Platform, yaşananların yalnızca bir kişiyi hedef almadığını; barışa, birlikte yaşam iradesine ve halkların onuruna yönelik açık bir saldırı niteliği taşıdığını vurguladı.
Açıklamada, ırkçı söylem ve nefret dilinin sporun birleştirici gücünü ortadan kaldırdığına dikkat çekilerek, bu anlayışın ne tribünlerde ne sahalarda ne de yaşamın herhangi bir alanında kabul edilemeyeceği ifade edildi. “Sessiz kalmak bu saldırıları meşrulaştırır” denilen açıklamada, yetkililere çağrı yapılarak nefret suçunun görmezden gelinmemesi ve sorumlular hakkında derhal işlem başlatılması istendi.
Platform, spor kulüplerini ve toplumun tüm kesimlerini ırkçılığa karşı açık ve net bir tutum almaya davet etti. Leyla Zana’nın yıllardır barış ve demokrasi mücadelesini bedeller ödeyerek sürdüren bir siyasetçi ve barış savunucusu olduğu hatırlatılan açıklamada, kendisine yönelen saldırının kadınlara, Kürt halkına ve barış talebine yönelik bir provokasyon olduğu belirtildi.
Hakkari Emek ve Demokrasi Platformu açıklamasını, “Irkçılığı kabul etmiyoruz. Nefret diline karşı barışı ve kardeşliği savunuyoruz. Leyla Zana ve barış mücadelesi yürüten tüm kadınlar onurumuzdur” sözleriyle tamamladı.
