Basın açıklaması, KESK Hakkari Şubesi önünde yapıldı. Açıklamayı Platform Başkanı Şükran Güldan Sönmez okudu. Sönmez açıklamasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklanan teklife göre kamu emekçileri ve emeklilerin maaşlarında 2026’nın ilk altı ayında yüzde 10, ikinci altı ayında yüzde 6; 2027’nin ilk altı ayında yüzde 4, ikinci altı ayında ise yüzde 4 artış öngörüldüğünü söyledi.

“Kamu Emekçilerine Sefalet ve Yoksulluk Dayatılıyor”

“İktidar 4 milyon kamu emekçisine, 2,5 milyon emekliye ve aileleriyle birlikte 25 milyonluk devasa bir kitleye bir artış değil, sefalet, yoksulluk ve güvencesizlik dayatmıştır. Belli ki bir kez daha ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyorlar. Ve belli ki geride bıraktığımız 7 dönemde olduğu gibi, iktidarın senaryosunu yazdığı oyunda başrolde oynayan konfederasyon önce itiraz edecek ama en ufak bir eylemde bulunmayacak, grev hakkını kullanmayacak. Bir ihtimal taban tepkisini bloke etmek için geçen dönemde olduğu gibi noter vazifesi gören hakem heyetine gidecek ve hakem heyeti eliyle iktidarın teklifi büyük oranda kabul edilecektir. Böylece hem iktidar hem yandaş konfederasyon tepkileri minimalize ederek iki yıl daha kamu emekçilerini ve emeklilerini açlık ve sefalete mahkûm edecekler.”

Geçmiş Toplu Sözleşme Örnekleri ve İmzalanan Zam Oranları

Sönmez, geçmiş dönemlerdeki toplu sözleşme uygulamalarını hatırlatarak, masadan lehlerine bir sonuç çıkmayacağını söyledi. Yandaş konfederasyonun 2026 yılı için %88, 2027 yılı için %46 zam talep ettiğini, ancak hangi teklifin altına imza atacakları ya da hakem eliyle hangi artışa razı olacaklarına bakılması gerektiğini vurguladı.

“Örneğin 6. Dönem toplu sözleşmelerinde bu konfederasyon iki yıllık için kümülatif %38 ve %6 refah payı istemişti. İktidarın ilk teklifi ise 2022 yılının ilk altı ayı için %5, ikinci altı ayı için %6, 2023 yılının ilk altı ayı için %6, ikinci altı ayı için %6 idi. Peki yüzde kaça imza attı? ‘Uzlaşmacı sendikacılığı’ esas alan malum konfederasyon, 2022 yılının birinci altı ayı için %5, ikinci altı ayı için %7, 2023 yılının birinci altı ayı için %8, ikinci altı ayı için %6’ya imza attı. Üstüne üstlük imzaladıkları sefalet sözleşmesini tarihi başarı diye pazarlamaya çalıştılar. Ne tarihten ne de başarıdan anlamadıklarını iktidarın emir eri durumundaki TÜİK bile tasdik etmiştir.”

TÜİK Verileri ve Maaş Artışlarının Yetersizliği

Sönmez, 4 Ocak 2023’te açıklanan TÜİK verilerine göre altı buçuk milyon kamu emekçisi ve emeklinin maaşında yaşanan artışın yalnızca %41’de kaldığını hatırlattı. Yeni göreve başlayan bekar bir kamu emekçisi öğretmenin maaşının 12.276 TL iken net asgari ücretin 11.402 TL olduğunu, bu nedenle iktidarın 2023 yılında seyyanen 8.077 TL zam yapmak zorunda kaldığını belirtti. Ancak bu seyyanen zamların emekli maaşlarına yansımadığı için emeklilerin bugünkü acı tablosunun ortaya çıktığını vurguladı.

E7925B51 0Ab5 496E 9A20 9D058183Dd3F 1280X720

“Halen on binlerce kamu emekçisi, emekli olursa maaşı yarıdan daha fazla düşeceği için sağlığına, yaşına ve zorlu koşullara rağmen çalışmak zorunda kalmaktadır. Fazla lafa gerek yok, bu veriler dahi nasıl bir oyun ve dayatma ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.”

