Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından "hicap kurallarına uymadığı" gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra ailesinin açıklamasına göre dövülmesi sonucu komaya giren ve ardından 16 Eylül'de yaşamını yitiren Kürt kadın Mahsi Amini için başlayan gösteriler ülkenin birçok kent ve bölgesinde devam ediyor.
İranlı yetkililer gösteriler sırasında yaşanan can kayıplarıyla ilgili net bir bilgi vermese de devlet televizyonu haberinde, resmi olmayan rakamlara göre şu ana kadar olaylar sırasında aralarında güvenlik güçlerinin de olduğu 35 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.
ÖLEN EYLEMCİ SAYISININ 100'Ü GEÇTİĞİ ÖNE SÜRÜLDÜ
Ancak 1979 İran Devrimi ile ülkeye hâkim olan dinî rejimin sona ermesi amacıyla Paris'te kurulan İran Millî Direniş Konseyi'nin Başkanı Meryam Rajavi Twitter hesabından yaptığı açıklamada , bir haftadır süren eylemlerin 31 eyalette 133 kente yayıldığını belirtti ve öldürülen eylemci sayısının 100'den fazla olduğunu iddia etti.
Oslo merkezli İran İnsan Hakları Örgütü ise cuma günü yaptığı açıklamada 80 kente yayıldığını açıkladığı eylemlerde İranlı güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu ölenlerin sayısının en az 50 olduğunu öne sürdü.
Uluslararası Af Örgütü ise yaptığı basın duyurusunda ülkedeki eylemlerde ölenlerin sayısının cuma günü itibarıyla 4'ü çocuk 30 kişi olduğunu duyurdu.
Sosyal medya paylaşımlarına göre, ülkenin pek çok kentinde 2 gündür onlarca üniversite öğrenci temsilcisi ve öğrencinin evlerinden gözaltına alındığı belirtildi.
İran Öğrenci Konseylerinin Telegram kanalına göre, Tahran Üniversitesindeki gözaltına alınan öğrenci sayısı 30'a ulaştı.
Öte yandan cuma akşam saatleri itibariyle internete kısıtlama getirilerek sosyal mecralara erişim tamamen engellendi.
TAHRAN'DA EYLEMLER GECE BOYUNCA SÜRDÜ
Ülkede yaşayanların internet ve sosyal medyaya erişim sınırlandırılsa da cuma günü çok sayıda eylemcinin cuma günü başkent Tahran ve diğer kentlerdeki eylemleri sosyal medyada yer aldı.
Başkentin Mutaharri, Settarhan ve Sadıkiye bölgelerinde birçok kişinin katıldığı gösteriler düzenlendi. Araç sahipleri de korna çalarak protestoculara destek verdi. Güvenlik güçleri gündüz saatleri itibariyle şehrin belirli noktalarında güvenlik önlemeleri aldı. Daha önce Veliasr Meydanı ve Keşaverz Bulvarı çevresinde alınan önlemler genişletilerek Cihat Meydanı'na kadar ulaştı.
Motorlu devriyelerin ve çevik kuvvet polisinin yanı sıra sivil giyimli kişilerin de alınan tedbirlerde görev aldığı görüldü.
Gösterilerde polis ile protestocular arasında yer yer çatışmalar yaşandı. Göstericiler çöp konteynerlerini yakıp barikat kurarken güvenlik güçleri de göz yaşartıcı gaz ve coplarla müdahalede bulundu.
Bazı polislerin gösterilere doğru ateş açtığı da görüldü.
Cuma günü Amini'nin memleketi olması nedeniyle eylemlerin odak noktası olan Kürdistan bölgesinin komşusu Batı Azerbaycan eylaetinde de protestolar hareketlendi.
Sosyal medyadaki videolarda Bartı Azerbaycan eyaletindeki Uşnu kentinde büyük bir kalabalığın kent sokaklarında dolaştığı, patlamaların duyulduğu sırada polislerin etrafta olmadığı görüldü
Eylemcilerin kentin bazı kısımlarını kontrol altına aldığı iddia edildi.
NE OLMUŞTU?
Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan Amini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı.
Mahsa Amini'nin 17 Eylül'de memleketi Sakkız kentindeki cenaze töreni sonrasında Tahran ve ülkenin batısındaki kentlerde protesto gösterileri başlamıştı.
Resmi yetkililer kadının aniden fenalaştığını iddia ederken ailesi genç kadının daha önce bir rahatsızlığı olmadığüını, otopsi raporunun doğru yapılmadığını ve Amiri'nin polis merkezine getirilmeden önce darbedildiğini öne sürüyor.
Şu ana kadar Tahran, Senendec, Kerec, Tebriz, Meşhed, Kiş, Kirman, Yezd, Reşt, Bender Abbas, Abadan, Kirmanşah, Erdebil, İsfahan, Urumiye, Kazvin, Zencan, İlam, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok şehirde gösteriler düzenlendi.