Müfredatı Geri Çekin Platformu, kamuoyunda tepki çeken ve ‘parti programı’ olarak nitelendirilen "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’’ne karşı tüm velileri bugün çocuklarını okula göndermeyerek boykota çağırdı. “Öğrencilere umut, aydınlık bir gelecek vaat eden bir müfredat için 11 Haziran’da alanlardayız!” denilen çağrıda Türkiye’nin 81 ilinde boykot ve alanlara çıkma çağrısı yapıldı.

ARKASINDA TARİKATLAR VAR

Platformun bileşenlerinden olan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, yeni müfredatın hangi ihtiyaçlar doğrultusunda ve kimlerle hazırlandığı konusunda kamuoyuna bilgi verilmediğini belirtirken müfredatın arkasında tarikatların ve cemaatlerin olduğunu söyledi. Müfredata karşı boykot ve eylemlerin bugün başlayacağını ifade eden Irmak, “Okulların kapandığı 14 Haziran’da tüm kurumlar müfredatı dava edecek” dedi.

KABUL ETMİYORUZ

Irmak, “AKP iktidarı giderayak Türkiye’nin bağrına bir kazık çakmaya çalışıyor. Türkiye'yi böyle gerici karanlık bir ortama sürüklemek için. Bu bizim için, ülkemiz için hatta çocuklarımız için bile ‘hayırlı bir müfredat değil’ bunun için şimdilik bir uyarı eylemi, uyarı boykotu şeklinde örgütlenen bir faaliyet. Biz ‘Bu gerici müfredatı reddediyoruz, müfredatı geri çekin’ diyoruz” dedi.

Irmak, Türkiye’nin 81 ilinde alan faaliyetleri yapacaklarını belirtirken gerici müfredatın hayata geçmesini Türkiye’nin geleceğine, Türkiye’de verilen eğitim-öğretimden faydalanacak kuşaklar açısından çok ciddi bir soruna yol açacağını vurguladı.

Irmak son olarak şunları söyledi: “CHP yaptığımız toplantıya başında katıldı ama ‘Ana muhalefet partisi olarak bu platformun içinde olması şık olmaz ama biz bunu destekliyoruz’ denildi. Biz bugün onlardan genel başkanlık düzeyinde bir destek açıklaması bekliyoruz çünkü bizden bilgiler istendi. ‘Yani ne yapmamızı istiyorsunuz? Biz ne yapabiliriz? Bunun oluşumuna dair bize bir daha açıklayıcı bilgi gönderin. Genel başkana sunulsun’ diye biz de o bilgileri gönderdik. Şimdi CHP’den de böyle bir destekleme çağrısı bekliyoruz.”

Eğitim Sen İstanbul 7 No’lu Şube Başkanı Eren Ertin de bu müfredata karşı fiili meşru mücadele eksenli eylemlerin önemine işaret ederken, yaz ayı boyunca sokakta olma ve mücadele etme çağrısı yaptı.

‘Bilim dışı ve laikliğe aykırı’ denilerek eleştirilen yeni müfredat taslağı, Talim ve Terbiye Kurulu’ndan sonra Bakan Yusuf Tekin tarafından da hızla onaylanıp erişime açılmıştı.

TAMAMEN DİNİ TEMEL ALIYOR  

Müfredatta yer alan ve tartışma yaratan bazı noktalar şöyle sıralandı:

• Anadolu imam hatip liselerinin dokuzuncu sınıflarında okutulacak Temel Dini Bilgiler kitabında Diyanet İşleri Başkanlığı’na referans veriliyor. Kitapta, dijital öğretme ortamları ve uygulamalarının, “imkanlar çerçevesinde” öğretme-öğrenme süreçlerine dahil edilmesi gerektiği kaydedilerek, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından geliştirilen uygulamalar örnek gösteriliyor.

• Önceki programda, “Kuruluş-Yükselme-Duraklama-Gerileme” ve “Dağılma” olmak üzere beş ana başlık altında incelenen Osmanlı Devleti’nin öyküsü, yeni programda altı başlık altında toplanıyor. Uzmanların, “Osmanlı güzellemesi” olarak yorumladığı, Osmanlı’nın dağılma döneminin anlatıldığı ünitenin adı, “Savaşlar Sarmalında Osmanlı” olarak değiştirildi. Osmanlı’nın duraklama dönemi ise “Dönüşüm Sürecinde Osmanlı” başlığı altında anlatılıyor.

• Tarih öğretim programında, “Türk”ün yanına “İslam” da ekleniyor. Buna göre, eski Tarih öğretim programında, “Anadolu’da kurulan ilk Türk beyliklerinin Anadolu’nun Türkleşmesindeki etkisi” yorumlanırken yeni programda, “Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasındaki etkisi” ele alınıyor.

MGK Toplantısı Tamamlandı: 9 Maddeyi İçeren Bildiri Yayımlandı MGK Toplantısı Tamamlandı: 9 Maddeyi İçeren Bildiri Yayımlandı

• İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi’nde eğitimcilere, “Öğrencilerden yakın dönemde Türkiye’de bilim, teknoloji, kültür, eğitim ve spor alanlarında meydana gelen gelişmelerden birine ilişkin basit düzeyde bir araştırma yapmaları ve ulaştıkları sonuçları rapor olarak sunmaları istenebilir” önerisinde bulunuluyor.

• Programda, “İslam ve barış konusu” ele alınırken cihat kavramına yer verilmesi gerektiği ifade ediliyor. Programda, “Cihadın Çanakkale Muharebeleri, Millî Mücadele süreci ve 15 Temmuz’da olduğu gibi barışı sağlama ve vatanı savunmadaki rolüne vurgu yapılır” ifadeleri kullanılıyor.

Kaynak: Birgün