Enflasyona Göre Zam Reel Gelir Kaybı Demek

Sönmez, enflasyona göre maaş zammının aslında “sıfır zam” anlamına geldiğini, TÜİK verilerine göre maaş artışının reel gelir kaybı ve yoksulluk demek olduğunu söyledi.

“Sadece artışlar boyutuyla değil, mevcut TİS düzeni ile diğer mali, sosyal ve özlük haklarında da kayda değer bir değişim olmamaktadır. 2012 yılından bugüne, 7 dönem boyunca kamu emekçilerinin temel talepleri olan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, gelir vergisi adaletsizliğinin giderilmesi, ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi, 3600 ek göstergenin 1. derecedeki tüm kamu emekçilerine verilmesi, mesai ücretlerinin, harcırahların artırılması, angarya çalışmaya son verilmesi, kamuda işe alımda ve görevde yükselmede mülakatın kaldırılması, kira, kreş, giyim, ulaşım, yemek yardımları gibi taleplerde hiçbir adım atılmadı. Dolayısıyla iktidarın bugün yaptığı teklifin sürecin sonunda en fazla bir iki puanlık artışla aynen kabul edileceği nettir.”

2025’te Hakkâri İl Özel İdaresine 37 Yeni Araç Kazandırıldı
2025’te Hakkâri İl Özel İdaresine 37 Yeni Araç Kazandırıldı
İçeriği Görüntüle

“Bu Teklif Dalga Geçmektir”

Sönmez, teklifin kamu emekçileri ve emeklilerle dalga geçmek anlamına geldiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Hiç kimsenin bu teklife değer yükleme çabasına girmeye, ‘maaş artışlarının üzerine bir, iki puan ilave edilirse çözülür’ yaklaşımı sergilemeye, kamu emekçilerinden gizli kapalı kapılar ardında pazarlıklar yürütmeye, kamu emekçilerinin temel hiçbir sorununu çözmeyen teklifleri kabul etmeye hakkı yoktur. Çalışma Bakanı aklımızla alay edercesine ‘müzakerelerimizin tüm tarafları memnun edecek şekilde uzlaşmayla sonuçlanacağını ümit ediyorum’ diyor. 7 dönemdir yaptıkları uzlaşmanın sonuçları ortada iken, yeni bir uzlaşmanın daha fazla sefalet ve yoksulluk olacağı çok açıktır. Bu teklifle uzlaşma değil, ancak ve ancak mücadele edilir.”

Ortak Mücadele Çağrısı

Sönmez, tüm sendika ve konfederasyonlara çağrı yaparak, kamu emekçilerinin ve emeklilerin ortak hak ve çıkarlarını savunmaları gerektiğini belirtti:

“Yıllardır kamu emekçilerinin en temel sorunları olan; insanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli istihdam, ilave seyyanen ödeneklerin çalışanların taban aylığına ve mevcut emeklilerin aylıklarına yansıtılması, gelir vergisi adaletsizliğinin, ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi, mülakatın kaldırılması başlıklarını görmeyen, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi ile dalga geçen tekliflerin altına imza koymayın. Aksi takdirde hepimiz kaybetmeye devam edeceğiz. Sizler ise tarihe büyük laflar edip bu kayıpların altına imza koyanlar olarak geçeceksiniz.”

Sönmez, KESK olarak her zaman olduğu gibi, bugün de kamu emekçilerinin ve emeklilerin ortak hak ve çıkarlarını savunmak için üzerlerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduklarını belirterek, şu çağrıda bulundu:

“Yetkinin asıl sahipleri olan sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerini; insanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli istihdam-güvenli gelecek, demokratik ve adil bir çalışma yaşamı, halktan yana bir kamu hizmeti ve tüm taleplerin hayat bulması için gerçek bir toplu pazarlık hakkı için birlikte mücadele etmeye, yeni bir satış sözleşmesine izin vermemek için seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. Tüm sendikaları, konfederasyonları ve kamu emekçilerini, iktidarın hepimizle dalga geçen teklifine karşı ortak mücadeleye davet ediyoruz.”