanlar virüslerin bulaşması açısından riskin daha yüksek olduğu alanlar olarak biliniyor.

Bebeklerde Engellilik Riski: Fazla Çay Tüketiminin Olumsuz Etkileri Bebeklerde Engellilik Riski: Fazla Çay Tüketiminin Olumsuz Etkileri

MASKE NASIL ÇALIŞIYOR?

Covid-19 ya da domuz gribi olarak bilinen H1N1 hastalıklarına yol açan virüsler çoğunlukla virüsü taşıyan kişilerin hapşırması, öksürmesi ya da konuşması sırasında havaya dağılıyor. Bu virüsleri taşıyan su damlacıkları ya da aerosoller bir süre havada asılı kalabiliyor ve bu yolla başka kişilere hastalığı bulaştırıyor.

Bilimsel Matter dergisinde yayımlanan çalışmaya göre maske havadaki su damlacıkları ya da havada asılı kalan aerosollerdeki virüsü tespit edebiliyor.

Çalışmayı yürüten ekip aptamer, yani antikorların yaptığı gibi patojenlerdeki özel proteinleri tespit edebilen bir tür sentetik molekül içeren küçük alıcılar tasarladı. Ekip SARS-CoV-2 yani Covid-19'a yol açan koronavirüs, H5N1 yani kuş gribi ve H1N1 yani domuz gribini tespit edebilecek üç çeşit sentetik molekül kullandı.

Maskedeki alıcıların üzerine aptamerlere hedef proteinler bağlandığı anda tetiklenen ve maske kullanıcısının telefonuna 10 dakika içinde uyarı gönderen bir transistör yerleştirildi.

YENİ VÜRÜSLERE KARŞI GÜNCELLENECEK

Bilim insanları maskeyi kapalı odalarda, yalnızca zerre seviyesinde virüs miktarı içeren virüslü yüzey proteini sıkarak denedi. Maskedeki alıcılar 0,3 mikrolitre virüslü protein içeren sıvı örneklerinde bile virüsü tespit etmeyi başarabildi. Fang bu miktarın bir hapşırıkta üretilen sıvı hacminden 70 ila 560 kat daha az olduğunu belirtti. Öksürük ve konuşma sırasında ise hapşırığa göre çok daha az miktarda sıvı üretiliyor.

Fang ayrıca yeni solunum virüslerinin ortaya çıkması halinde maskenin bunları da tespit edebilecek şekilde güncellenebileceğini belirtti.

Fang, "Doktorlar hastalıkların teşhis ve tedavisinde çoğunlukla deneyimlerine dayanıyor. Ancak takılabilen ya da giyilebilen cihazlarla daha zengin veri toplama, hastalık teşhisi ve tedavisi daha kesin hale gelebilir" dedi.

Fang ve ekibi çalışmanın bir sonraki aşamasında tespit zamanını daha da kısaltmayı ve alıcı duyarlılığını arttırmayı hedefliyor.