2026 yılı için belirlenen 531 milyar 905 milyon liralık bakanlık bütçesinin yaklaşık yarısı, yani 284 milyar 470 milyon lirası, doğrudan sosyal yardımlara ayrıldı. Ancak asıl çarpıcı olan, bu tutarın 2027 yılında 644 milyar 347 milyon liraya çıkacak olması.

Sosyal Yardım Harcamaları İki Katı Aştı: Yoksulluk mu, Seçim mi?

2026’dan 2027’ye sosyal yardım bütçesinde yaşanacak bu ciddi artış, kamuoyunda iki temel soruyu beraberinde getirdi: Türkiye’de yoksulluk hızla mı artıyor, yoksa yaklaşan bir erken seçim mi var?

Normal şartlarda Türkiye’de genel seçimlerin 2028 yılının Mayıs ayında yapılması bekleniyor. Ancak mevcut yasalar çerçevesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesi için seçimlerin erkene alınması gerektiği biliniyor. Bu durum, sosyal yardım bütçesindeki ani yükselişin seçim ekonomisinin bir parçası olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Milyonlar Devlet Desteğiyle Ayakta Kalıyor

Öte yandan, veriler yoksulluğun geldiği noktayı da net bir şekilde ortaya koyuyor. 2025 yılında devletin elektrik tüketimi desteğinden yararlanan hane sayısı 2 milyon 800 bini buldu. Genel Sağlık Sigortası (GSS) primleri devlet tarafından karşılanan kişi sayısı ise 2020 yılında 7 milyon 588 bin iken, 2025’te 8 milyon 250 bine yükseldi.

Bu rakamlar, devletin sosyal destek programlarına olan bağımlılığın arttığını ve toplumda derinleşen ekonomik sorunların daha fazla insanı yardıma muhtaç hale getirdiğini gösteriyor.

AYM, Erdoğan’ın Türk Parasını Koruma Yetkisini İptal Etti
AYM, Erdoğan’ın Türk Parasını Koruma Yetkisini İptal Etti
İçeriği Görüntüle

Sosyal Yardım Bütçesi: Geçim Derdi mi, Siyasi Hamle mi?

Sosyal yardım kalemlerinde bir yılda görülen iki kattan fazla artış, sadece ekonomik değil, siyasi dinamikleri de göz önüne almayı gerektiriyor. Yoksulluğun kontrol altına alınamadığı bir ortamda, bütçeden bu denli büyük bir payın sosyal yardımlara ayrılması hem vatandaşın geçim sıkıntısının boyutunu gözler önüne seriyor hem de yaklaşan siyasi gelişmelere dair ipuçları veriyor.

Kaynak: Halktv