Belçika'nın Namur kenti yakınlarındaki E-42 otoyolunda devriye gezen polis ekipleri, 16 Mayıs 2018 gecesi, sahte plakalı bir minibüsü takibe aldı.
Yasa dışı yollarla Belçika'dan İngiltere'ye gitmek isteyen Iraklı Kürt mültecileri taşıyan araç, dur ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştı.
Polis ekiplerinin, yaşanan kovalamaca sırasında minibüse ateş açması sonucu 2 yaşındaki Mawda Shawri adlı kız çocuğu hayatını kaybetti.
Yarım saatlik kovalamaca sonundan bir otoparkta durdurulan minibüsün şoförü ile yolcuları gözaltına alındı.
Belçika'daki insan hakları örgütleri, Mawda'nın ölümü üzerine, adalet çağrısı yaparak, protesto gösterileri düzenledi.
Dünyaca ünlü İngiliz sanatçılar Peter Gabriel ve Roger Waters ile yönetmen Ken Loach ve ABD'li müzisyen Tom Morello'nun da aralarında bulundu çok sayıda kişi, Mawda'nın ölümünden sorumlu olan kişilerin yargılanması çağrısında bulundu.
Mawda'nın ölümü nedeniyle açılan dava Cuma günü Mons (Bergen) Mahkemesi'nde sonuçlandı. Mahkeme, Irakl Kürt bebeğin ölümüne neden olan Belçikalı polis memurunu, "kasıtsız öldürme" suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme, minübüsü durdurmak için ön lastiğe nişan aldığını, ancak aracın zik zak yapması nedeniyle kurşunun Mawda adlı bebeğe isabet ettiğini savunan polis memurunun cezasını erteledi.
Belçikalı hakim, minibüsün şoförünü de 4 yıl hapis cezasına mahkum etti. Mahkeme, tutuklu bulunan Irak kökenli şoförün, güvenlik güçleri ve yolcuların durması konusundaki çağrılarına karşı çıkarak, kaçmakta ısrar ettiğini belirtti. İnsan kaçakçılığı şüphesiyle yargılanan bir kişi de, delil yetersizliğinden beraat etti.
Belçika hükümeti de, öldürülen kız çocuğunun ebeveynlerine kalıcı oturma izni verildiğini açıkladı.
Federal hükümetin İltica ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Sammy Mahdi, davayı izlemeleri için geçici ikamet hakkı tanınan Perhast ve Shamden Shawri çiftine, kendi takdir yetkisini kullanarak, Belçika'da kalıcı oturma izni verdiğini söyledi.
Mahdi, Belçika Radyosu'na yaptığı açıklamada, "Bu ebeveynler buraya bir çocuğunu gömmek zorunda kaldı. Onlara hak ettikleri huzuru vermeliyiz" dedi.