Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, YouTube’da yayınlanan “Mevzular Açık Mikrofon” programında Selahattin Demirtaş ve “kayyum”lara dair açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, bir katılımcının “seçilmesi durumunda Selahattin Demirtaş’ın serbest kalacağı” şeklindeki söylemlerini eleştirmesi üzerine şu açıklamada bulundu:
“Bu adalet midir?”
“Size bir haksızlık yapıldığını düşünün. Polis geldi, sizi aldı. Birisi kızmış size, diyelim ki bir bakan kızmış size. ‘Beyler alın bunu, içeri atın.’ Aldılar, tutukladılar, savcıya talimat verdiler, hapse attılar. Mahkemeye gittiniz, mahkeme beraat kararı verdi ama hâlâ iş bitmiş değil. ‘Olsun’ diyorlar. ‘Gene içeride tutun, bir suç daha uydurun.’ Bu adalet midir?
“Sessiz kalıyorsam niye siyaset yapıyorum?”
Eğer Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı varsa ve karar uygulanmıyorsa, eğer Anayasa Mahkemesi varsa ve bu karar uygulanmıyorsa ve kararlar uygulanmadı diye ben sessiz kalıyorsam o zaman ben niye siyaset yapıyorum?
“Anayasa gayet açık”
En alttaki mahkeme ‘Ben bu kararı uygulamayacağım’ diyor. Anayasa gayet açık. Her organı bağlar diyor Anayasa Mahkemesi, her organı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni de bağlar. İptal ettiği bir madde varsa biz Anayasa Mahkemesi’nin istediği şekilde değiştiriyoruz.
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır”
AİHM kararını uygulamıyorsun, Anayasa Mahkemesi kararını uygulamıyorsun sonra dönüyorsun bana diyorsun ki ‘Bunlar niye serbest kalıyor, sen niye söylüyorsun?’ Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bunu asla unutmayın.
“Yargı, tarafsız ve bağımsız olmalı”
Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını hep isterim. Yargı, tarafsız ve bağımsız olmalı; yargı, yasalara, hukuka, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre yargı karar vermeli. Bir hakim, talimatla karar verirse olmaz.”
“Biz demokrasi istiyor muyuz istemiyor muyuz?”
Kılıçdaroğlu, HDP’li belediyelere kayyum atanmasını savunan bir katılımcıya cevaben ise şunları kaydetti:
“Biz demokrasi istiyor muyuz istemiyor muyuz? Demokrasi istiyorsak belde halkı belde halkı bir belediye başkanı seçti mi? Seçti. Bu belediye başkanı suç işleyebilir mi? Suç işleyebilir? Suçu işlediği zaman ne yaparsınız? Delilleri toplarsınız, mahkemeye verirsiniz. Yargılanır, mahkum olur. Kimse buna bir şey der mi? Hayır, demez. Böyle olması mı lazım? Böyle olması lazım.
“Demokrasiden ayrılmayacağız, kural bu”
‘Ben seni görevden aldım ama sen otur yerinde.’ ‘Niye beni görevden aldın?’ İkincisi, diyorsunuz ki ‘Belediyelere para veriyorlar ve bu paralar Kandil’e gidiyor. Mademki para gidiyor, parayı aldığı zaman suçüstü yapsana, Kandil’e gidiyorsa yakalasana, savcının önüne çıkarsana, adamları rezil etsene, belediye başkanını rezil etsene! Götürürsün atarsın hapse, o zaman hiç kimse bir şey demez. Demokrasiden ayrılmayacağız, kural bu. Demokrasi varsa hepimiz için var çünkü düşünce özgürlüğünü var eden budur.
“Demokrasi, demokrasi! İşin özü budur”
Eğer birisi suç işliyorsa savcı var mı? Var. İstihbarat örgütleri var mı? Var. Bütün bunlar var mı? Var. Yakalarsınız, gözaltına alırsınız, ifadesini alırsınız, belgelersiniz, savcı alır, mahkemeye çıkarır, mahkum olur. Bir tek Allah’ın kulu da çıkıp ‘Arkadaş, sen niye mahkum oldun?’ demez. Bu kadar basit. Demokrasi, demokrasi! İşin özü budur."