Köy Kanunu Resmi Gazete'de yayımlandı Köy Kanunu Resmi Gazete'de yayımlandı

Ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.

'Torba' yasanın 44'üncü maddesi üzerine söz alan HDP Hakkari Milletvekili Sait Dede, iktidarın seçime yönelik bir makyaj yapma gayreti içinde olduğunu savundu.

Ak Partiyi göz boyamaya dönük düzenlemeler yapmakla suçlayan Dede, "İktidar yurttaşların asıl canını yakan sorunların çözümlerini görmezden gelmektedir. Önümüzde çok çetin ve zorlu geçeceği ortada olan bir kış mevsimi geliyor. Yükselen enerji fiyatları yakında yurttaşların cebini de canını da daha fazla yakmaya devam edecek" dedi.


Görüşmelerde Hakkâri'de yaşanan sorunlara dikkat çeken Dede, "Hakkâri il merkezinin birkaç mahallesi dışında diğer yerleşim yerlerinin hiç birinde doğalgaz boru hattı bulunmamaktadır. Yıllardır "Yapıldı, yapılıyor." "İhaleye verildi, veriliyor." denilen doğal gaz boru hattı projesinde çalışmalar kaplumbağa hızında ilerliyor ve Hakkâri'yi kara, çetin bir kış beklemektedir. Hakkâri'de ısınma sorunu kömürle giderilmektedir. Çevre ve hava kirliliğine sebep olmasına ve insanların sağlığını tehdit etmesine rağmen kömür tek ısınma yolu. Bugün bir hanenin yıllık kömür için harcayacağı para müstakil evlerde 35-40 bini, apartmanlarda ise 15 bini geçmektedir. Tek bir yatırımın yapılmadığı, ticaretin olmadığı, tarım ve hayvancılığın bilinçli olarak bitirildiği Hakkâri için bu miktarlar çok yüksek miktarlardır. Bu süreçte, bu yakıt masrafını vermektense kışın doğal gaz bulunan çevre illere giden aile sayısı da hızla artmaktadır. Tabii, iş sadece kömür parasıyla kalmıyor, bunun tesisatı, tesisatçısı, kalorifercisi, kömürün yanması için yanına alınan odunlar da olunca ciddi bir meblağa denk geliyor. 50-60 bin belki yandaşlar için bir yemek parası olabilir ama yurttaşlarımız için ciddi bir servettir. Hakkâri'de kış sadece ısınma sorunu demek değil, bunun yanında, kapanan yol, kesilen elektrik, donan su şebekeleri, uçuşa kapatılan havaalanı, büyük ve küçükbaş hayvanlara ot ve yem bulamamak demek" şeklinde konuştu.


Yıllar önce Hakkâri'de görev yapan memurlar kitaplaştırdıkları anılarını, denemelerini, öykülerini kendisine gönderdiğini anlatan Dede, "Bu kitapların neredeyse tamamında kar sebebiyle bir yerde mahsur kalma, günlerce karanlıkta kalıp dışarıya çıkamama durumları betimleniyor. İşte, Şemdinli'ye gitmekte olan bir memur kar yağışı sebebiyle günlerce kara yollarına ait bir bakım istasyonunda mahsur kalır. Bir başkası Uludere'ye gitmek isterken çığ yüzünden bir köyde haftalarca kalır, bir başkası da ısıtamadığı okulundan bahseder. Bundan kırk-elli yıl önce Hakkâri'ye tayini çıkıp gelen bu insanlarımız, emin olun, bugün tekrar gelseler yine aynı sorunları yaşayacaklar." ifadelerini kullandı.


Hakkari ve ilçeleri ile çevre şehirlere ulaşımı sağlayan yolların durumuna dikkat çeken HDP Milletvekili Dede şöyle konuştu.

"Tabii, bu arada kendi araçlarıyla gelecek olanlara da buradan bir bilgilendirme yapayım. Sakın kent merkezlerine yaklaşırken yolun çift şerit olduğuna güvenip gaza basmayın, hele akşam karanlığında düz yolda giderken çünkü birden önünüze yolu kapatan beton bloklar çıkacak, yolda şerit merit kalmayacak, önünüze duvar çıkacak, kimi yerlerde yolun üçte 2'sinin işgal edilerek daraltıldığını göreceksiniz. Evet, yolların tam ortasında ya beton bariyerleriyle arama noktaları bulunmakta ya da yola yakın bir karakol yolun kendi tarafında olan şeridi veya şeritleri kapatıp iptal etmektedir. Bu durum, trafiği olumsuz etkilediği gibi bir sürü kazaya da neden olmaktadır. Kaldı ki şehir merkezlerinde de durum bundan çok farklı değildir. Türkiye'yi İran'a bağlayan İpek Yolu, Yüksekova şehir merkezinde iki gidiş iki geliş olarak yapılmış olmasına rağmen merkezde bulunan tümen tarafından yol kapatılmış, tek şeride düşürülmüştür. Hakkâri Şemdinli'de, Çukurca'da da durum böyledir. İhaleye verilip yol yapılıyor, hatta yandaşın cebi tam dolsun diye her yıl düzenli olarak aynı güzergâhlar ihaleye veriliyor. Çünkü denetim yok, çünkü şartnameye göre BSK yani sıcak asfalt olması gereken yol stabilize yoldan bir tık yukarı olacak şekilde yapılıp paralar cebe indiriliyor. Bu yollar sürekli bir rant kaynağı olmuş durumda. Durum ana arterlerde böyleyken şehir merkezlerinde de pek farklı değil.


Bakın, Hakkâri il merkezinde zaten mahalle aralarındaki yollara "yol" demek için bin şahit gerekir; patika gibi yollar, iki araç yan yana gidemiyor, karşı taraftan bir araç geldiği zaman öbürünün de geri geri gitmesi gerekiyor. Her sene ihaleye verilip yapılan yolların yılı dolmadan vasfı değişiyor. Kalan yollar da güvenlik sebebiyle kapatılıp mahalle karakollarının olduğu sokaklardan araçların geçişine ancak izin veriliyor. Kent merkezlerinde böyle akıl almaz uygulamalar var. Her şey güvenlik eksenli düşünülüyor ama düşünülen yurttaşın güvenliği değil. Bakın, Yüksekova İpekyolu üzerinde sürekli kazalar yaşanmakta. Bu güzergâhta bir sürü okul bulunmasına rağmen ne bir üst geçit ne bir alt geçit mevcut değildir. Bu yol şimdi yine yapılıyor ama yollar daraltılmış, kavşak yok, trafik levhaları yok, alt geçit yok, üst geçit yok. Dökülen asfalt vesaire hepsi çöpe gidiyor. Olan yurttaşların ödediği vergilere oluyor.


Havaalanı yaptık." deniliyor. Bakın, yaklaşan kış mevsiminden dolayı havaalanımız yine kapanacak. Mevsimlik havaalanı; yazın birkaç sefer var, o da sadece 2 büyük şehre, Ankara'ya da haftada sadece 2 sefer yapılabiliyor. Bu yüzden ben geçen hafta gelirken yine Van'dan Türkiye'nin başka bir şehrine gitmek zorunda kaldım"