Komeleya Meleya Eşbaşkanı Esma Alici, dilin sadece bir iletişim aracı olmadığını, aynı zamanda toplumun ortak hafızası ve kültürel değerlerini koruyan temel bir unsur olduğunu vurguladı. Alici, “Dil ve kültüre bağlı bir kimlik, toplumsal aidiyetin temelidir. Kavimler, halklar ve inançlar kendi dilleri ve kültürleriyle var olur. Her halk, ibadetini ve eğitimini kendi diliyle almalıdır. Halkın dilini yasaklamak adaletsizliktir. Bölgedeki insanların büyük çoğunluğu Kürt’tür ve Türkçeyi yeterince bilmemektedir. Cemaat bilmediği bir dilde duaya nasıl amin diyebilir? Dillerin inkarı, Allah’ın inkarına eşdeğerdir” dedi.
Alici ayrıca, özellikle Şafi mezhebine göre hutbenin cemaatin anlayacağı dilden verilmesinin rüknlerden biri olduğunu hatırlatarak, “Halklar kendi dilleriyle tanınır. İngilizler İngilizce, Almanlar Almanca, Fransızlar Fransızca, Türkler Türkçe, Kürtler ise Kürtçe konuşur” ifadelerini kullandı.
“Kürtçe Bilen İmamlar Görevlendirilsin”
Esma Alici, Türkiye’de yaklaşık 25 milyon Kürt bulunduğunu hatırlatarak, “Kürtler askerlik yapıyor, vergi ödüyor, ancak demokratik haklar söz konusu olduğunda engellere takılıyor. Türklerin dostu Kürtlerdir. Mevcut hükümetten Kürtçe önündeki yasal engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı özerk olmalı; özgür olursa İslam dini de özgürleşir. Halkın sorunları daha özgür bir dille dile getirilebilir. Diyanet, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde Kürtçe bilen imamları görevlendirmelidir” dedi.
Alici, dini kurumların siyasi müdahalelerden bağımsız olmasının önemine dikkat çekerek, “İslam dini sadece ibadet değil, aynı zamanda barış ve adalet dinidir. Hiçbir siyasi partinin din üzerinden siyaset yapma hakkı yoktur” şeklinde konuştu.
Anadilde Haklar ve Eşitlik Talebi
Farklı dillerin, kültürlerin ve inançların toplumsal zenginlik olduğunu belirten Alici, Türkiye’de anadilde eğitim, vaaz ve hutbe yasağı ile Kürtçe isimlerin ve bazı yer adlarının yasak olduğunu vurguladı. Alici, “Bu yasakların kaldırılmasını ve anayasal güvenceye alınmasını istiyoruz. Türkiye’de yaşayan tüm halklar eşit, özgür ve birlikte yaşamak istiyor” ifadelerini kullandı.
Açıklama sırasında ses sisteminden çalınan “Ölürüm Türkiyem” şarkısı kısa süreli gerginliğe yol açtı. Polisler, şarkının çalınmasından kendilerinin sorumlu olmadığını ve kaynağını bilmediklerini açıkladı.