Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan AKP'li rektör Melih Bulu'yu savunan AKP Sözcüsü Ömer Çelik, eylem çağrısı yapan öğrencilerin üniversiteyi temsil etmediğini öne sürdü. Çelik, "Bir insanın siyasi kimliği olması suç değildir" dedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Çelik, AKP'nin 13 Ocak'tan sonra il kongrelerine yeniden başlayacağını duyurdu.

Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li Prof.Dr. Melih Bulu'nun atanmasına yönelik tepkilere ilişkin konuşan Çelik, "Rektör olarak atanan hocamızın siyasi kimliği üzerinden bir tartışma yürütülüyor. Şimdi isim vermek istemiyorum, geçmişte bir Boğaziçi Rektörünün ANAP'a danışmanlık yaptığı biliniyor, SHP'ye yakınlığı biliniyor. Bir insanın siyasi kimliği olması suç değildir ki" ifadelerini kullandı.

'BU AKILLARI VEREREK Mİ BOĞAZİÇİ'Yİ YÜCELTECEKLER?'

Çelik, 'kayyım rektör istemiyoruz' diyerek eylem çağrısı yapan öğrencilerin Boğaziçi Üniversitesi'ni temsil etmediğini savundu. "Görüyorum ki onları temsil etmeyecek bazıları öğrenciler eyleme çağrı yapıyor" diyen Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

"Biraz önce gördük, bu eylemde öğrencilerin nasıl davranması gerektiği, telefonlarına şifre koymalarını söylüyorlar, uzun saçlı olanların saçlarını topuz yapmaları şeklinde bir takım akıllar veriyorlar. Bu akılları vererek mi Boğaziçi'yi yüceltecekler? Bundan sonra yapılması gereken nedir? Akademik hedeflere ulaşmak, idari hedeflere ulaşmak, oradaki öğrencilerin hayatla ilgili ideallerine kavuşmaları için faaliyet göstermek ve buna yardımcı olmaktır. Boğaziçi Üniversitesi şu ya da bu grubun değil, milletimizin hepsinin. Birileri çıkıp da biz ve onlar, bizim özerk alanımız ve buna müdahale ettirmeyeceğimize dair eylem planımız gibi bir şey yapıyorlar. Bu doğru bir iş değil."

'BU BİR DARBE ÇAĞRISIDIR'

Muhalefetin, 'AKP'yi seçimli ya da seçimsiz götüreceğiz' dediğini iddia eden Çelik, bunun bir 'darbe çağrısı' olduğunu savundu. Çelik, "İktidarı seçimsiz nasıl götüreceksiniz? Böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Bu açık şekilde vesayet çağrısıdır, darbe çağrısıdır, askeri müdahale çağrısıdır. Bu bir suçtur, bu utanılması gereken bir yaklaşımdır. Ama buna rağmen bu üsluba devam ettiler" diye konuştu.

Kazara yapılan şeyler mi diye düşündüğünüzde, kazara yapılmadığını da görüyorsunuz. Esasında demokrasiyi vitrin süsü haline getirerek arkadaki vesayet zihniyetinin en uygun zamanda kriz zamanlarında nasıl fışkırdığını hep beraber görüyoruz.

Tanrıkulu, Bakan Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz istifa etsin Tanrıkulu, Bakan Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz istifa etsin

FİKRİ SAĞLAR'A YANIT

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, Devlet eski Bakanı Fikri Sağlar'ın 'türbanlı hakim' sözlerine de ilişkin de konuştu. Çelik, "2020 yılının son faşist saldırısı CHP'li Fikri Sağlar'dan geldi. Türbanlı bir hakimin ben adaleti sağlayacağına inanmıyorum diyor. Sosyal medyadan demokrat arkadaşlar tepki gösterdiler. Birisinin dininden bahsederek AB'de, şu dinden olan hakimin ben adaleti sağlayacağına inanmıyorum dese nasıl bir tavır ortaya koyulur?" dedi.

Sağlar'ın 'kini tahrik ettiğini' söyleyen Çelik, "Sonra diyor ki, "bu bir ifade özgürlüğü" Ne zamandan beri kini tahrik etmek ifade özgürlüğü oluyor? Cumhuriyetin ideali kadınları okutmaktır, kadınların kamusal alana çıkmasıdır kimlikleri ne olursa olsun. Bu bakımdan kadın haklarının bu mücadelesi verilirken, mevcut siyasi liderler içerisinde hiç kimse Cumhurbaşkanımıza yaklaşamaz" diye konuştu.