- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, depremin 17’nci gününde CHP’li büyükşehir belediye başkanlarıyla birlikte yeniden deprem bölgesi Hatay’ı ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu, “Hatay’dan bu ülkeyi yönetenlere seslenmek istiyorum; Yahu Allah aşkına siz koskoca Türkiye’de nasıl olur da bir çadır sorununu çözemezsiniz! Nasıl olur da ‘Çadır sorununu çözdük’ diye ortada geziyorsunuz… Daha önce çağrı yapmıştım aynı çağrıyı tekrar yapıyorum; Türkiye’de çadır üreten, fiyatı ne olursa olsun ‘Evet biz çadır üretiyoruz istediğiniz çadırları size vereceğiz’ diyorsa herhangi bir sanayici, üretici çadırların tamamını satın alıp deprem bölgelerine göndermeye hazırız. Çözemiyorlarsa bıraksınlar biz çözelim” dedi.
RELATED VİDEO
“17 GÜNDÜR BİR ÇADIR SORUNU HALA ÇÖZÜLMÜŞ DEĞİL”
Hatay Defne’de konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
Bir başka önemli konu; kırsal…Hep kentlerde durduk, kameralar büyük ölçüde kentlere yöneldi ama kırsalda da vatandaşlarımız var, onların da sorunları var. Depremin üzerinden 17 gün geçti, 17 gündür bir çadır sorunu hala çözülmüş değil. Gittiğim her yerde, arabadan indiğim her yerde önüme çıkan herkes çadır sorunundan söz etti. ‘Bir çadır bulamıyoruz’ diye. Kişiler çadırkentlerde değil evlerine yakın olan mahallelerde, çadırlarda yaşamak istiyorlar çünkü binalar yıkılmadıysa binalarında eşyaları var, bir şekliyle bu sorunu aşmak istiyorlar.
DEPREME ÖZEL YASAL DÜZENLEME ÇAĞRISI
CHP lideri, afet bölgesini üçüncü kez ziyaret eden Kılıçdaroğlu depremle ilgili özel bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
Her kentin bir ruhu, tarihi vardır. Hatay, kadim bir kenttir. Bu kadim kentin kültürüyle beraber, dokusuyla beraber, tarihi eserleriyle beraber korunması, yaşatılması, yıkılan eserlerin yeniden onarılması gerekiyor. Bu konuda da biz CHP olarak elimizden gelen her türlü çabayı göstermeye hazırız. Eğer bu konuda bir yasal düzenleme yapılmak isteniyorsa bu yasal düzenlemeye parlamentoda her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Kentlerin ruhu vardı dedim, şunun için; kentler binalar değildir, yapılar değildir. O kentlerin kültürleri vardır, tarihleri vardır, tarihi eserleri vardır, bu kültürler bugünden yarına oluşan kültürler değildir yüzyılların süzgecinden geçip günümüze kadar gelen bu kadim kültürlerin korunması son derece önemli ve değerlidir.