Pallone mektubun bir kopyasını Twitter'dan da yayınlayarak, "Erdoğan'ın istikrarı bozan eylemlerini ve uluslararası hukuk ihlallerini durdurmak için somut adımlar atılana kadar Türkiye'nin ordusunu desteklememeliyiz" dedi.
Mektupta, "Bu satışın reddedilmesini şiddetle istedik çünkü bu, Türkiye'nin ABD ve NATO'ya yönelik ittifak taahhütlerini ve rejiminin yurtiçinde ve yurtdışında işlemeye devam ettiği geniş insan hakları ihlallerini görmezden geldiği için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ödüllendirecek" ifadeleri yer aldı.
Mektupta ayrıca, “Amerikan gelişmiş savaş uçaklarının Türkiye'ye satışı, Erdoğan'ı aniden iyi bir müttefik olmaya teşvik etmeyecek. Büyük olasılıkla, bu silahlar bölgede daha fazla ölüme ve yıkıma yol açacaktır. Mesela, NATO ittifakını baltalama çabalarını ödüllendirmeye devam edersek Erdoğan'ın davranışını değiştirmeyeceğini gösteriyor. ABD, Türkiye'nin istikrarsızlaştırıcı eylemlerini ve uluslararası hukuk ihlallerini yurtiçinde ve yurtdışında durdurmak için somut adımlar atılana kadar Türkiye'nin ordusuna daha fazla destek vermemelidir” denildi.
“Geniş insan hakları ihlallerini görmezden geldiği için…”
“Sayın Başkan Biden,
30 Haziran'da İspanya'nın Madrid kentinde düzenlenen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesinde, Blok 70 F-16'ların potansiyel satışı ve Türkiye'ye mekanik güncellemeler hakkında yapılan yorumlardan derin endişe duyuyoruz. Bu satışın reddedilmesini şiddetle istedik çünkü bu, Türkiye'nin ABD ve NATO'ya yönelik ittifak taahhütlerini ve rejiminin yurtiçinde ve yurtdışında işlemeye devam ettiği geniş insan hakları ihlallerini görmezden geldiği için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ödüllendirecek.
Erdoğan sürekli olarak, müttefiklerinin ortak çıkarlarının üzerinde kişisel kazanç için bölücü taktiklere öncelik vermeyi seçti. Finlandiya ve İsveç'in saçma ve alakasız tavizler alana kadar NATO'ya katılmasını engelleme kararı, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ittifakın on yıllardır karşılaştığı en büyük krizi tetiklediğinden beri NATO'nun stratejik duruşunu desteklemek için asgari düzeyde çaba sarf ettiğini açıkça ortaya koyuyor.
Erdoğan'ın NATO ittifakının ortak yararına aykırı alarm verici taktikleri kullanması sürpriz olmamalı. Rejimi, yıllardır Doğu Akdeniz, Orta Doğu, Güney Kafkasya ve Kuzey Afrika'yı istikrarsızlaştırmak için askeri gücünü defalarca kullandı. Türk ve Türk destekli kuvvetler, bu saldırılar sırasında, Irak, Suriye ve Dağlık Karabağ'daki hastaneler ve okullar gibi sivil hedefleri kasten bombalamak da dahil olmak üzere, savaş suçları işlemek için Amerikan yapımı silah ve bileşenleri kullandı. Ayrıca, Yunanistan ve Kıbrıs gibi NATO müttefiklerinin ve ortaklarının egemen topraklarını ihlal etmek için defalarca kullanıldılar. Bunlar, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'ya bağlı bir müttefikin eylemleri değildir.
Amerikan gelişmiş savaş uçaklarının Türkiye'ye satışı, Erdoğan'ı birdenbire iyi bir müttefike dönüşmeye teşvik etmeyecek. Daha büyük olasılıkla, bu silahlar bölgede daha fazla ölüm ve yıkıma yol açacaktır. Türkiye, ABD silahları ve askeri operasyonları hakkında önemli taktik bilgileri potansiyel olarak Rusya'ya ifşa eden S-400 füze savunma sistemlerini kullanmaya devam ediyor.
“Erdoğan rejimi sivil toplumu bastırmaya devam ediyor”
Buna ek olarak, Erdoğan rejimi iktidardaki hakimiyetini sürdürmek için haksız seçimleri teşvik etmeye, sivil toplumu bastırmaya ve içeride insan haklarını kötüye kullanmaya devam ediyor. Türkiye ekonomisi gerilerken ve Erdoğan tüm zamanların en düşük seviyesindeyken, doğrudan onun baskıcı iktidar partisi tarafından kontrol edilen haber kaynakları, NATO zirvesinde elde edilen tavizlerde olduğu gibi, onu desteklemek için her türlü büyük silah satışını propaganda olarak kullanacak. .
Yönetiminiz, Türkiye'ye yeni F-16'ların ve modernizasyon kitlerinin satışını artırmaya çalışırken, Kongre Üyeleri olarak bunun ilerlemesini önlemek için bize verilen her türlü önlemi alacağımızı lütfen bilin. Emsal, NATO ittifakını baltalama çabalarını ödüllendirmeye devam edersek Erdoğan'ın davranışını değiştirmeyeceğini gösteriyor. ABD, Türkiye'nin istikrarsızlaştırıcı eylemlerini ve uluslararası hukuk ihlallerini yurtiçinde ve yurtdışında durdurmak için somut adımlar atılana kadar Türkiye'nin ordusuna daha fazla destek sağlamamalıdır.
Bu endişelere gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz ve zamanında yanıtınızı bekliyoruz.”
