CHP İstanbul milletvekili ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu üyesi Aykut Erdoğdu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923’den AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar olan dönemde görev alan hükümetlerin 79 yılda toplam 779 milyar harcama yaptığını belirtti Erdoğdu, “Bu hükümetler ülkeyi yüzlerce fabrika, liman, havaalanı, baraj, kara ve demiryollarıyla ülkeyi donatırken, AKP 18 yılda bu harcamanın 6 katına yakın, yani, 4 trilyon 340 milyar dolar para toplamasına rağmen sadece borç yaptı” dedi.
18 YILDA 2 TRİLYON 317 MİLYAR VERGİ TOPLANDI
Strateji ve Bütçe Başkanlığı Genel Devlet Toplam Gelir ve Harcamaları ve Orta Vadeli Programda yer alan TL bazlı verilere dayanarak açıklama yapan Erdoğdu,
“Bu verilerin o yılın ortalama dolar kuruna bölünerek elde edilen dolar bazlı rakamlarına göre, 2020 gerçekleşme tahmini de dahil edildiğinde, 2003-2020 dönemini kapsayan 18 yıllık dönemde, AKP vatandaştan, 708 milyar doları dolaysız, 1 trilyon 531 milyar doları KDV, ÖTV gibi en adaletsiz vergi türü olan dolaylı, 78 milyar doları servet vergileri olmak üzere 2 trilyon 317 milyar dolar vergi topladı. Bunlara 248 milyar dolar vergi dışı normal gelir, 678 milyar dolar faiz, kar, rant geliri gibi faktör geliri, 1 trilyon 33 milyar dolarlık sosyal fon geliri ve 64 milyar dolarlık özelleştirme geliriyle birlikte devletin toplam geliri 4 trilyon 340 milyar doları buldu. Kendisinden önceki Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin yaptığı toplam harcamanın neredeyse 6 katı gelir elde eden AKP, bu parayı harcadı ve yine de yetiştiremeyerek 237 milyar dolar açık verdi” diye konuştu.
YILLIK HACAMA: 254 MİLYAR DOLAR
AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar ülkeyi yöneten 57 hükümetin sadece 779 milyar dolar harcamasına karşın, devasa limanlar, havaalanları, barajlar, kara ve demiryolları, fabrikalar inşa ettiğini kaydeden Erdoğdu, şöyle devam etti:
“Yani, AKP öncesi hükümetler yılda ortalama 9,9 milyar dolar harcarken AKP, yıllık 254 milyar dolardan fazla harcama yaptı. Keban, Karakaya, Atatürk barajları, Sümerbanklar, PETKİM’ler, TÜPRAŞ’lar, Etibanklar, şeker, çimento ve kağıt fabrikaları, onlarca maden işletmesi, sayılamayacak kadar çok hizmet kurumunu 79 yıllık hükümetler sadece 779 milyar dolara kurarken, AKP 18 yılda sadece övüne övüne bitiremedikleri yol, köprü, havalimanı ve şehir hastaneleri yaptılar. Onların da hepsi ülkenin sadece bugününü değil, ülkenin gelecek 25 yılını da ipotek altına aldı. Yaptıkları her şey ülkeyi yeni bir borç batağına soktu. Vatandaşın ödediği vergilerle yapılan dev kurumlar, sanayi tesisleri, limanlar, kamu binaları ve arsaları arka arkaya satışa çıkarıldı. Kamuya ait varlıkların satışından 1986-2002 döneminde toplam 8 milyar dolar özelleştirme geliri elde edilirken, bugün bu rakam 64 milyar dolara erişti. Cumhuriyet tarihi boyunca elde edilen özelleştirme gelirlerinin yüzde 90'ı AKP döneminde elde edildi. Ülkenin en değerli ve stratejik kurumlarından Telekom’u, TEKEL’i, elektrik dağıtım şirketlerini ve yüzlerce milli varlığını yok pahasına satan AKP, bütün bu kaynaklardan gelen devasa geliri, bin odalı saraylar, uçuk miktarlı garantili yol, köprü ve havalimanlarını yapan 3-5 müteahhide akıttı.”
'YATIRIMLARIN PAYI SADECE YÜZDE 9'
Erdoğdu, 18 yılda AK Parti’nin 4 trilyon 577 milyar doların 2 trilyon 24 milyar dolarını cari harcamalara, 2 trilyon 27 milyar dolarını cari transferlere, 108 milyar dolarını sermaye transferlerine harcadığının altını çizen çizerek,
“Faize 18 yılda 511 milyar dolar harcayan AKP, bundan 93 milyar dolar daha az bir kaynağı yatırıma ayırdı. 418 milyar dolarlık yatırım harcamalarının toplam harcamalardaki payı yüzde 9,1’de kaldı” diye konuştu.
'VATANDAŞ DA BORÇ BATAĞINDA'
AK Parti’nin 18 yılda 237 milyar dolar açık verildiğinin altını çizen Erdoğdu, AK Parti’nin sadece ülkeyi değil, vatandaşı da borç batağına soktuğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Hane halkı borç yükü 2002 yılsonu-2020 Haziran döneminde 4 milyar dolardan yaklaşık 26 kat artışla 102 milyar dolara çıktı. 2002 yılında hane halkının bankalara doğru dürüst borcu yoktu. Vatandaşın 2002 yılsonunda sadece 6,6 milyar lira olan kredi borcu, geçtiğimiz 16 Ekim itibariyle 810 milyar liraya çıktı. Bankalara 676 milyar lirası tüketici kredilerinden, 133 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanan 809,9 milyar lira borcu var. Bu borç vatandaşın borcunun tamamını da göstermiyor. Senet borçları, bakkal defterleri, vergi, sigorta borçları buna dahil değil. Vatandaş borç içinde boğuluyor.
İşinin ehli kadrolar işbaşına getirilirse ülkenin zengin kaynakları, bu ülkeyi düzlüğe çıkarır. Her durumda hangi ekonomi politikasının uygulanması gerektiğini bilen kadrolarımız var.”
