Aslan, özellikle taziye yemekleri ve düğünlerdeki aşırı harcamaların toplumsal huzura zarar verdiğini vurguladı.
Federasyon merkezinde yaptığı basın açıklamasında konuşan Aslan, toplumun güçlü bağlarını korumanın önemine dikkat çekerek, “Sevinçte de, hüzünde de paylaşmak bizim kültürümüzün temelidir. Ancak son yıllarda bu dayanışma anlayışı, yanlış uygulamalar nedeniyle maddi külfete dönüşmüştür” dedi.
“Taziye yemeği geleneği dinî açıdan doğru değil”
Taziye sürecinde ölü sahiplerinin yemek hazırlamaya zorlanmasının hem dinî hem de insani açıdan doğru olmadığını belirten Aslan, “Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ölü sahiplerine yemek götürülmesini tavsiye etmiştir. Bugün ise bunun tam tersi bir uygulama görülüyor. İnsanlar taziye günlerinde borçlanarak yemek veriyor. Bu durum ne sünnete uygundur ne de toplumsal dayanışma ruhuna” ifadelerini kullandı.
Aslan, federasyon olarak geçmiş yıllarda bu konuda farkındalık çalışmaları yaptıklarını ancak bazı bölgelerde yanlış geleneğin hâlâ sürdüğünü söyledi.

“Düğünlerde gösteriş değil, sadelik olmalı”
Düğünlerdeki aşırı masraflara da değinen Aslan, evliliklerin kolaylaştırılması gerektiğini vurguladı:
“Düğünlerimizde sadeleşmeye gitmeliyiz. Gösteriş, yüksek takı ve ziynet talepleri gençlerimizin yuva kurmasını zorlaştırıyor. Evlilik, zorluk değil kolaylık olmalı. Dinimiz de bu konuda açık: ‘Zorlaştırmayın, kolaylaştırın.’”
Aslan, düğünlerde takıların yüksek sesle ilan edilmesi gibi uygulamaların da doğru olmadığını belirterek, “Bu, bazı misafirleri mahcup ediyor. Yardım, gönül rızasıyla ve gizlilik içinde yapılmalıdır” diye konuştu.
“Birliğimiz için ortak değerlerimize sahip çıkalım”
Açıklamasının sonunda aşiret liderlerine, kanaat önderlerine ve sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulunan Rasim Aslan, şu mesajı verdi:
“Toplumumuzun özünü oluşturan yardımlaşma, paylaşma ve sadelik değerlerine yeniden dönmeliyiz. Gösterişi değil, kardeşliği öne çıkaralım. Bu anlayış, hem gençlerimizin geleceğine hem de toplumsal huzurumuza katkı sağlayacaktır.”





