Açıklamada kadınlara, çocuklara, farklı kimlik ve inanç gruplarına yönelik yaşam hakkı ihlallerine dikkat çekildi. “Özgürlük yasalarının demokratik toplum perspektifiyle hayata geçirilmesi acil bir ihtiyaçtır.” ifadelerine yer verilen açıklamada, toplumsal barışın ancak hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.

Barış Anneleri, barışın toplumsallaşmasının önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Barış Anneleri olarak uzun yıllardır sürdürdüğümüz hak arayışı, toplumun vicdanını ve geleceğe dair umutlarını beslemektedir. Her bireyin umut hakkı vardır ve bu hak, adalet ve barışın güçlenmesinin ön koşuludur. Umut hakkının ihlali, demokratik bir toplumda barışın ve adaletin inşasını engellemektedir.”

Açıklamanın ardından Barış Anneleri adına söz alan temsilciler görüşlerini paylaştı.

Whatsapp Image 2025 12 10 At 12 55 47 1 (1) 850X527

“Abdullah Öcalan ile görüşmek istiyoruz”

Barış Anneleri sözcüsü Amine Engüdar, adalet gününde olduklarını belirterek şunları söyledi:

“Sizin de bildiğiniz gibi bugün adalet günüdür. Biz Barış Anneleri olarak Abdullah Öcalan ile görüşmek istiyoruz. Kurulan komisyonda yer almak, barış için birlikte çalışmak istiyoruz. Kan dökülmesini istemiyoruz. Herkes barış içinde yaşasın. Bu süreç çok önemlidir; herkes elini taşın altına koymalıdır. Biz Barış Anneleri olarak her türlü yükü taşımaya hazırız.”

VEDAŞ’tan Hakkari İçin Üç Günlük Kesinti Uyarısı
VEDAŞ’tan Hakkari İçin Üç Günlük Kesinti Uyarısı
İçeriği Görüntüle

“Kürt anneleri olarak barış istiyoruz”

Bir diğer katılımcı Gülbeyaz Mıhcı ise çağrılarına yanıt alamadıklarını belirterek şöyle konuştu:

“Biz herkese barış olsun diyoruz ama sesimiz duyulmuyor. Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerinden neredeyse bir yıl geçti fakat hiçbir adım atılmadı. CHP’yi eleştiriyoruz çünkü komisyondan çekildiler. Her şeye rağmen Kürt anneleri olarak barış istiyoruz. Bir yıldır kimsenin parmağı kanamadı. Biz Kürtler olarak çok bedel ödedik. Bazı anneler hâlâ çocuklarının kemiklerini bulamadı. Bu çağrıya bir adım atılması gerekiyor.”

“Cezaevlerindeki tutuklularımıza hiçbir hak verilmiyor”

Son olarak söz alan Mahsima Yaşar ise İnsan Hakları Haftası’na dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Bu hafta İnsan Hakları Haftası fakat biz bu dünyaya geldiğimizden beri insan hakları anlamında hiçbir şey görmedik. Bizim de haklarımız var ama hepsi ayaklar altında. Cezaevlerindeki tutuklularımıza hiçbir hak verilmiyor. Bu hakları tüm dünya ve tüm insanlık için istiyoruz. Bu sürece herkes sahip çıkmalıdır; bu süreç herkesin yararınadır.”

Barış Anneleri, açıklamalarını barış, adalet ve özgürlüğün ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu vurgulayarak sonlandırdı.