Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı'na dair yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, cumhuriyet tarihi boyunca Kürtçenin yok sayıldığına işaret edilerek, "Kürtçeye yönelik baskı ve inkar politikaları, yasaklar, sansürler ve engellemelerle sistematik olarak sürdü. Kürt diline yönelik inkar ve düşmanlık politikaları, tarihin her anında siyasi elitler tarafından bir devlet politikası olarak ikinci yüzyıla ulaştı. Anadilde eğitimin reddi bu inkar anlayışının en belirgin tezahürüdür. Bu konsept aynı zamanda Kürt kimliğine ve halkların kimliğine karşı bir düşmanlığın da göstergesidir" denildi.
Açıklamada, Kürtçe için verilen mücadeleye de değinilerek, şu ifadelere yer verildi: "Elbette bu mücadelenin temelinde ağır fedakarlıklar ve özgürlük duruşu var. Ama yeterli değildir. Kürt dilinin özgür bir geleceğe sahip olabilmesi için bu mücadelenin adım adım büyütülmesi gerekmektedir. Bu nedenle her zaman olduğu gibi yineliyoruz; Dil hafızadır, kültürdür, tarihtir ve varoluşun bir göstergesidir. Anadiline sahip olmak, varoluş değerlerinin korunmasıdır. Ortak, eşit ve özgür bir gelecek, halkların ana dillerinin tanınmasıyla mümkündür. Kürt halkının bugün dili için verdiği mücadele aynı zamanda bütün anadilleri koruma mücadelesidir. Ayrıca, anadilini konuşmak ve öğrenmek temel bir haktır. Bu haklı talebimizi bugün bir toplumsal çağrı olarak yineliyoruz. Kendi anadillerimizle yaşadığımız bir geleceği inşa etmek için bu mücadelenin giderek dünyanın her kıtasına yayılması gerekiyor. Bu umutla bir kez daha 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı'nı kutluyor, yediden yetmişe herkesi diline ve geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz."
DEM PARTİ
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu Eşsözcüsü Cemile Turhallı ve Heval Dilbahar, yazılı açıklama yaptı. "Tekçi" politikalar nedeniyle birçok ülkenin dil mezarlığına dönüştüğüne dikkat çekilen açıklamada, "Demokrasi karşıtı ulus devletler, halklar tek dilliliği dayatmışlardır. Ancak Kürtler hiçbir şekilde bu politikanın başarıya ulaşmasına izin vermemiştir. Kürtler, dilini korumak için direnmiş ve Kürtçenin unutulmamasını sağlamıştır" diye kaydedildi.
Açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın dile dair değerlendirmelerine de yer verildi. Ayrıca milyonlarca Kürt çocuğunun anadilde eğitim göremediğine işaret edilerek, Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması talep edildi.
İHD
İnsan Hakları Derneği (İHD), yaptığı açıklamada, Kürtçenin resmi bir statüsünün olması gerektiğini vurguladı. Kürtçeye dönük engellerin kaldırılması gerektiği vurgulanan açıklamada, "Irk, renk, cinsiyet, dil, din, etnik ya da toplumsal köken gibi herhangi bir temelde ayrımcılığa uğramaksızın herkesin temel insan hak ve özgürlüklerinden eşit şekilde yararlanabilmesi için mücadelemizi sürdürecek; tüm dillerin özgür olması talebimizi yinelemeye devam edeceğiz. İnsan hakları savunucuları olarak, derneğimizin genel kurulunda kendi anadilinde, Kürtçe konuştuğu için tutuklanıp yargılanan ve daha sonra katledilen üye ve yöneticimiz Vedat Aydın’ı, Kürt Dil Bayramı vesilesiyle saygıyla anıyoruz. Bizler, herkesin anadilini özgürce kullanma ve anadilinde eğitim görme hakkına sahip olması gerektiğini savunuyor; bu hakların önündeki tüm engellerin kaldırılması için mücadele edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Kürt Dil Bayramı’nı kutluyoruz" ifadelerine yer verildi.