Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Habertürk canlı yayınında 2023-2024 yeni eğitim öğretim yılını değerlendirdi ve soruları yanıtladı.
Tekin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçim vaadinin aksine, öğretmen alımlarında yapılacak mülakatların devam edeceğinin altını çizdi. Tekin, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Her bir öğretmen adayı arkadaşımızdan tesadüfi örneklem yoluyla elektronik ortamda hazırlanmış soru sorulacak. Öğrencilere ders anlatır gibi anlatacak. Karşısında arkadaşlarımız olacak, aralarında uzman ve başöğretmenden oluşan komisyon. Sürecin sonucunda öğretmen arkadaşlarımızın neyi ölçeceğine dair kılavuzumuz var.
Sonrasında da 45 dakikanın son kısmı öğretmen adayı arkadaşımız kendi sınavıyla ilgili olarak bir yazılı cevap da verecek. Mülakatın içerisinde kayıt olması açısından. Bütün sınav kamera kaydıyla kayıt altına alınacak."
'TÜRK TOPLUMUNDA AİLE' MÜFREDATA EKLENDİ
Bakan Tekin ayrıca, 'Türk Toplumunda Aile' adlı dersin müfredata ve seçmeli dersler arasına katıldığını açıkladı.
Yeni müfredat çalışmalarının içerisinde aile konusuna daha fazla öncelik vereceklerini söyleyen Tekin, "Bizi biz yapan değerler her neyse gelecek kuşaklara aksettirebilmek istiyoruz. Bu anlamda hem müfredatımızın içine hem de seçmeli derslerimizin içerisine 'Türk Toplumunda Aile' diye bir ders koyduk" dedi.
DEPREM BÖLGESİNDE EĞİTİ
Maraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen 11 ilde yaklaşık 3,5 milyon civarında öğrencinin bulunduğunu belirten Tekin, şöyle devam etti:
"Bizim depremden önce bu 11 ilin tamamında 10 bin 539 okulumuz var. Yani biz daha çok okul üzerinden değil de derslik üzerinden hesap yapıyoruz. Derslik sayısına baktığımızda da 114 bin 675 dersliğimiz var. Depremden etkilenenler açısından baktığımızda 936 okulumuz ya yıkılmış ya ağır hasarlı ya da orta hasarlı olup gerekli tetkikleri yapım aşamasında, derslik olarak baktığımızda da 11 bin 728 dersliğimiz, yani 936 okulun açılımı bu. Bir kere çelik ya da prefabrik yapı olarak toplamda yani bu 11 bin 700 derslik açısından baktığımızda 2 bin 573 yeni derslik hizmete sokulmuş durumda. Bunlara ilave olarak konteynerlerde eğitim öğretim süreci yürüten öğrencilerimiz var. Totalde 11 bin civarında dersliğimiz eksik ama biz 2 bin 573 derslik zaten yaptık."
AÇIK ÖĞRETİME GEÇİŞTE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Tekin, açık öğretime geçişlerle ilgili yapılan düzenlemelere ilişkinse şu açıklamada bulundu:
"Bunun aslında bir sürü sebebi var. Bir tanesi biraz bu merdiven altı kurslara yoğun bir şekilde yönelme olayı gördüğümüz için buna engel olmak istedik. İkincisi biz çocuklara yani Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki okulların müfredatı, okul öncesinden başlayıp 12. sınıfla tamamlanan ve birbiriyle ilişkili bir periyot. Dolayısıyla 9 yıl, 10 yıl devam eden çocuğun 11 ve 12'de bu sürecin dışına çıkmış olması bizim açımızdan bir risk. Bizim için asıl olan şey çocuklarımızı örgün eğitim kapsamında değerlendirmek. Açık öğretim ya da açık lise dediğimiz şey aslında kurgusal olarak örgün eğitimin dışında kalmış bir şekilde ya da başka tür gerekçeleri de başta sağlık olmak üzere, örgün eğitim alamayacak çocuklarımız için bir imkan olarak kurgulanmış. Yoksa normal okula gidebilecek, örgün eğitime devam edebilecek çocuklar gittiği an zaten eğitim öğretim sistemi sekteye uğramış demektir. Bu da bizim için önemli bir şey. Biz bize emanet edilen çocukları en iyi şekilde yetiştirmek istiyoruz."
ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLERİN DURUMU
Atama bekleyen öğretmenlerle ilgili soru üzerine Tekin, şunları söyledi:
"Milli Eğitim Bakanı olarak aramıza yeni öğretmenlerin gelmesini arzu ediyorum, istiyorum. Bizim hesaplamalarımıza göre ihtiyaç duyduğumuz rakamları Hazine ve Maliye Bakanımızla, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığıyla paylaştık. Nihayetinde bütçeyi oluşturan mekanizmalar orada. Şimdi 2024 bütçesi oluşacak. Bize 2024 bütçesi içerisinde toplam kamuya ne kadar personel istihdam edileceğine dair bir rakam ortaya çıkacak. Ardından da bizimle şunu paylaşacaklar. Denecek ki; 'Biz oluşturulan bu rakamın içerisinden sizinle şu kadar öğretmen istihdam etmeniz konusunda size yetki vereceğiz' diyecekler. Biz de onun üzerine hareket edeceğiz. Şimdi bir rakam söylemek mümkün değil ancak ben şunu söyleyeyim; biz bu yıl öğretmen arkadaşlarımızın istihdamıyla ilgili süreçte mülakat sürecini düzgün bir mülakat prosesine dönüştürmek istediğimiz için biraz uzun zaman alacağız."
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Erdoğan'ın seçim öncesindeki en büyük vaatlerinden biri, yine kendisinin başbakanlığı döneminde getirdiği kamuya işe alımlarda mülakatı kaldırmaktı. Erdoğan, AKP Seçim Beyannamesi'nde de yer verilen 'mülakatlar' hakkında şunları söylemişti: "Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak, gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız." ArtıGerçek